Deli gibi girmeyi istedim, ama giremedim. Özür dilerim sizden çokk :) Sınavlarım filan vardı. Ve birde.. Daha 850 okur olmamıza rağmen instagram da.. Neys anladınız siz onu :*
Asel Manav
Biri yanağımdan öptüğünde kıpırdanıp uykumdan uyandım. Başımda Tuğçe annem beklerken biraz yana kayıp, yatağa oturmasını bekledim. "Kızımm." dediğinde "Günaydın anne." dedim. "Günaydıın. Güzel haberim var." deyip gülümsediğinde "Nolduu?" dedim heycanla. "Yarın akşam Yeliz ablanlara gidiyoruuz." dedi u'ları uzatarak. "Ayy." deyip el çırpıp Tuğçe anneme sarıldım. "Hadi bakalım. Dün boştun ama.." dediğinde "Bugün ders çalışıcam annem." dedim. "Aferin benim kızıma. Hadi kahvaltıya." dedi gülümseyerek. "Tamam annem." dedim ve yataktan kalkıp banyoya ilerledim. En sevdiğim şey odamın içindeki banyoydu. Sabah kalktığım da kimse görmüyordu yani şu tipi.
Yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya kahvaltıya indim. Berat baba erkenden şirkete gitmiş gibiydi. Tuğçe annemin "Berat erkenden çıktı." dediğinde doğru tahmin ettiğimi anladım.
Kahvaltıdan kalkerken Tuğçe annem "Kızım bugün bişiler mi yapsak? Meselaa yarın için kıyafet bakalım. Ne dersin?" dedi. Kalktığım yere geri otururken "Çok iyi olur anne." dedim gülerek. İyi fikirdi aslında. Aynı anda "Dersler.." dediğimizde gülüştük. "Sana 2 gün daha izin. Ama ondan sonra önem vereceğine eminim." dediğinde anlayışla başımı salladım. "İyi o zaman. Sen hazırlan. Tayfunla çıkarız evden." dedi. "Tamam anne." deyip odama çıktım.
Üzerime hava sıcak olduğundan klasik şort-açık mavi kısa kollumu giydim. Ayağımada siyah şık sandeletlerimi geçirdim. Mavi küçük çantamıda koluma takıp aşağıya indim. Annemde salonda biriyle otururken yanlarına girdim. Baya yakışıklı çocuğa döndüğümde ''Meraba. Ben Karan.'' dedi gülümseyerek. ''Meraba. Bende Asel.'' dedim. Annem araya girerek ''Asel, Karan Yeliz ablanın kuzeniymiş. Bugün bize katılacak alışverişte.'' dediğinde anlayışla kafamı salladım. Annem tam ''Hadi çıkal..'' derken telefonu çaldı.
Annem telefonda konuşmasını bitirince ''Çocuklar benim şirkete gitmem lazımmış. İkiniz baksanız olur mu?'' diye sorduğunda şaşırmadım değil. 3 dakika önce tanıştığım birisiyle alışverişe mi gidecektim? Karan ''Tabikii. Neden olmasın?'' deyip bana döndüğünde gülümseyip ''Olabilir.'' dedim.
Alışveriş merkezine geldiğimizde ilk önce Starbucks'a girip ben çilekli Karan da kakaolu milkshake aldı. Boş bir yere oturduk. ''Ee kendinden bahsetsene biraz.'' deyince gülümseyip ''Ne bahsediyim ki.'' dedim. ''Hayatını filan.'' dedi. Milkshake'den biraz içip ''Nasıl güveneyim peki?'' dedim. Ciddi bir konuşma değildi. Aksine daha samimi, hafif eğlenir gibiydi. ''Pekii, neden güvenmeyesin?'' dediğinde ters köşe yapmıştı. Gülümseyerek kafamı aşağı yukarıya sallayıp ''Ailemi doğdum gün kaybetmişim. 4 gün sonra, 18 yıl olacak. 7 yaşında Tuğçe anneler beni evlatlık almış. Üveyim anlıcağın. Bu arada yeni bir liseye geçtim. Gezer kolejine. Biliyosundur belki..'' deyip duraksıdıktan sonra ''Sen?'' dedim. ''İşte biliyosun Yeliz ablanın kuzeniyim. Abla dediğime bakma, aramızda 3 yaş var. Doğrusu.. Üvey olduğuna şaşırdım. Çünkü, ne bileyim öyle olduğunu hiç tahmin etmedim. Bende 4 gün sonra, sevdiğim birisini kaybedeli 2 yıl olacak. Vee bende Gezer kolejine başladım.'' dediğinde ''Sevdiğin birisi, sevgilindi değil mi?'' diye sordum. Başını olumlu anlamda salladı. Belliydi zaten. Gözleri saniyesinde dolmuştu. ''Arkadaş olabiliriz demi? Hatta yakın bir arkadaş ?'' dediğinde gülümseyerek ''Tabikii.'' dedim. ''İyi o zaman, alışveriş başlasın!'' dediğinde kahkaha atarak oturduğum yerden kalktım.
Bir mağzaya girdiğimizde sade ve şık kıyafetler bakmaya başladık. Bir kırmızı mini sırt dekolteli ve üstü mavi dantelli beyaz bir elbiseyi alarak kabinlere yöneldik. Kırmızı üstüme cuk oturmuştu ama söz kesimi için fazla abartılıydı. Kabinden çıkıp koltukta havalı havalı oturan Karan'ın yanına gittim. Islık çalıp ''Çok güzel olmuşsun yakın arkadaş.'' deyip göz kırptı. Gülerek ''Teşekkür ederim yakın arkadaş.'' dedim. Aynı anda ''Söz için fazla abartılı değil mi?'' dedik. Ben yine gülmeye başladığım da oda güldü. Yine aynı anda ''Aynen'' dediğimizde ''Tamam ben diğerini deneyim.'' deyip kabine geri döndüm. Diğer beyazlı mavili elbiseyi giyip kabinden çıktım. ''Uuu işte bu.'' dediğinde boy aynadan kendime baktım. ''Mavi benim en sevdiğim renktir.'' dedi. ''Bende.'' dedim parmaklarıma oynarken. İlk defa bir erkekle bu kadar yakındım. Hiç sevgilim olmamıştı, ama çok bakıştığım olmuştu. Saçmaydı, ya da değildi. Bilmiyorum. Hiç bu kadar biriyle yakın olmamıştım. Buna da yakınlık denir miydi? Diyorum ya bilmiyorum.
