Ekim üç ayın sonunda tekrardan o okula adım atacaktı. Sırf Hazal istediği için kalmayı kabul etmişti oysaki. Ama daha birinci günden neler olabileceğini kim bilebilirdi?
*Neşe Ekim'in odasına doğru ilerledi ve kapıyı tıklattı* Hadi işe gitmeden lise son sınıfa geçen minik kızımı göreyim.
*Ekim kapı kapalıyken gözünü devirdi fakat kısa bir süre sonra kapıyı açıp annesine gülümsedi*
*Neşe sarılmak için kollarını iki yana açtı ve az bir süre olsa da sarılabildi kızına, ama Ekim annesinin kollarını vücudunun üzerinden çekti*
Ekim: Anne biliyorsun.. fiziksel teması sevmiyorum.
Neşe: Eh peki o zaman öyle olsun Ekim, benim evden çıkmama az kaldı anneciğim hadi.
*Ekim tarağını hemen aldı ve uzayan kahküllerinde tarağı yavaşça gezdirdi. Kısa bir süre sonra tarağını masasına koydu ve yatağından çantasını alıp odadan çıktı. Ekim'in odasından çıktığını gören annesi de hızlıca evin dış kapısını açtı. Ekim dışarı çıkıp ayakkabıların bağcıklarını bağladı*
Ekim: Şey anne bilekliklerim içeride kalmışta getirebilir misin?
Neşe: Tabi kızım bekle getireyim.
*Neşe kızının odasına girdi çalışma masasının üzerinde olan iki tane sonsuzluk işareti amblemleri olan bileklikleri aldı ve kapıda bekleyen kızına verdi*
Ekim: Teşekkürler anne.. görüşürüz.
*Ekim annesinin cevabını beklemeden evden çıktı, sokakta yürürken elinde tuttuğu bilekliklerden birini sağ bileğine taktı diğerine de yavaş yavaş dolan gözleri ile baktı. Bunlar hayatını altüst eden adamla taktıkları söz bileklikleriydi ve şuan elinde tuttuğu bileklik o adamın bilekliğiydi. Göz yaşlarını salmamak için Ekim elinde tuttuğu bilekliği okul ceketinin cebine koydu. Okula gelmeye az kalmışken yolda karşılaştığı Hazal'a gülümsedi.*
Hazal: Heyecanlı mısın bakalım dünyalar güzeli kızım?
Ekim: Yaz tatilinin başındaki olaylar yaşanmasaydı evet heyecanlı olabilirdim.
Hazal: O kadar da takma ama artık güzelim, seni haketmeyen biriymiş hayatından defolup gitti işte.
Ekim: Neyse boş ver kimin umurunda ki?
*Hazal kolunu Ekim'in omzuna attı*
Hazal: Benim umrumda.
*Ekim gülümseyerek Hazal'a baktı ardından kolejin önüne gelmeleri ile gülümsemesi son buldu.*
Hazal: Güzelim ben telefonumu evde unutmuşum iki dakikaya gelirim tamam mı?
*Hazal Ekim'in yanında hızlıca evine doğru koştu. Ekim ise arkasından baktı. Kısa bir süre sonra cesaretini toplayıp okula girdi. Kendine bakan insanları önemsemeden okul binasına doğru ilerledi fakat okul binasının arkasından gelen sesle duraksadı. Sesin geldiği yere doğru yavaş adımlarla ilerledi ve duvarın kenarından olanlara baktı. Ekim gördüğü kişiyle şaşkınlıkla oraya baktı rüya görüyor gibi düşündü. Çünkü Kanat okuldaki bir öğrencinin ağzını burnunu kanatmış ve halen daha dövmeye devam ediyordu. Asıl sorun Kanat'ın öğrenci dövmesi değil Knat'ın burada olmasıydı. Geçen sene on ikinci sınıf olan Kanat yine okuldaydı büyük ihtimal sınıfta kalmıştı. Ekim arkasına yaklaşan adımaları duymasıyla omzundan tutulup arkaya doğru çevirilmesi bir olmuştu. Gelen kişi Melisa'ydı yüksek sesle konuştu.*
Melisa: Bakıyorum gözlerin eski sevgilinde kaldı niye gözünün önüne geçip konuşmuyorsun ki? Kıyamam..
*Kanat Melisa'nın sesi ile duvar kenarına baktı Ekim'i görmesi ile kana bulanmış ellerini boş vererek yanlarına gitti.*
Kanat: Melisa ne oluyor burada?
Melisa: Neler olmuyor ki sevgilim? Eski sevgilin aynı zamanda da platonik aşkın yaslanmış duvar kenarına seni izliyor.
Kanat: Melisa iki dakika gider misin?
Melisa: Nedenmiş sevgilim? Ben burada seninle birlikte kalmak istiyorum.
Kanat: Melisa hadi geç ön bahçeye.
*Melisa sinirle ön bahçeye doğru ilerledi Ekim ise sessizliğini korumaya devam etti. Kanat arkasında dönüp yandaşlarına baktı ve kan içinde olan çocuğu gösterdi*
Kanat: Götürün.
*Kanat'ın arkadaşları başlarını olumlu anlamda salladı ve yüzü kana bulanmış çocuğu götürdüler.*
Kanat: Hep böyle sessiz mi kalacaksın?
Ekim: Ben her zaman sessizdim.
*Kanat kana bulanmış elleri ile Ekim'in önüne gelen saçını Ekim'in önünden çekti.*
Kanat: Bu kadarda sessiz olma ama kalbinin sesi buraya kadar geliyor.
*Ekim derin nefes alarak Kanat'a baktı*
Ekim: Çok değişmişsin. Dış görünüş olarak değil içsel olarakta.
Kanat: Eski Kanat'a geri döndüm diyelim.
Ekim: Neden yaptın bunu bize?
Kanat: Her şeyi sen yaptın Ekim, senin davranışların bizi buralara sürükledi.
*Ekim hızlıca Kanat'ın yanından ayrıldı ve okul binasına doğru ilerledi.*
//İLK EKKAN KURGUM AAAA İLK BÖLÜM BİRAZ SIKICA GELMİŞ OLABİLİR AMA İLERLEYEN BÖLÜMLERDE DAHA HEYECANLI OLACAKK OY VERERBİLİR MİSİNİZ..?//
YOU ARE READING
Hep Sendin, Hep Özeldin..
Ficțiune adolescențiE: Sen sırf o yumuşacık vicdanınla ona kıyamayıp beni terkettin! K: Ekim dur, yapma bize bunu. E: Sen çoktan bize en büyük hamleyi yaptın bile. #1 in melisa 06/09/22