Dokuz diyarın en güçlü efendisi olucak minik veliaht , bu güce sahip olabilmek için büyük fedakarlıklar ve büyük kayıplar vermek zorunda kalıcak .
Bedenine iki ruhun hüküm sürmesiyle başlıcak olan asıl işkence , bu güne kadar verdiği kayıpları ona u...
Evrenin 7.diyarında Tarina halkının yaşadığı Eris gezegeninde karlılığa ait sarayda koşuşturan minik ayak sesleri yankılanıyordu . Bu ayak sesleri geleceğin veliahtı prensen Hena 'ya aitti , Hena 'nın sarayda bıraktığı izler şimdilik küçük olsada gelecekte hem kendinin hemde halkının geleceğini belirleyecekti
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
{ ERİS KRALLIĞININ ANLATILARA GÖRE RESMEDİLMİŞ GÖRSELLERİ }
Hem kral hemde kraliçe bu gerçeğin farkında olmanın korkularını yaşıyorlardı.Kraliçe yine minik prensesle ilgili korkutucu rüyalardan birinden nefes nefese uyandı.İçini keder ve endişe kaplayan kraliçeyi , bu düşüncelerden uzaklaştıran yine Hena'nın kıkırtılarıydı ,her sabah olduğu gibi annesinin odasına hızla giren HENA , annesinin sıcak kucağına sığındı .Sarayda ki bu sesleri duyanlar mutluluk ve huzurun koridorlarda gezindiğini düşünürdü , lakin gezinen tek şey endişe ve korkuydu . Savaşın eşşiğinde olan kralık büyük kayıplar vermişti ,gücünü büyük oranda kaybetmiş, başkente yakın köyler yağmalanmaya başlamıştı bile . Halk büyük işkencelere maruz kalarak can veriyordu .Sarayın en kederli ve karanlık odasında ülkenin yapması gereken hamle ve geleceği hakkında ki sesler , öfkeli karlın suratına bir tokat gibi çarpıyordu.Bu sesler 7. Diyarın içler acısı durumda olduğuna haykıran bir çığlık gibiydi.Kral daha fazla dayanamayarak odanın terasında doğru ağır adımlarla düşünceli bir şekilde yürüdü . Sanki yapması gereken şey aklında dönüp duruyordu, kurtuluşun tek yolu kan dökmekti .Odaya emin adımlarla geri döndü öfke saçan gözlerde savaşıcaz dedi . O anda odada ki herkes buz kesti , kaçınılmaz gerçeğin bu olduğunun onlarda farkındaydılar.
Karliçe'nin yüzü her zamankinden daha solgun göz altları morarmıştı , endişe bütün gece onu içten içe kemirmişti, hazırlanmak için küçük kızından ayrılalı 1 saaten fazla geçmişti .İçinden krallık hakkında kararın çoktan verildiğinin farkındaydı .Ama her zaman ki günlük rutunini bozmandan yıkandı saçları yapıldı en değerli kumaşları ,7. Diyarın en görkemli takılarını taktı odasından ayrıldı ve taht odasının yolunu tuttu. Tahtta oturan kocasını görünce her zaman ki gururdan çok korku vardı yüreğinde . Ve söze başladı...
KRALİÇE- Majesteleri gözlerinizde ki kararlılığı odaya girer girmez fark ettim , lakin yüreğinizde ki korkuyuda duyuyorum
Kral tahtından yavaşça kalkarak.
KRAL- Ne yapmam gerektiği konusunda kendimden hiç olmadığım kadar eminim lakin yüreğimde susturamadığım bir ses var .
Bir yandan eşine yavaş yavaş yürür.
KRALİÇE - Majesteleri yüreğinizde de aklınızda da yankılananların farkındayım ve doğru kararar verdiğinizin düşünüyorum , Onurlu bir şekilde savaşıcaz hem halkımız için hem de kızımız için...
Kral olduğu yerde gidip gelmeye başladı ve sert bir sesle kapıda ki nöbetçiye seslendi .
