young, dumb and clumsy hearts;; nomin

17

najaemin:
ismi ne bu çiçeklerin?

her renkten almışsın resmen

leejeno:
frezya

seçmeyince her renginden aldımm

sevdin mi

najaemin:
evet çok güzel hepsi

teşekkür ederimm

de|

of nasıl söyleyeceğim şimdi bunu|

leejeno:
rica ederimm

bugün bir çocuk ile konuşuyordunuz

baya yakın gibiydiniz

kim o

najaemin:
jungwoo

ilk seneden beri yakınız biz

neden sordun

leejeno:
nasıl ilk seneden beri yakınsınız ya

hatırlamıyorum ben onu bizim okulda mı ki

najaemin:
senin bana kötü davrandığını görünce yanıma gelmişti

o zaman tanıştık

sonra taşındı

yeni geldi çin'den

leejeno:
geri gitsin

najaemin:
ne

leejeno:
GERIZEKALI JENO|

yani demek istediğim

yerinde olsam hiçç gelmezdim koreye

miss gibi çin'de yaşıyormuş işte niye gelmiş

najaemin:
her fırsatta chenle'yla kore-çin kavgası yapan milletçi sen mi söylüyorsun bunu

leejeno:
chenle ile uğraşmak için onlar canım

ne alakası var

najaemin:
1-2 hafta kalıp gidecek zaten, belki o kadar bile kalmaz

babası iş için gelmiş o da beni ziyaret etmek istemiş

leejeno:
ha tamam

en kısa sürede gitsin de|

kahveni içtin mi

najaemin:
jungwoo sıraya otururken görmedi onu döküldü ya

ama yenisini aldı içiyoruz şu an

leejeno:
sikicem şu çocuğu ha|

nereden çıktı bu amk|

kantinde misiniz

najaemin:
evet

chenle ve donghyuck'ta bizimle

leejeno:
ne

onlar ne alaka

najaemin:
biz geldiğimizde jisung ve renjun'la oturuyorlardı

yakınlaştılar baya

leejeno:
öyle olmuş

jisung'un chenle'da gözü var bence

najaemin:
asıl donghyuck renjun'u gözüne kestirmiş gibi duruyor

leejeno:
yok be mark'tan hoşlanıyor o

najaemin:
ne

nasıl

mark'la uğraşıyor ama sürekli

leejeno:
ikisi de birbirinden hoşlanıyor

itiraf edemiyorlar sadece

mark çok gururlu

hyucksa mark'ın ondan hoşlanmadığını düşünüyor bu yüzden arkadaşlıkları bozulmasın diye açılmıyor

najaemin:
aaa hiç fark etmemiştim

üzüldüm ikisi için de

neden sizin falcıyla gitmiyorlar peki çok güveniyor gibiydiniz ona

leejeno:
bariz korkuyorlar

najaemin:
neyden?

leejeno:
falcının benimle ilgili her şeyi bildiğine şahit oldular

ikisi de gerçek sandıkları şeyin yüzlerine karşı söylenmesinden korkuyorlar

onları anlıyorum aslında

najaemin:
keşke onlar için bir şey yapabilseydim

leejeno:
en iyisi kendilerinin yapması bence

chenle böyle söylemişti

najaemin:
evet haklı

sen peki

başta sen korkuyor muydun falcının söyleyeceklerinden?

leejeno:
hayır

ben sana yazarken korktum

çünkü onların gerçek sandıkları sadece kuruntu, benimki ise gerçek

gerçekleri senden duymak çok korkunç gelmişti

najaemin:
ama yine de bana yazdın

leejeno:
evet

çünkü korkum gerçekleri değiştiremezdi

bu yüzden sana yaklaşmak için bu kadar uğraştım

son çare yazmak oldu

najaemin:
sahi

6 kere denediğini söylemiştin

birini anlatmadın
(13.23)

hey
(13.25)

nereye kayboldun?
(13.28)

leejeno:
jaemin

aldığım çiçekler neden ezilmiş ve parçalanmış masanda duruyorlar

najaemin:
ya söyleyecektim sen jungwoo'yu sorunca unuttum

üzgünüm

jungwoo yanlışlıkla üstlerine oturunca kırıldılar of

sıramın üstüne koymuştum masada dikkat çekmesin diye

öyle olunca jungwoo da görmedi

benim hatam üzgünüm

leejeno:
açıklama yapmana gerek yok

najaemin:
kötü hissediyorum yine de

leejeno:
önemli değil

najaemin:
of|

of jaemin|

aptalsın|