≼𝘌𝘷𝘭𝘢𝘵𝘭ı𝘬≽{𝒜ℊℯ𝓅𝓁𝒶𝓎}

10

- Emir 'den -

Önü açık yolda gözlerimi yana çevirdim, kasvetli yolu incelemeye koyuldum, sıkılıyordum ve sanırım içerisi havasızdı, camı açmakta hiç fena olmazdı.

Elimi kol koyma yerine yerleştirip önümü kontrol ettim, yakalanmak istemezdim. Ceza falan duymakta istemiyordum artık haliyle. Tamamen uslu bir Emir 'dim değil mi..

Parmağım tuşun üstünde gezinmeye devam ederken tekrar önüme bakındım. Dikiz aynasından göz göze gelmemizle gözlerimi büyüttüm. Hiç bir şey yokmuşçasına etrafta gözlerimi gezdirmeye
devam ettim.
Saliselik olarak gözlerim tekrar dikiz aynasına kaydığında yavaşça gülümsedim. Yok bir şey, yok bir şey. Anlamamıştır, bence öyledir.

"ne geçiyor aklından bebeğim" duyduğum şüpheli tonla gülümsememi genişlettim. Nasıl anlamıştı ki şimdi. "hayıy hayıy"

"çok kıpırdanıyorsun Emir, emin misin"

Hadi ama, çok şüpheciydi ve pür dikkat yüzüme bakıyordu. Bu çok gericiydi. Of ama. "babacıyım biyşey yapmıyoyum geyçekten"

Dudaklarımı büzerek bakışlarımı ellerime indirdim. İnan hadi, inan.
Yeşil ışığın yanması ile önüne konsantre olduğunda gülümsedim. "pekala, öyle olsun bakalım"

Hıhlayarak gözlerimi cama çevirdiğimde hafifçe gülümsedim. Görünürde bir sorunun olmamasıyla, sertçe tuşa basmaya başladım.

Ardı ardına tuşa vurmam ile açılmaya başlamasıyla kıkırdadım, rüzgar çok güzel esiyordu, dağılan saçımla sert rüzgardan dolan gözlerim hariç.

Camın kapanmaya başlamasıyla sızlandım, bir kaç saniye sürmüştü sadece, bu adil değildi. Arabanın kenarda durmasıyla yerimde hafifçe sallanmaya başladım.

Kemerini açarak arkasını döndüğünde dudaklarımı büzdüm. "ne yaptığını sanıyorsun Emir"

Karşılığında dilimi dudaklarımda gezdirerek şapırdattım. Yani ille de bir amacım yoktu. "bunaydım ve şıcak, biyaz hava geysin istedim"

Bakışlarını aralıksız sürdürmeye devam ederken gözlerimi çektim. Etrafta bakışlarımı dolaştırarak en sonunda ise ellerime indirdim. "bana niye söylemiyorsun bebeğim"

"izin veymiyosun ki" sitemle söylediğim şeyle bıkkınca iç çekti. Ne yani yanlış mı söylüyordum, yalanı mı vardı bunun.

"gelmemize az kaldı, biraz bahçede vakit geçiriz tamam mı küçüğüm"

Hızla başımı sallayarak gülümsedim "oluy"

Tekrar önüne dönecekken bir şey hatırlar gibi geri dönmesiyle şaşkınca yüzüne baktım. "sıkıldın mı sevgilim"

"eveyt" sıkıntıyla ofladığımda telefonunu açarak elime tutuşturdu."sana açtığım şeyle ilgilen, kurcalama güzelim"

Başımı salladığımda çekici gülümsemesini sundu. "anladın mı bebeğim"

Hızla başımı sallayarak kıkırdadım "eveyt babacıyım anyadım, aytık gideyim yüffen"

"seni sabırsız bebek" gülerek söylediği şeylerle elleri belimi bulduğunda kahkaha atmaya başlamıştım
"baba duy hu - huylanıyoyum"

En sonunda geri çekildiğinde terleyen alnımı açıkta bırakarak saçlarımı geriye taradı. Çantayı açıp karıştırmaya başladığında eline bir tel toka geçirdi.