~4~ Cadı ♠

150 13 5
                                    

Yeni bölümde böyle oldu ^^ Alakaya yı ve içindeki zindanı resim olarak multimedya ya koydum ilk resim Alakaya'nın girişidir. İkincisi ise zindanın kapısı. Şunu belirtmek istiyorum elhamdülillah müslümanım. Kitap tamamen hayal ürünümden oluşmuştur. Yanlış anlaşılmasın lütfen. Okuyorsanız votelemeyi unutmayın emek veriyorum çünkü ^^



Gözlerimi aralamaya çalışarak bedenimi donduran betonda kıvranıyordum. Çapaklanmış gözlerimi açtığımda karşımda bir tabakta yemek ve su vardı. Sebzelerin birleşmesinden oluşan yemek gözümde mükemmel görünüyordu ki bu yüzden elimi uzatıp aldım ve iştahla yemeye başladım. Yeni uyanmışlık ağzımda iğrenç bir tat oluştursa da bu beni yemekten alıkoymuyordu. Aras neredeydi? Esfah kumunun etkisinden oluşan yanıklar her ne kadar geçmiş olsada hafif kızarıklık bırakmıştı. Demir kapının itilmesiyle irkildim. Hücrenin kapısına açıp beni sürükledi 'ayağa kalk' diye bağırdı. Gücümün son damlasına kadar kullanıp ayağa kalktım ve yürümeye çalıştım hafif sendelesemde iyi sayılırdım. Eve çıktık ve koltuğun üzerinden bir kaç kıyafet vererek 'giy' dedi.


'Özür dilerim' diye fısıldadım. Sesim çok kısık çıkmıştı fakat duymasını umuyordum.


'Özür dilemen ailemi geri getirmeyecek!' diye bağırdı. Haklıydı getirmeyecekti fakat elimden başka bir şey gelmiyordu. Yaptığım büyük hata daha karşıma neler çıkaracaktı bilmiyordum.


Kıyafetleri alıp giymeye çalıştım zorla da olsa başarmıştım. 'Yürü'dedi kapıya giderken. Dışarı çıkıp arabasının kilidini açtı ve içine oturdu bense peşinden gidiyordum ön koltuğa oturduğum. Anahtarı kontoğa takıp arabayı çalıştırdı. Tekerlekler ciyaklarken nereye gideceğimizin merakını yaşıyordum. Saçım dağınık tamamen ucube gibi görünüyordum. Bir süre yol katettikten sonra orman gibi bir yere sürdü arabayı ve derininde bir kulübe de durdu. Arabadan inip kapımı açtı ve kolumdan tutup sürükledi. Kulübenin kapısına vurunca içeriden gayet bakımlı orta yaşlı bir bayan önce Aras'a gülümseyerek sonrada bana iğrenerek baktı. Elini içeri uzattı ve 'buyrun' dedi.


'Sana bahsettiğim kız bu. Alakaya Zindanı nı bulmamız gerek.' dedi Aras.


' Neden bu kadar acele ediyoruz?' dedi kadın.


' Bak cadı Tanrı hala bu kızı seviyor. Onunla işim bitmeden elimden alabilir. Alakaya zindanı Tanrının göremediği tek yer bunu biliyorsun.'


' Elbette biliyorum fakat yüzyıllarca onu kimse bulamadı bunu senden biliyorsun ve bu hiç kolay olmayacak. 700 yıl önce köken vampire ihanet eden Rebecca hala orada. '


' Orayı bulmalıyız cadı! Ne yapmamız gerek? '


' Oraya giden ilk kişinin yani Rebecca'nın kanını bulmamız gerek. Harita ancak onun kanıyla yol çizebilir. '


' Nasıl bulacağım? '


' Önce onun kanına sahip olan birini bulmalıyız bunun için büyü yapmam gerek ve diğer taraftaki cadılarla iletişim kurmam gerekiyor. '


' Büyü için ne lazım? '


Onlar konuşurken söylenenlerin hiçbirini anlamıyordum. Alakaya Zindanını duymuştum tanrının ve tanrıya hizmet edenlerin ulaşamadığı tek yerdi. Aras beni oraya götürecekti. Bir dakika tanrı beni hala seviyor muydu? Bu içimde bir umut yeşermesine neden olmuştu.


' Kulübenin arkasında bir demir kapı var bu anahtarı al ' dedi ve anahtarı uzattı.


'Sonra?'


' Demir kapıyı aç içeride bir ağaç var elma ağacı. Ağaç cennettendir. 3 elma koparacaksın saplarıyla birlikte eğer sapını kalır da elmayı koparırsan ağaç seni içine alır ve bir daha dönemezsin dikkatli ol. Aman ha bıçakla veya başka bir şeyle keseyim deme elinle kopar.'


Aras anahtarı alıp beni de sürükleyerek dışarı çıktı ve demir kapıya anahtarı sokup açtı. Karanlığın içinde ışıl ışıl parlayan ağaç gözüme işliyordu. Aras biraz zorlanarak elmaları koparmıştı ışıktan nasıl kopardığına dikkat edememiştim. Tekrar kulübeye döndük Aras cadıya elmaları uzattı. Cadı saplarını kopardı ve 3 ünüde birleştirdi.


' 3 elma sapı. Cennet,Cehennem,Evren. Bunların ortası öteki taraf yani boşluk oraya ulaşmalıyım.'


Cadı yere yattı ve göbeğine elma saplarının boyutunda bir üçgen kesti kanlar akarken Aras a bir kibrit uzatıp elma saplarını göbeğine kesiklerin üzerine koydu.


'Kibriti yak ve üçgenin ortasına bas. Ne kadar çığlık atarsam atayım gözlerimi açana kadar sakın kibriti söndürme veya çekme duydun mu?'


' Anladım peki kibrit kendiliğinden sönerse ne yapacağım? '


' Bu kibrit sönmez veya bitmez dediğim yap ve perdeleri çekip ışıkları kapat '


Aras kalkıp perdeleri çekti ve kalan ışıkları kapattı. Kibriti yaktı ve cadının karnına üçgenin tam ortasına bastı. Kadın çığlık atarken ev sallanıyordu ve ben gerçekten korkuyordum. Kadının ağzından çıkan kelimeler ise durmak bilmiyordu.


'Asfarkas kenda çafmak mi kaftu de mul'



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 05, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ASHRIELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin