Selam askolar ben geldim neyse yazmaya çoook üşeniyorum. Ama yazma isteği o kadar çok ki neyse başlıyorum...
Sabah uyandığımda dünün yorgunluğu ile yatakta bir o yana bir bu yana döndüm. Yataktan kalktığım anda vücuduma vuran soğuk ile titredim yaz günü olmasına rağmen sabahları havalar çok soğuk oluyordu.
Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Odama geldiğimde ise yerde dondurma lekesi olan o canım hırkamı gördüm dün akşam yıkamayı unutmuştum eğer daha fazla beklerse leke çıkmazdı.
Kafamı sallayarak düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Sabah sabah bir hırkaya üzülmek istemiyordum herneyse..
Biraz telefonla oyalandıktan sonra Jimin'i aradım bana gelmesini vakit öldürmek istediğimi söyledim. Malum babasının erkek koaförü yüzünden bu pekte mümkün değildi. Hızlıca telefonumu kanepeye fırlatıp balkona çıktım. Oradada kitap okuduktan sonra içeri girmiştim. Hava iyice sıcak olmaya başlamıştı üzerimi değiştirmeden önce hızlıca bir duş aldım ve içeri geçtim akşama film gecesi yapmak istiyordum.
....
Akşam olmuştu atıştırmalık filmin yanında güzel gidecek atıştırmalıklara bakmaya başlamıştım. Reyonları tek tek gezip aldığımı geri bırakıyor yemiyeceğim için çöp olma düşüncesiyle ilerliyordum.
Açıkcası canım böyle hafif esintili bir yaz akşamında dondurma çekmişti neden olmasın diyerek dondurma reyonuna doğru yol almıştım. Elimdeki market arabasına tutunarak bütün ağırlığımı ona veriyordum. Reyona girdiğimde bacaklarımın üşüdüğünü hissetmiştim ne akla hikmetse kısacık şortla markete inmiştim.
Üstümde ise bana çokca bol gelen hırkam ile ilerliyordum-tabiki bana birkaç numara büyük olan terliklerimi saymazsak- sonunda gördüğüm onlarca seçenek içerisinden en beğendiğim olan üstü bitter çikolata altında ise dondurma yerine kendini yedirtecek bir biçimde,lezzette olan vanilyalı donudurmamı aramaya koyulmuştum.
Belimin bir karış yukarısında olan dolabın içine tepe üstü olacak şekilde eğilmiştim. Ama lanet olası o canım dondurmamı asla bulamıyordum. Dolabın alt kısmına bakmaya çalışırekn tek bacağım hafif yukarı kalkmıştı arkamdan geçen kızlardan birisi çemkirerek söyledi;
"Ya adam sakatmısın düzgün dur yolu kapattın tır gibi.
Zaten dondurmayı bulamayışımın verdiği sinir ile hafifçe toparlanarak üstümü düzelttim bir elimi market arabasına bir elimi belime koyarak iğneleyeci bakışlarımı ona sunmaktan asla çekinmedim.
"Tır senin babandır şimdi git şurdan gözüme gözükme yelloz yerden bitme"
İğneleyici bakışlarla sevgi dolu sözcüklerimi kıza ilettikten sonra market arabamıda sürerek kıza omuz atıp yanından geçtim.
"Ay deli mi ne bu adam?" Arkamdan söylenilenleri takmamış önüne bakmıştım. Biraz dolandıktan sonra tekrar dondurma reyonuna gelmiş bu sefer kimsenin geçmeyeceğinden emin olmuştum.
Tekrar eğilerek iyice aşşağılara bakmaya başlamıştım. İyice karıştırmıştım artık orada düzen diye birşey kalmamıştı. Tam pes edecekken dondurmanın paketini görmemle kapmam bir oldu ama dondurma gelmiyordu. Yani başka biriside donurmacığımı diğer taraftan çekiyordu.
En sonunda sertçe kendime çekmemle dondurma ellerimin arasındaki yeri almıştı. Dondurmaya bakarken. Bir ses geldi;
"Afedersiniz o dondurmayı ilk ben aldım."
Kafamı hafif yukarı kaldırmamla gözleriminin yuvalarından çıkacak gibi belirmesi bir olmuştu. O da şaşırmıştı ki benimle aynı tepkiyi verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUNSET//Sope
De TodoSıkıcı ve normal geçen günlerin ardında kalan Hoseok, birgün Jimin ile dondurma yerken, birisi ona çarpmış ve muhteşem dondurma ziyafetini bölmüştü.