Kenan'ın üzerine tuttuğum pembe şifon kumaştaki iğneyi çıkartıp, dudaklarımın arasına koyarken zilin tiz sesi evde yankılandı. Kaşlarım havalanırken iğneyi dudaklarımın arasından geri çıkartmıştım.
" Misafir mi bekliyorduk? "
Kenan bu soruma, huysuzca çattığı kaşlarının altından attığı alaylı bir bakışla karşılık verdi.
" Güzelim inan bana, şu an bu pozisyonda en son beklediğim şey bir misafir. "
Onun bu haline bıyık altından gülerek yerden kalktım.
" Tamam sen bekle ben bakayım. "
Teslim tarihi yarın olan bir tasarım vardı ve ben geçen hafta evdeki prova mankeninin üstüne düşüp onu kırdığım için şu an provayı Kenan'ın üzerinde yapıyordum. Başta pek yanaşmasa da sağ olsun beni çok yalvartmamış ve karşıma dikilmişti. Fakat ne yalan söyleyeyim şeker pembesi de onu baya bir açmıştı. Koşar adımlarla kapıya vardığımda delikten bakma ihtiyacı hissetmeksizin kapıyı açtım. Karşımda abimi gördüğümde yüzümdeki muzip ifade yerini derin bir şaşkınlığa bırakmıştı. Tamam, evleneli birkaç haftayı geçmişti fakat yine de abim habersiz gelmezdi.
" Abicim? " dediğimde keyifsiz bir sesle konuştu.
" Kenan evde mi? "
Başımı sallarken girmesi için geriye çekilmiştim. O da başka bir şey demeden ayakkabılarını çıkarttı ve içeriye girdi. Kapıyı kapatırken elimle salonu işaret ettim.
" Geç şöyle, aç mısın? "
Elini yemeği boş ver der gibi savururken salona yöneldi.
" Konuşmaya geldim sadece. "
Tam peşine takıldığım esnada ortadaki küçük odadan Kenan'ın tok sesi yükseldi.
" Duygu! Bana bir bakabilir misin? "
O an onu, üzerinde tasarımımla bıraktığım aklıma geldi ve yüzümü buruşturup arkamı döndüm.
" Geldim geldim. "
Bir koşu yanına gidip tasarımımı üzerinden dikkatlice çıkartmış ve vakit kaybetmeden abimin yanına dönmüştük. Kenan abimle sarılırken merakla konuştu.
" Hoş geldin Okan hayırdır inşallah? "
Okan abim hayır mı şer mi olduğuna kararı siz verin der gibi kafasını sallarken koltuğa geri oturmuştu. Ben hemen yanına oturduğumda Kenan da karşıdaki tekli koltuğa kuruldu. İkimiz de pür dikkat söyleyeceği şeyi beklerken abim önce derin bir nefes aldı, ardından sağ eliyle birkaç günlük olduğunu tahmin ettiğim sakallarını kaşıdı. Sonra ise nihayet konuşmaya karar vererek gözlerini Kenan'a dikti.
" Kerem Soydereli kim? "
Sorduğu soru benim kadar Kenan'ı da şaşırtmıştı.
" Fakülteden arkadaşım. Hayırdır? "
Abim kabına sığamıyormuş gibi oturuş pozisyonunu değiştirdiğinde, gözleri kısa bir an için benimkilere uğramıştı.
" Nasıl biri? "
Kaşlarım, fark ettiğim şeyle çatıldığında Kenan kafası karışık bir şekilde yanıtladı.
" İyi bir adamdır... Nereden çıktı şimdi bu Okan? "
Abim derin bir nefesi ciğerlerine çekerken gelecek cevabın az çok farkındaydım.
" Sevde ile görüşüyormuş. "
Ben sessiz kalsam da Kenan tepkisini göstermekten hiç çekinmemişti.
" Hala mı Okan? " diye hayretle sesini yükselttiğinde abim elleriyle saçlarını karıştırdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMON KABUĞU SOKAĞI 2
Teen FictionLimon Kabuğu Sokağı isimli kurgunun devam kitabıdır. 💛