Son bölümden hatırlatma;
Koşarak dışarıya çıktım ve okulun arkasındaki boş alana gittim. Çimenliklerin üzerinde oturduktan sonra bacaklarımı kendime çekerek kollarımı etrafına doladım ve kafamı bacaklarıma koydum.
Bİr kaç dakika sonra yanımda adım sesleri işittim ve kafamı kaldırdığımda sinirden yüzü kasılmış bir halde onu gördüm...
Rengin'in ağzından:
Kafamı kaldırdığım da okuldan içeri girdiğim zaman ilk gördüğüm kızdı bu ve şuan bana saldıracakmış gibi bakıyordu. Neden anlamamıştım ayağa kalktım ve "Bir sorun mu var?" diye sordum.
Bana biraz daha yaklaşıp dibime kadar girdi ve parmağını bana uzatarak "Asıl sorun sensin" dedi. Ne dediğini anlamamıştım sorun nasıl ben olabilirdim ki bu okula yeni gelmiştim üstelik okuldaki ilk günümdü. "Sorun nasıl ben oluyorum sana ne yaptım? Biraz daha açık konuşurmusun." dedim.
Bakışları o kadar suçlayıcıydı ki bir an ne yapmış olabilirim diye düşünmekten kendimi alamadım. "Bak seni son kez uyarıyorum benim ayağımın altında dolaşma." dedi hiç durmadan içimden gelen o klasik soruyu sordum. "Sana ne yaptım?".dedim bu onu daha da sinirlendirmişti. "Bak kızım Pars'dan uzak dur."dedi.
Yok artık, hadi canım, daha neler, yo yo, vallamı, gerçekten Pars'ı mı seviyordu. Ne saçmalıyorum ben ya Pars'dan hoşlanması beni neden bu kadar düşündürmüştü ki, ayrıca neden şaşırıyorum ki Bay Ben Her Şeyi Bilirim demişti zaten " Bu okulda ki bütün kızlar bana hasta" ama ben o kızlardan biri olmayacaktım .
Kızı cevap bekler bir şekilde görünce "Merak etme benim Pars'la aramda hiç bir şey olamaz" dedim barışçıl bir şekilde gülümseyerek. "Gerçi Pars senin gibi bi kıza bakmaz" demesin mi bu Bay Ben Her Şeyi Bilirim'le iyi bir çift olurdu isimleri de Bay ve Bayan Her Şeyi Bilir, çocuklarına da Bay ve Bayan Her Şeyi Bilirin Tohumları derdim.
Kendi saçma cümlelerime dalmış gidiyordum ki o da ne omzumda bir ağrı hissetim ve kendimi yerde buldum, üstelik çamura düşmüştüm. "Böyle daha güzel oldu" dedi götüm. Kahkaha atarak uzaklaşmaya başladı.
Ayağa kalktım ve okula doğru yürümeye başladım bir yandan da ünüformamı nasıl temizleyeceğimi düşünüyordum. Okula geldiğimden beri ilk kez bu kadar sessizdi gerçi bu okluda henüz bir kaç saat geçirmiştim ama bu bana bir hafta kadar gelmişti artık bu gün olay yaşamak istemiyorum zaten havada epey kararmıştı yatakhaneye gittim ve güzel bir duş aldıktan sonra kendimi yorgun bir şekilde yatağa attım.
Sabah pencereden sızan güneş ışınların gözüme vurmasıyla uyandım. Telefonumu kontrol etmek için elime aldığımda Çağrı dan gelen 29 cevapsız aramayı gördüm. Acil bir şey olmuş olmalıydı yoksa neden beni bu kadar arasın ki? Hemen onu aradım telefonun çalma ritmi kalbimle aynıydı uzun süre telefon çaldıktan sonra açtı "Rengin nerdesin sen, seni kaç kere aradım" dedi kızgın ve sabırsız bir ses tonuyla "Çağrı önemli bir şey mi var?" dedim. Aslında neden bahsettiğini çok iyi biliyordum ama anlamamazlıktan gelmek çok daha iyidi.
-Evet küçük hanım beni nasıl bıraktığını hatırlıyorsun dimi?
-Eeee evet Çağrı üzgünüm seni öyle bırakmamalıydım ama neler oldu bir bilsen.
-Rengin kötü bir şey mi oldu?
-Çağrı yarım saat sonra çardakta buluşsak?
"Rengin sen yarım saate hazır olacağına emin misin" dedi . Neden böyle düşünüyor ki tamam kızların hazırlanması uzun sürebilir ama bu kadar abartmaya ne gerek var neymiş yarım saate hazırlanacağıma eminmiş mişim. "Aman sen çok bil" dedim
-Tamam o zaman bakalım ne olacak bekliyorum yarım saatin başladı
-Tamam bakalım kim haklı.Hemen hazırlanamaya başladım eğer bir dakika geç kalsam Çağrı bjnun geyiğini üç hafta yapardı. Okul fotması zorunlu olduğundan hazırlanmam daha da kolay olacaktı formayı giydim ve dağınık bir şekilde saçımi topladım ve çardağa gittim. "Zamanlaman harika"dedi Çağrı. Kendimden emin bir şekilde "Ne zaman geç kaldım ki" dedim demez olaydım. "Immm ortaokulun ilk günü okula nasıl gittimizi hatırlıyormusun? Sonra kendi doğum gününe geç kaldığını hatırlatmama gerek var mı?" dedi cümlelerine devam etmesine izin veremezdim "Ne olmuş 2-3 kerecik geç kaldıysam? dedim
"2-3 derken bu senin sadece 1 ay içindeki geç kalmaların"dedi yani alt tarafı 9.sınıfta fizik ve matematik sınavlarına, 8 . sınıf mezuniyet törenine zaten Çağrı ile her buluşmamıza geç kalıyorum ve 10. sınıf ta karne almaya da geç kalmıştım daha hatırlamadığım niceleri neden bu kadar abartıyordu ki herkes gibi bende geç kalabilirdim ama hepsi de çok eğlenceliydi "Ortaokulun ilk gününü hatırlıyorsun dimi? " dedim gülümseyerek "O günü unutmak istiyorum ama sen buna hiç bir zaman izin vermiyeceksin dimi? " dedi gülümseyerek ne kadar bu konudan bahsetmeyi sevmesede. "Tabiki unutmayacağım o gün senle ne kadar dalga geçmiştim"
O gün anne ve babalarımız bizi tek okula göndermişlerdi aslında her şey yolundaydı hiçbir olmadan okula varabilirdik ama ben buna tabikide izin vermedim. Işıklardan geçerken Ali Atay'ı gördüm Ali Atay benim en sevdiğim oyuncuydu bu yüzden peşinden koşmaya başladım tabi ki Çağrı'yıda peşimden sürükleyerek tam ona yaklaştık derken başka bir sokağa girdi. Çağrı bana her ne kadar engel olmaya çalışsada bunu beceremedi. Tam olarak yaklaştık derken bir şey oluyor ve uzaklaşıyor yetiştik yetişeceğiz derken farketmeden hiç bilmediğimiz bir yere gitmiştik ama azimliydim onunla konuşacaktım birden aklıma Leyla İle Mecnun'daki sahil sahnesi aklıma geldi ve birden bağırdım "Mecnunnnn" o da anlamış olmalı ki "Hoop" diye bağırdı sonra Çağrı'yla koşarak yanına gittik sarıldık, konuştuk ve resim çekildik Çağrı'yla geri döneceğiz ama yolu bilmiyoruz üstelik yağmur yağmaya başladı "Gördün mü Rengin senin yüzünden neler oldu." dedi kızgın bir şekilde "Ya benim suçum ne acaba ayrıca istemiyorsan geri dönseydin sanki seni sürükleyerek getirdim."dedim en az onun kadar kızgındım "Yani sürüklemedin dimi hı hı..." dedi yüzünün şekli değişmişti. Ona kızgın olduğum için karşı caddeye geçtim yanıma gelmeye çalışırken bir araba üzerine su sıçrattı üzeri berbat olmuştu yüzünü buruşturarak yanıma gelirken kahkahalarıma hakim olamadım ."Hey sen neye gülüyorsun." dedi kahkaha atmaya devam ederek "Çağrı altına yapmış gibi görünüyorsun." Sonra zar zor bir şekilde eve döndük. Ne zaman beni sinir etse bunla onu tehtit ederim evet çok kötüyüm.
" Her neyse bunları konuşmak için buraya gelmedim. Pars'ı peşinden gittin sonra ne oldu hatırlarsan bunun için buluştuk inşallah başına yine iş açmadın." dedi birden ona tüm olanları gerçekten anlatmam gerektiğini düşündüm ama ne diyecektim peşinden koştum merdivenlerden yuvarlandık ve üstüme düştü. "Rengin neden hiçbir şey söylemiyorsun kötü bir şey mi oldu?" dedi meraklı bakışlarla ama böyle o kadar tatlıydı ki. "Saçmalama ne olabilir kj bir şey olmadı tabiki hem yetişenedim ona." dedim yalan söylemek her ne kadar hoşuma gitmesede. Tam o sırada Pars yanımıza geldi "Rengin neden gerçekleri söylemiyorsun sevgiline." dedi
NOT: Bu bölümde çok sevdiğim bir oyuncuyu ve de çok sevdigim bir diziyi kullandım sizede bu diziyi izlemenizi tavsiye ederim özellikle komedi seven arkadaşlara (espiri düzeyi baya yüksek bir dizi) umarım seversiniz. ☺