Kokushibo'

1K 43 17
                                    

Kokushibo yüzyıllar boyunca bir iblis olarak yaşadı, bu süre zarfında bir insan olarak hafızası bulanıktı, ebeveynlerinin yüzünü ya da küçük kardeşi Yoriichi dışında ona yakın olan insanları hatırlayamıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kokushibo yüzyıllar boyunca bir iblis olarak yaşadı, bu süre zarfında bir insan olarak hafızası bulanıktı, ebeveynlerinin yüzünü ya da küçük kardeşi Yoriichi dışında ona yakın olan insanları hatırlayamıyordu.

Bunun yanında yüzyıllardır yaşadığı için kalbinde küçük bir acı vardı ve ona sürekli önemli bir şeyi unuttuğunu hatırlatıyordu, sürekli ne olduğunu hatırlamaya çalışıyor ama bir işe yaramıyordu.

Zaman zaman kafasında bir kadın imajı beliriyordu, cinsiyetini tespit edebilse de, yüzü tam bir gizemdi, kadının neye benzediğini hatırlayamıyor gibiydi.

Kokushibo zekiydi, sık sık gördüğü gizemli kadının göğsündeki ağrılı çekişe bağlı olduğunu çıkarabildi, ama buna aldırmadı. Onun için kardeşi gibi güçlü olması daha önemliydi.

Kokushibo, boyutsal sonsuzluk kalesinde tek başına dururken, diğer üst ayların durumunu takip ederken ve o çok uzak ama tanıdık gelen bir ses onun adını seslenmesine kayboldu.

'Kokushibo'

Bunu duyunca gözlerini kapadı ve sürekli ona seslenen sesi nasıl göründüğünü hayal etmeye çalıştı.

"Sen kimsin?" özellikle hiç kimseye rastgele bir anı olarak sormadı,bir anda ortam ve yer değişmişti,bir kadın ona çay veriyordu, yüzü bulanıktı ama ona gülümsediğini görebiliyordu.

Önünde çeşitli yiyeceklerle dolu bir masada oturuyordu ve kadın ona hikayeler anlatıyordu ama o anlattıklarını bir türlü anlayamıyordu rüyada gibiydi ama nedense anlamadığı halde de kendisi hiç konuşmadı.Karşısındaki kim olduğunu bilmemesine rağmen uyanıp onu yalnız bırakmak istemedi.

Bir kez gözlerini kırptı ve tekrar sahne değişti, kadının arkası dönüktü, uzanmaya çalıştı ama ulaşamıyor gibiydi, kadın arkasını dönmek üzereydi ama başka bir varlığın yaklaştığını hissrttiğinde aniden gözlerini açtı ve bir iblis avcısı.

İblis avcıları ve Kokushibo arasındaki korkunç ve bitmeyen kavgadan sonra,Gyomel yere düşer ve önünden geçen hayat ışığını parçalayarak kafasını kesmeyi başardı.

"(Y/N) " diye seslendi sevgilisinin adı bir anda ağzından çıkıverdi,umutsuzca karanlıktan ona seslendi. Kendini ne kadar aşağı görse de ona her zaman inanan kadın, seni hatırladıkça gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.

"Michikatsu, çok çalıştın!" Kucağınıza uzanırken saçının bir kısmını yüzünden çekerken seslendiniz.

"Bunu senden duymak her zaman güzel (Y/ N) ama hala Yoriichi'ye yakın değilim." dedi seninle huzurlu anın tadını çıkarırken yumuşak bir şekilde.

"Ne diyorsun? Bence sen zaten en iyisisin Michikatsu.Düşündüğünden çok daha iyisin." dedin neşeyle gözlerini kapatıp uyumaya çalışırken.

"Öyle diyorsan doğru olmalı (Y/N), seni seviyorum." dedi sevgiyle, tüm nefret ve şüpheler unutuldu.

"Bende seni seviyorum Michikatsu."

Keşke vefat etmeseydin ve onu yalnız bırakmasaydın, farklı bir yol izleyebilirdi.

"(Y/N)! (Y/N)!Lütfen uyan!gözlerini aç! kahretsin!" cansız bedenini bedenine yakın tutarken ağladı.

"Hadi, lütfen aç gözlerini!" çaresizce dua ederken yalvardı ve yardım istedi ama bir daha gözlerini açmadın.

Seni kurtaramadığının üzüntüsü ve pişmanlığıyla o kadar kör olmuştu ki, kardeşine karşı olan aşağılığı onu karanlığın kenarına daha da itti. Yaşayacak hiçbir şeyi olmayan Muzan'ın teklifini kabul edip bir iblis oldu.Hepsi seni kaybetmenin acısını unutmak içindi.

Gittiği yolu düşündükçe, her şeyi bıraktığını ve ondan hiçbir şey elde edemediğini fark eder, tüm bedeni parçalanıp geriye hiçbir şey kalmazken, ahirette de asla seninle olamayacağına olan inancını kabul etti.Seni ve Yoriichi'yi çok fazla hayal kırıklığına uğratmış olmalı.

Tamamen karanlıkta oturuyordu, soğuk ve sessizdi, ölmene izin vermenin, kardeşini öldürmenin ve yüzyıllarca başkalarına eziyet etmenin cezası olmalı ama aniden bir el ona uzandı ve onu geri çekti, çevresi değişti.Ona çok tanıdık gelen bir şey, ikinizin de paylaştığı evdi.

Dışarıda duruyordu, ne olduğunu merak ediyordu, nazik bir vuruş onu kapıya doğru ittiğinde arkasına baktığında kardeşlerinin solup gittiğini gördü.Ağlamak istedi ama kalbi evin dışında öyle yüksek sesle atıyordu.

İçeride olup onu selamlayacak mısın yoksa dönüştüğü şeye çok kızacak ve iğrenerek misin? ama yansımasını gördüğünde, artık o iğrenç iblis değil, insan olmuştu. .

Şimdi güvenle kapıyı açtı, ev tam olarak hatırladığı gibi görünüyordu. Eve adım attığında içini nostalji doldurdu, şeytan olduktan sonra bile asla yaşamadığı bir duyguydu.

Evin içine girer girmez evin etrafında koşan ayak seslerini duyabiliyordu ve bir saniye içinde şimdi en sevdiği gülümsemeyle önünde duruyordun.

Senin formuna bürünürken gözlerinden yaşların akmasına engel olamıyor, ayaklarının uyuştuğunu hissederek olduğu yere yığılıyor.

"Özür dilerim(Y/N), özür dilerim, özür dilerim.."sürekli özür diliyor, yaptığı tüm düşünceler için kendini kötü hissediyor.Birdenbire çok tanıdık bir sıcaklık kucakladı onu.Yüzünü karnına gömerken, gözlerinden yaşlar akarken hemen ellerini beline sardı.

"Eve hoşgeldin Michikatsu." ona gülümserken sıcak bir şekilde karşıladın. Ne zaman kendini kötü hissetse her zaman yaptığın gibi başını okşadın.

"(Y/N)...Sonunda evdeyim."
_

_________

Yoyoyoiyiyimbirşeyyok😖💗BU DA ÇOK TATLIYDI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yoyoyoiyiyimbirşeyyok😖💗
BU DA ÇOK TATLIYDI.

Yoyoyoiyiyimbirşeyyok😖💗BU DA ÇOK TATLIYDI

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝘿𝙚𝙢𝙤𝙣 𝙎𝙡𝙖𝙮𝙚𝙧:𝙆𝙞𝙢𝙚𝙩𝙨𝙪 𝙉𝙤 𝙔𝙖𝙞𝙗𝙖 𝙭 𝙍𝙚𝙖𝙙𝙚𝙧 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin