11|sen beni mahvettin!

262 21 9
                                    

Çoktan barın olduğu caddeye gelmişti.Titriyordu,aylar sonra sevdiği adamın yüzünü görecek olması bütün vücudunu titretiyordu.

Hayattan soyutlanmış gibi çökmüş göz altlarına rağmen ayakta kalmayı başarıyor olması onu şaşırtmaya yetiyordu.

Terleyen ellerini pantolonuna sildi ve barın girişine yöneldi.

Aylardır bu tür gece mekanlarına gelmediği için soluduğu koku yüzünün buruşmasına sebep olmuştu halbuki aylar önce burada sevgilisiyle her gece sahne alıp şarkı söylerlerdi.

Onlarca insanın içinde gözleri aradığı kişiyi bulmak için can çekişiyor gibiydi.

Gördüğü kişiyle nefesi kesilir gibi oldu kalp kasının sıkıştığını derin ve sık nefeslerinden anlıyordu.Yüreğinde oluşan ağrıyı tarif etmesi zordu.Gözleri dolar gibi oldu.

Kendini toparladı.Onu evine sağ salim götürmek istiyordu.

Yanına ilerlediğinde gözleri buluştu.

Jungkook ise karşısında ona doğru gelen adamın kim olduğunun farkındalığı ile kaşlarını çattı.

Dolu gözlerini Taehyung'un üzerine dikti.

"Hayal misin yoksa gerçek misin?Taehyung gözlerimi açtığımda yine çekip gidecek misin?" Gözlerinin açık olduğundan bihaber sarsak adımları ve kafasının yerinde olmadığını belli eden konuşma tarzıyla Taehyung'a doğru ilerledi.

İkiside etraftakilerin farkında değil,ortamda çalan hareketli müziği duymuyor gibiydi.

Titrek iç çekişleriyle elini eski sevgilisinin yanağına koyarak okşadı.

"Gerçek değilsin biliyorum ama " burnunu çekti ve gözlerini kapatıp bir süre bekledi.

"Ne zaman gerçekten burada olacaksın bilmiyorum."

Taehyung kaskatı kesilmiş hareket edemiyordu.

Şuan değildi hayır,şuan etkisine kapılıp özlemine yenik düşemezdi.Gözünden bir damla yaş yanaklarından kayıp gitti.Islanan yanaklarını bir çırpıda sildi.

Jungkook'un sarsak yürüyüşüne gülümseyip kolunu omzuna atıp diğer eliylede belinden sarmaladı.İşte bu tam bir sarhoş insan tutuşuydu.

Dışarı çıktıklarında hafiften yağmur yağmaya başlamıştı.Kara bulutlar güzel yıldızların üstünü örtmüş göz yaşlarını akıtmaya hazırlanıyordu.Tıpkı şuan Jungkook'un özlemenin üstünü terkedilmişliğin acısı ve siniriyle örttüğü gibi.

Yaşadıkları,o gün olanlar gözünün önünden film şeridi gibi geçti kısa bir süre.

"Taehyung ben- ,ben nerede yanlış yaptım?Herşey çok güzeldi- ben,ben o kadar inanmıştım ki sana,hayallerimize...Ne-Neden ayrılmak istiyorsun?Benden mi sıkıldın ha?Değiştirebilirim,kendimi değiştirebilirim.Daha eğlenceli olurum?O zaman- o zaman gitmezsin değil mi?"

Oğlandan cevap alamayınca sorusunu yineledi.

"Gitmezsin değil mi Taehyung?" ağlayışları artarken bir umut cevap bekliyordu sevgilisinden.

Gözünün önünde canlanan anlarla,Taehyung'un omzundaki elini ittirdi ve ondan uzaklaştı.

"Dokunma."

Sesi ne kadar titrek ve zayıf çıksada gözlerine kara perdeler inmişcesine sinirle bakıyordu.

Taehyung sevdiği adamın harelerine baktığında içinde ani ve keskin bir korku yükseldi.

Jungkook saniyeler önce kendinden uzaklaştırdığı adama birkaç adım yaklaşarak yüzüne karşı ses telleri can çekişircesine bağırdı.

"Senin yüzünden!" Titreyen ellerine rağmen işaret parmağını suçlayıcı bir tavırla Taehyung'a doğrulttu.

"Senden nefret edemedim ama sana dair her seyden nefret ettim!kendimden bile!Sana yenilmekten,aklımdan çıkmayışından,her sözüne kanışımdan,gündüzünden,gecenden nefret ettim.Bana olan bakışlarından,ses tonundan,güzelliğinden, ne vakit gözlerine baksam un ufak olan bedenimden nefret ettim.Seni ev belleyen kalbimden,yanında huzura doyan ruhumdan nefret ettim.Senin yüzünden!Senin yüzünden kendimden bile nefret ettimde senden nefret edemedim." hafif sarhoşluğu etkisiyle dengesini kaybetsede dimdik ayaktaydı.

Taehyung gözlerini kısa süreliğine yumdu.

Sadece bir kaç saniye...

İçinde,derisinin altında bir şeylerin çekildiğini hissetti o an.

Karşında kan,ter içinde ağlayan adama karşı konuşmak istede yapamadı.Nefesi boğazına takılı kaldı.

"İyi bak!" Jungkook'un sertçe sarfettiği cümleye karşı boğazı boğulma raddesine kadar tıkandı.

"Gözlerime iyi bak görüyor musun?!"
gözyaşlarıyla hıçkıra hıçkıra ağlarken acıyla fısıldadı.

"Sen.beni.mahvettin!"

Taehyung dolan gözlerinden akmaya hazırlanan yaşları serbest bıraktı.

Gök gürlerken boğazından bir hıçkırık göz yaşlarıyla birlikte geceye karıştı.

Zihni Jungkook'un sözleri etrafında dolambaçlar çiziyordu.Onu kötü etkiliyordu,zarar veriyordu.Tekrar büyük bir umutla geri dönerek en büyük hatayı yapmıştı.

Belkide haklıydı.

Aylar önce nasılsın gittiyse,
Şimdide öyle gitmeliydi.

Arkasına dönüp bakmadan.

Never be the SameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin