|5|

458 37 16
                                    

(Kanat Günay)

Güzel bir pazar sabahına erkenden uyanmışsındır. Heyecandan içini kıpır kıpır eden bir işin vardır bugün. Kanat'ın evine gideceksindir. Birlikte kahvaltı yapmak için... Hemen yatağından çıkıp neşeyle banyoya koşarsın. Hızlıca bir duş alıp kendine geldikten sonra hazırlanmak için odana geri dönersin. Üstüne bir şort ve salaş bir tişört geçirdikten sonra saçlarını kurutup şekillendirirsin. Rahatsız etmeyecek kadar makyajını yapıp birkaç aksesuarla görünüşünü tamamlarsın. Çantanı alıp evden çıkarsın. Giderken markete uğrayıp kahvaltı için alışveriş yaparsın. Gerekli olabilecek her şeyi doldurduğun poşetlerle yoluna devam edersin. Kanatların evine vardığında kapıyı usulca tıklarsın. Birkaç saniye sonra Aziz kapıda belirir. Planladığınız gibi...

"Y/N! Günaydın. Hoş geldin, gel hadi." Seni gülümseyerek karşılayan fısıldayarak konuşuyordur. İçeri girmen için kenara çekilip elindeki poşetleri taşımana yardım eder. Poşetleri birlikte mutfağa taşırsınız. "Kanat hala uyuyor, vaktin var yani. Sana yardım etmemi istemediğine emin misin? Gitmeden sana yardım edebilirim."

"Her şeyi kendim hazırlamak istiyorum. Sen zaten bana yeterince yardımcı oldun. Çok teşekkür ederim."

"Tamam o zaman. Ben çıkayım. Siz de güzel güzel kahvaltı yapın. Çifte kumrular..." Sırıtarak bitirmiştir lafını. Utandığını belli etmemeye çalışarak gülümsersin ona. "Hadi kaçtım ben."

Aziz konuştuğunuz gibi evden çıkıp sizi yalnız bırakacaktır. O gittikten sonra sen de vakit kaybetmeden kahvaltı hazırlamaya başlarsın. Kanat uyanmadan her şeyin hazır olmasını istiyorsundur. Hemen işe koyulup poşetleri boşalttıktan sonra pancake hazırlamaya başlarsın. Hazırladığın pancake hamurunu pişirmeye başlarken bir yandan da kahvaltılıkları ayarlıyorsundur. Pişen pancake'leri tabağa alıp çikolata ve çilekle süslersin. Onu da kahvaltılıkların yanına, tezgaha yerleştirdikten sonra son olarak omlet yapmaya karar verirsin. Tezgahın üstündeki dolaplardan birinden bulduğun kaseye kırdığın yumurtaları çırptıktan sonra tavaya dökersin. O sırada merdivenlerden gelen sesle kalp atışların hızlanır. 

"Aziz! Aşağıda mısın? Aziz?"

Çok geçmeden kapıda beliren vücutla kalbin ağzından çıkacakmışçasına daha da hızlanır. Kanat dağınık kıvırcıkları, belinden düşen eşofmanı ve göz dolduran kaslarıyla kapıdan içeri girer. Gözlerini ovuşturarak içeri girdiğinden ilk anda seni fark etmez. Güzel gözleri seni bulduğunda donup kalır. Şaşkınlıktan dudakları aralanırken yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşir.

"Y/N? Senin burada ne işin var?" Koşar adım yanına gelip sana sımsıkı sarılır. Kollarını belinden çekmeden yüzünü inceler bir süre şaşkınlığını üzerinden atana kadar.

"Sana da günaydın sevgilim."

"Günaydın sevgilim, günaydın da, cidden senin ne işin var burada? İçeri nasıl girdin?.. Aziz!"

"Bingo!"

"Ya sen bana sürpriz mi hazırladın, güzel kızım benim..." Dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurur. 

"Birlikte kahvaltı yaparız diye düşündüm."

"Çok iyi düşünmüşsün sevgilim..." Kocaman eliyle yüzünü okşarken hala hayran bakışlarla seni izliyordur. Senin gözlerinde de aynı bakışlar vardır ona karşı. Sonra aniden aklına gelen şeyle kendine gelirsin. 

"Kanat, omlet!" Hızlıca kollarından kurtulup ocakta unuttuğun tavaya yönelirsin. Omleti hemen çevirip yanmaktan kurtarırsın. Kanat arkanda kıkırdıyordur. 

"Huh! Kurtardım. Ne gülüyorsun be?"

"Telaşlandığında çok tatlı oluyorsun."

Bu söylediğine ne tepki vereceğini bilemeyip gülümsersin utangaçça. 

"Yok yok. Sen sadece telaşlandığında değil her zaman çok tatlısın. Yiyeceğim şimdi seni." 

"Hayır hayır. Pancake yiyeceksin, omlet yiyeceksin... Hadi bakalım, marş marş! Elin boş gitme, al şunları götür."

Kahvaltı tabaklarını ve çatal bıçakları eline tutuşturup onu masaya gönderirsin kıkırdayarak. Sevimli bir oflamayla dediğini yapar Kanat. Birlikte masayı hazırladıktan sonra kahvaltınız etmeye başlarsınız. Kanat çikolatalı bir parça pancake kesip sana elleriyle yedirirken ikinizin de keyfine diyecek yoktur. 

"Mmh, elime sağlık."

"Minik ellerine sağlık benim tatlı sevgilim. Her şey harika olmuş. En harika olan da senin şu an burada, benimle olman. Hayatımın en güzel pazarı resmen!"

Kollarını açıp mutluluğunu haykırır yüzündeki kocaman gülümsemeyle. Gülüşüne karşılık verirken bu gülüşün sebebi olabildiğin için ne kadar şanslı olduğunu düşünürsün. Kanat'a sahip olmak senin en büyük şansındır.



yoOoRuUuUum

Caner Topçu ile Hayal Et ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin