Piknik

269 22 7
                                    

Baslamadan önce bir şey söylemek istiyorum.
Bir saniyenizi ayırıp oylarsaniz cok mutlu olurum şimdiden teşekkürler<3

/*

Nova Black-Lupin

Sabah Hermione adlı alarm sayesinde sakince(!) uyandırılmıştım.

Sabah

"NOVA UYANMAN İÇİN SANA 5 SANİYE VERİYORUM!" Hermione'nin dediği şey ile gözlerim aniden açılmıştı, çünkü en son uyanamadığım da olduğu gibi sırılsıklam olmak istemiyordum.

"Tamam tamam..." Zorla gözlerimi araladım ve odada Hermione'yi aradım, büyük ihtimalle giyiniyordu veya lavabodaydı. O sırada gözüm piknik sepetine takıldı, doğru ya piknik bugündü... Dersler yüzünden aklımdan çıkmıştı.

Hızlıca kendimi toparladım ve ayağa kalktım ama ayağa kalkmam ile sendelemem bir oldu. Başım aşırı dönüyordu, büyük ihtimalle yeni uyandığımdandır diye düşünüp çok üstünde durmadım. Ben yine düşüncelere dalmışken duyduğum ses ile kendime geldim.

"Hazır mısı- Sen hâlâ hazırlanmadın mı!" Ve Hermione adlı fırtına tekrar başlıyordu...

Şimdiki Zaman

"Nova iyi misin?" George'un sesiyle kendime geldim, nedense hâlâ başım dönüyordu.

"İyiyim George neden sordun?" Gülümseyerek konuşmama rağmen hiç iyi değildim. Aşırı halsizdim ama sadece halsiz olduğum için pikniği iptal edemezdim, bunların hepsini bir daha bir araya toplayamazdım bu yüzden kimseye bir şey çaktırmamalıydım.

"Bilmem biraz halsiz gibisin, istersen hastane kanadına gidebiliriz?" Beni bu kadar iyi tanımak zorunda mıydı?

"Georgie sadece çok heyecanlıyım, heyecandan uyuyamadım da ondandır ama iyiyim merak etme." Sesimi neşeli çıkarmaya özen göstererek kurduğum cümleye tek kaşını kaldırarak baktı ve sahte bir kızgınlıkla konuştu,

"Bana yalan söylediğinde anlayabiliyorum küçük hanım." Dediğinde kendimi tutamayıp güldüm, benim gülüşüme karşılık o da gülünce ortak salondaki herkes bize bakmaya başladı ama biz umursamadan gülmeye devam ediyorduk.

"Siz ikiniz harbi delisiniz." Hermione'nin sesiyle ona döndük ve elinde piknik sepeti ile durduğunu görünce kendimizi zor da olsa sakinleştirdik.

"Tamam tamam sakiniz, eee gidiyor muyuz?"
.
.
.
.
.
Tamam piknik çok da iyi bir plan olmayabilirdi.

Harry'nin, Ron'un kısaca hepsinin Draco'ya attığı bakışlar pek de barışçıl gözükmüyordu, eh Draco'nun da onlardan pek bir farkı yoktu.

"Eee şey nasılsınız peki dersler fa-"

"Eee Malfoy bir dahaki quidditch maçında yenilmeye hazır mısınız?" Sesin sahibine döndüğümde Harry'nin sırıtarak Draco'ya baktığını gördüm. Ona kaş göz yapsam da bana bakmadan Draco'ya bakmaya devam ediyordu,

"Bunu sorması gereken benim Potter." Draco da aynı sırıtışla karşılık verince işlerin boka saracağını anladım ve Herm'e yalvarırcasına baktım.

"Yeter bu kadar boşboğazlık. Hadi bir şeyler yiyelim." Hermione'nin söylediği şeyi duyunca rahat bir nefes verdim ve ona dudaklarımı oynatarak teşekkür ettim, o da bana karşılık olarak sıcak bir gülümseme sundu.

"Öncelikle şunda hem fikir olalım,
bir bulanığın dediğini asla yapmam!" Draco cidden bunu demiş miydi? Hemde sözler verdikten sonra...

"Draco eğer böyle konuşmaya devam edersen cidden hoş şeyler olmayacak." Net bir şekilde söylediklerimle bana baktı. Bakışlarında biraz olsun pişmanlık görmeyi ummuştum ama bakışlarında pişmanlık yoktu,

-Sadece Arkadaşız- (George Weasley)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin