HACKERLIĞIN UMUDU

Altıncı Bölüm - Hackerlığın Umudu.

Son derse girmiştik. Çıkışımıza 2 dakika vardı ama hocamız çok dakik biri olduğu için bu süre ölüm gibiydi... Çok sıkılmıştım. Camdan dışarıya baktım. Siyah bir araba vardı sanırım Sudenaz'ın ayarladığı bir arabaydı.

Öğretmen : Çıkabilirsiniz çocuklar.

Herkes çantasını hazırladı ve  çıktılar. Ben de çantamı alıp çıktım ve o arabaya doğru yürüdüm. Bir adam arabaya binmemi söyledi ve dediklerini uyguladım. İçeri de Sudenaz vardı. Aslında aklımda bir soru takılmıştı. Bu arabayı nasıl alabildi?...

Umut : Sudenaz sen bu arabayı nasıl alabildin? Sonuçta daha yeni yeni 7. sınıfa geçicez.

Sudenaz : Babamla annem boşandıktan sonra baya salladılar beni ben de onların tüm parasıyla ihtiyaçlarımı aldım.

 Umut : Bir şey demiyorlar mı?

Sudenaz : Çok soru soruyorsun be.

Sıkıldığını anladığım için sustum ve yol boyunca hiç konuşmadı. Bir eve gelmiştik ve arabadan inip eve girdik. 

Evde baya bir bilgisiyar vardı ve hepsi de açıktı. 

Sudenaz mutfaktan içecek aldı ve yanıma oturdu.

Sudenaz : İçecek bir şey içmek istersen git mutfaktan al.

Umut : Yok ben böyle iyiyim.

Sudenaz : İyi şimdi beni iyi dinle. Bu bilgisiyarlar falan görüyorsun ki hepsi açık ve bir şeyler yazılıyor. Bizim okulda bir zorba grup var biliyorsun Şevvalı onun tüm ifşaları ve bilgileri oraya yazılıyor ve biz de öğreniyoruz. İşte bizim burda yapıcağımız iş ise onları tehdit edip para istemek ve diğer insanları dolandırmak istersek de bir site açıyoruz ve gerçek botlar ile yorum falan yaptırıp öne çıkmasını ve paylaşılmasını sağlıyoruz. Bu şekilde kartları çalıp istediğimiz gibi internette alışveriş yapıyoruz ama kartlar ile alışveriş yaparken kartın sahibi anlamasın diye bir kaç şey yapıyoruz bu şekilde.

Umut : ama ben bunları nasıl yapıcam ki..?

Sudenaz : Sen yapmicaksın ki bilgisiyar yapıcaksın sen sadece hacklıyorsun. Ben sana öğreticem :)

Umut : Anladım.. Ben sadece zorbalara karşı çalışmak istiyorum.

Sudenaz : Diğer insanlara karşı bir vicdan duygun varsa bu işi yapamazsın. Duygusuz olmalısın ki yapabilesin.

Umut : Anlıyorum ama zorbalarla farkımız kalmaz ki.

Sudenaz : Senle çok işimiz var...

Devam edicek...