Bölüm 40

2.9K 177 104
                                    

Sabah kalktığımda saat 7'ydi. Hemen dolabımdan gömleğimi ve eteğimi alıp giyindim. Pans'in yanına gidecektim. Eşyalarımı toplayıp odadan çıktım.

Hastane kanadına geldiğimde, Pans'in yanına oturdum. Yalnızdı. Hem onunla konuşuyor hem de kitap okuyordum. Saat 8.30 olduğunda kapı açıldı. Gelen kişi elinde yiyecek bir şeyler olan Ron'du.

-"Günaydın Y/N. Ben senin burda olduğunu bilmiyordum. Kusura bakma rahatsız ettim."

-"Gidiyordum zaten." Oturduğum yerden eşyalarımı toplayıp kalktım.

-"Otursaydın."

-"Sonra gelirim."

-"Tamam." gidecekken söylediği şey beni durdurdu. "Y/N onlar benim söylediklerimin etkisiyle o kadar sert davrandılar. Suçlaman gereken biri varsa eğer o kişi benim."

-"Suçlu aramak değil konu."

-"Biliyorum çok incittik seni. Bizi affetmen zor ama...."

-"Pans'le vakit geçir Weasly. Boşver bunları."

Kahvaltıya indiğimde Gryffindor tayfası kendi masasında, Slytherin'liler kendi masalarında oturuyordu. Bir şeyler atıştıracaktım ki karşıma biri yerleşti.

-"Günaydın abla."

-"Günaydın Millian. Eski hayatıma geri döndüğüme göre bana abla demeyi bırakabilirsin."

-"Öyle mi? Hiç belli olmuyor."

-"Ne belli olmuyor?"

-"Sözde eski hayatına dönmüşsün ya. Hala yalnız oturuyorsun." Bunu demesiyle Draco ile göz göze geldim.

-"Tercih meselesi diyelim."

-"Neyse, seninle laf atışına girmeyeceğim. Kahvaltıyı seninle yapmak istedim. Pans nasıl?"

-"Aynı."

-"Seninle konuşmaya çalıştılar mı?"

-"Evet."

-"Hangisi?"

-"Hepsi."

-"Ne dediler?"

-"Özür dilediler."

-"Malfoy bozuntusu ne dedi?"

-"Yeter Millian!"

-"Ne yapayım sen de detay vermiyorsun."

-"Şu an önemli olan tek bir şey var, o da Pans'in uyanması. Onların bana ne dediği veya ne konuştuğumuz değil." Draco'nun beni duyup duymadığını bilmiyordum. Ama gözlerinin üstümde olduğunu biliyordum.

-"Ne bakıyorsun Malfoy?" Millian!

-"Millian kes sesini."

-"Bir şey diyecekmiş gibi iki saattir buraya bakıyor."

-"Millian!" Draco oturduğu yerden kalkıp Millian'nın yanına geçti.

-"Sana da günaydın Millian."

-"Günaydın dediğimi hatırlamıyorum Malfoy."

-"Malfoy mu? Dracocum'a ne oldu?"

-"Ablama dediklerinizden ve yaptıklarınızdan sonra Dracocum öldü. Hatta yerine sadece Malfoy değil, Malfoy bozuntusu geldi."

-"Senden de özür dillerim Mill. Kendimi nasıl affettirebilirim?"

-"Özür dilemen kişi ben değilim. Karşımda oturuyor. Ama özrün de görüldüğü üzere pek bir işe yaramamış. Kendini ablama ne zaman affettirirsin o zaman benim tarafımdan da affedilirsin."

-"Mill, yeter artık. Arkadaşlarının yanına git."

-"Hayır abla gitmiyorum. Kahvaltı yapıyorum görmüyor musun?"

-"O zaman ya sus, ya da kahvaltına kendi masanda devam et."

-"Seni bununla yalnız mı bırakacağımı sandın? Susarım daha iyi."

-"POSTA ZAMANI!" 1. Sınıflardan birinin sesiyle, sinirle baktığım Millian'dan gözlerimi ayırdım. Carol mektup getirmişti. Malfoy ailesinden.

Mektubu okumadan kitabımın arasına sıkıştırdım. Draco ile küs olduğumuzu biliyorlar mı bilmiyorum.

-"Ben kalkıyorum Millian. Derse gidicem."

-"Birlikte gitsek?" Anlaşılan Draco kendini affettirene kadar beni rahat bırakmayacaktı.

-"Bence kendim gidebilirim." Diyip masadan hızlıca kalktım. Salondan çıkarken Millian Draco'ya hala laf sokmaya devam ediyordu. Duyduğum en son şey "Ablamı rahat bırak Malfoy bozuntusu." oldu.

KSKS sınıfına girdiğimde yerler hemen hemen doluydu. Bende ikinci sıradaki boş olan tek yere geçtim.

Bir kaç dakika sonra Draco ve Blaise gelmişti. Draco geldi ve ne yaptı biliyor musunuz? YANIMA OTURDU. Sabrım çok fazla sınanıyor.

-"Selam, tekrar." Cevap vermedim. "Oturabilir miyim?"

-"İstediğini yap." Sesim istediğim gibi net ve soğuktu.

-"Tamam." diyip beni kendine çekip sarıldı.

-"Ne yapıyorsun?"

-"İstediğimi yapıyorum." Ukala.

-"Öyle mi?"

-"Öyle."

-"İyi. İstediklerini yaparken benden bedenen de zihnen de uzak dur o zaman. İsteklerini bu sınırlar içinde gerçekleştir."

-"Bunun imkansız olduğunu biliyorsun."

-"Sevgilimin beni yalancılıkla suçlaması da kulağa imkansız geliyor. Ama gel gör ki imkansız denilen şeyler bir bakmışsın yaşanıvermiş. Yani bence bunu da yapabilirsin." Diyip hızla kollarından kurtuldum.

Snape içeri girdiğinde toparlandım.

-"Bugün düello yapacağız. Ses istemiyorum. Bayan Griffin, Bay Potter sizinle başlayalım." Daha yerimden kalkmamıştım ki, duyduğum cümle ile yerime çakıldım.

-"Griffin'in düellolara çalışmasına gerek yok. Öyle bir şey planlamış ki, kendini masum bile gösterdi."

-"McLaggen, Gryffindor'dan 5 puan."

-"Doğruları söylüyorum Profesör."

-"5 puan daha. Devam edecek misin?"

-"Belli ki sizi de gerçek olduğuna inandırmış. Gerçi kendi binanızın öğrencisi sonuçta, unutmuşum."

-"McLaggen, eğer susmazsan seni öyle bir benzetirim ki..."

-"Bayan Griffin, dersimde böyl..."

-"Profesör, Potter yerine McLaggen'ı düelloya davet ediyorum." McLaggen'ın bakışlarındaki tedirginlik hissediliyordu.

-"Ne o McLaggen? Korktun mu?"

-"Ha-hayır tabii ki de. Kabul ediyorum."

-"İkinizi de sınıfın ortasına alalım o zaman." Çıktım ve McLaggen'nın karşına dikildim.

-"Sadece etkisiz hale getireceksiniz. Selamlaşın." McLaggen, umarım kusura bakmazsın. "3 dediğimde. 1....2....3....."

-"Sersemlet!"

-"Kaçırdın McLaggen. Inflatus." Kenara çekildi.

-" Verdillious!" Üzerime şimşek göndermek ha?

-"Absorbe Protegum!" fırsat vermeden onu tabii ki de hakladım. "Levicorpus." Artık McLaggen havada görünmeyen bir iple asılıydı. Onu bırakmam için söyleniyordu. "McLaggen, düşündüm de biraz ıslanmandan bir şey olmaz. Yuraune Cuasne." Asamın ucundan su birikintisi toplandı ve McLaggen'nın üstüne gidip yağmur yağmaya başladı. Belki biraz da şimşek eklemiş olabilirdim. "Aklında bulunsun McLaggen, ben bir şey yaparsam saklamam."

-"Kazanan Bayan Griffin."

Oy vermeyi unutmayınn<3

Bölüm hakkındaki youmlarınız?

You and Draco MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin