16

306 39 8
                                    

içerisinde tanıdık bedenleri gördüğüm basketbol sahasına seri adımlarla ilerlerken aklımdan geçen tek şey jisung için çeşitli suikast planlarıydı

sahanın etrafını saran tellere parmaklarımı geçirirken gözlerim jisunga kilitlenmişti

paçaları lastikli bol gri eşofmanının üstüne giydiği düz beyaz tişört ve ayağındaki beyaz sporlarıyla bile oldukça etkileyici gözüküyordu

karşısındaki kişiye odaklanmışken başını salladı alnındaki terden dolayı nemli gibi gözüken saçlarını gözünün önünden çekmek için

hayır chenle bu hareketten etkilenmiş olamazsın hayır

maça gerçekten odaklanmış olduğunu fark ettiğimde bedenimi çimenlere bıraktım

skoru bilmiyordum ve açıkçası gözlerimi jisungun üzerinden ayıramadığım için maçı takip edememiştim

nefes nefese kalmış olmasına rağmen hâlâ koşan jisungu izlerken birden ortalık karışmıştı

ben ne olduğunu anlayana kadar jisung yeri boylamıştı bile

bana arkası dönük olduğu için kim olduğunu seçemediğim biri üstüne çıkmıştı

hepsi birbirine girip kavga etmeye başladığında öylece kalmıştım oturduğum yerde

olanların farkına varınca hızlıca sahanın içine girdim ve felix olduğunu fark ettiğim kişiyle kavga eden jisungun yanına gittim

kolunu iki elimle sıkıca tuttuğum jisung bana baktığında gözlerindeki bariz şekilde belli olan sinir yerini şaşkınlığa ve hafif korkuya bıraktı

"ne işin var burda?"

felixin sesiyle birlikte jisung tekrar sinirli olduğunu belli eden bakışlarıyla ona döndü

"git burdan"

bana bakmıyordu ama bana yönelik konuşuyordu

"gidicem gidicem de tek gitmek gibi bir düşüncem yok"

"chenle git dedim"

"gitmiyorum"

kolunda olan ellerimi yavaşça kendime çektim

"chenle lütfen gider misin?"

"yüzünün dağılmasına izin vermek istemiyorum"

"neden?"

"çünkü güzel ve bakmayı seviyorum"

bakışları yavaşça bana dönerken felixin uzaklaştığını hissettim

"bir daha söylesene"

şirince gülümseyip dediği şeye güldüm

"çok beklersin"

"sürekli lafı atıp kaçıyorsun çok sinir bozucu"

"kaçmıyorum"

"birazdan kaçarsın"

"kaçmayı düşünmüyorum"

"kendi isteğinle bana geldiğinin farkında mısın"

gülümsedim

"farkındayım ve ben kendi isteğimle sana geldiğime göre şimdi sende benimle geliyorsun"

"nereye?"

"yüzünün halinden haberin var mı senin? eczane ya da hastaneye falan gideriz ne bileyim bir şeyler yaparlar"

"bence sen öpsen hepsi geçer"

hafifçe eğilerek yüzümün hizasına geldiğinde işaret parmağımla alnından ittirdim onu

"uzak dur benden pis sapık"

"rüyanda az kalsın öpüştüğümüzü anlatmıştın chenle? sence ben mi sapığım?"

"sus"

"susturabilirsin"

"sapık"

***
28.08.2022

smile // chenjiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin