4.Bölüm- Peki ya Göz yaşı?

56 9 4
                                    

O rahat pofuduk yatakta yatıyorduk ki bu pek uzun sürmedi.

Kapı çaldı ve bunun üzerine herkes uyanmıştı ben hemen ''Ben bakarııım''

diye sazan gibi atlayarak kapıya koşuşturdum.Kapıyı açtım ve karşımda Rüzgar ve Meriç duruyordu. Hayır yalan değil gerçekten onlardı. Ve ben bir heyecanla çığlık attım. Öyle hızlı öyle dolu ve öyle SESLİ. Sesliyi büyük yazdım çünkü ses tellerim kopacakmışçasına bağırmıştım. Rüzgar kulaklarını kapatıp yüzünü buruşturdu. Meriç garip gözlerle benden bir iki adım uzaklaştı. Halam ve Cansu yanıma geldiğinde kahkaha atmaya başladım.Ve bunun üzerine hepsi bana ironi ironi bakmaya başladılar.Yavaştan dudak kıvırarak onları içeri davet ettim.

''Hoşgeldiniz.'' dedi halam bana göz atarak. Kastettiği şeyi anlıyordum ama öyle bir şey aklımın ucundan bile geçmezdi.Onlar ''Hoşbulduk'' derken bir yandan içeri girip kendilerini koltuklara attılar.halamın telefonu çaldı ve telefonu yukarıda kaldığı için gitti. Ben de hemen söze giriştim.

-Neden geldiniz şimdi siz?Hem de gecenin bir yarısı?Hem benim evimi nereden buldunuz siz?

-Aaa ayıp ama siz misafirlerinizi böyle mi karşılıyorsunuz? dedi Rüzgar alaycı bir tavırla.Meriç korktu mu ne konuşmadı hiç ama ben onu konuştururdum.

Ve hemen sonra yanıldığımı farkettim.

-Bize bir şeyler servis etmeyecek misiniz? dedi Meriç.

Ellerinde bir koz vardır da ona güveniyorlardır diye düşündüm.

-Gel gidip çok sevgili arkadaşlarımıza yiyecek getirelim Cansucum.

Onlar 32 diş sırıtırken biz Cansu ile kalkıp mutfağa geldik. Ben pizzaları fırına atıp ısıttıktan sonra mutfaktaki masaya koydum ve ardından bir tane daha pişirdim. Bir tanesi anca bana yeterdi zaten. Hemen ardından Cansuya kolayı verip büyük bardaklara koymasını söyledim o da koydu. Bir de nutella çıkardıktan sonra onları öylece toplayıp içeri götürdüm. Rüzgar ve Meriç'in ellerimde kileri görünce gözleri fal taşı gibi olmuştu.Ben onları önümüzdeki masaya yerleştirirken Cansu da kolaları verdi.

-Anlatın bakalım ne derdiniz? dedi Cansu içine ne girdi bu kızın.

-Ooo küçük cici prensesinde dili açılmış. diye dalga geçti Meriç.

Tam o sırada halam geldi.

-Gençler benim gitmem lazım. Bir kaç işim çıktı.

-Aaa hala olur mu öyle şey ne güzel bütün kızlar toplanıp kızlar gecesi yapıcaktık hem arkadaşlar da gelmişti. Güzel kızlar gecesi olurdu.

Dedim ben yakıcı bir bakış attıktan sonra. Tabi ki bakışlarım çok tatlı mal mısın?

Halam güldü ve çıktı. Ben pizzalara saldırdım ve onlar bana bakmaya başladı.

-Ne var ne bakıyorsunuz? Size de var ya işte. Hem öyle burnuma kokarken daha nasıl dayanıcaktım ki?

Ben pizzaları keyifle yerken onlar nazik nazik yiyordu. Pizzanın raconu böyle abi. Başka nasıl yiyeyim ki? Kolamı ve pizzamı bitirdikten sonra nutella dan kaşık kaşık yemeye başladım. Onlar öyle bir bakıyordu ki sırf nazikliğim den ağzımda çikolata var diye gülemedim.Yemek yedikten sonra başladık konuşmaya.

-Artık gidersiniz diye umuyorum karnınızı doyurduk. dedi Cansu

-Aaa daha yeni geldik ayrıca yemeklerin hepsini sen yedin. alaycı bir bakış attı bana Rüzgar.Birden eski okulumda ki yaşadıklarım aklıma geldi. Sinirlerim tavan yaptı.Hissediyordum, her hücremin benimle dalga geçenlere karşı oluşturduğu o öfke var ya o öfke...

-Hemen çıkın evimden. diye bağırdım bir hiddetle ve ayağa kalktım.

Rüzgar'ın kolundan tuttum ve koltuktan kaldırıp kapıya doğru ittim.

Daha fazla dayanamayacağımı biliyordum birazdan sinir krizi geçirip zarar verebilirdim herkese. O yüzden erkenden onları göndermek daha iyiydi..

Onlar dışarıya çıktılar bir hızla. Cansuya dönüp

-Yukarı çık. diye bağırdım.

O çıkmaya başlamadan zemin katta ki kum torbamın olduğu tarafa gittim.

İçeri girip ellerime bir şey takmadan vurmaya başladım. Ellerim parçalanıyordu.

Öfkeden gözlerim yaşarmıştı her seferinde o günleri hatırlıyordum.

Ellerim kan olurken ben vurmaya devam ediyordum. Cansu peşimden gelip bana sarıldı. İşte öyle huzur doldum ki.

Şuan onun karşısında ağladığım dan çok aciz hissettim. Ama daha tutamayıp onca yılın göz yaşlarını döktüm.

Sesim çıktığınca gücüm yettiğince ağladım. Cansu bana sarılıyordu.

Ama teselli etmedi çünkü anlamıştı halimi. İyi ki vardı o.


Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Şimdiden hikayemizi takip edip okuyan herkese teşekkür ederim.

Ayrıca o votesiz yorumsuz gizli okuyucularımıza da çok teşekkür ediyorum.

İdil'in yaşadıklarını bir bölümde anlatamadım. Biraz sürecek. Ama şimdilik biraz ucunu açtık. Umarım beklediğiniz gibi olmuştur.

MultiMedia da şarkımız var ben bunu dinleyerek yazdım. Tavsiye ederim.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlığın UlaşılmazıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin