"Çok güzelmiş lan burası." dedi Utku karşılarındaki denizden gözlerini alamazken. Saffet'le nereye gidebileceklerini düşündükleri sürede Utku'nun aklında olan bir mekana gidip oturmak falandı. Başka bir şey aklıma gelmemişti. Sonrasında Saffet buraya gelmeyi teklif ettiğinde daha önce gelmediği için kabul etmişti.
Denize sıfır olan otoparka arabayı park etmişlerdi. Hemen önlerinde kayalıklar vardı. Hava kapalıydı, yağmur yağacak gibi duruyordu. Kayalıklarda oturan kimse yoktu bu yüzden. Otoparkta da tek tük birkaç araba haricinde bir şey yoktu. Baş başa vakit geçirmek için güzel bir yerdi.
"Bir bildiğimiz var da getirdik." Bilmişcesine söylemişti Saffet.
"Kimleri getirdin de biliyorsun?" diye sorduğunda Saffet sırıtmıştı.
"Herkesi getirip burda bir tur siktim." Saffet'in ciddi olmadığı belliydi, Utku bunu anlamıştı. Bu yüzden gülümseyerek, "Şerefsiz." deyip omzuna bir tane geçirdiğinde Saffet omzuna vuran elinden tutup dudaklarına götürdü. Parmaklarını iç içe geçirip elinden öptü. "Şaka yapıyorum, bizimkilerle balık yemeye geliyoruz bu taraflara. Oradan biliyorum."
"Sizinkilere karşı çok önyargılıyım." Tenine değen dudaklarla her ne kadar heyecanlanmış olsa da bunu Saffet'e belli etmedi. Buna rağmen parmaklarıyla daha da sıkıca tutunmuştu ona.
Saffet söylediğine gücenerek, "Niye?" diye sordu hemen. Arkadaşlarının neyi vardı?
"Bilmem. Hiç oturup konuşmadık ya hep laf dalaşına giriyoruz, biliyorsun." diye açıkladı kendini Utku. Saffet tartışmalarında o kadar seviyesizleşmezdi ama özellikle onlardan birkaç kişi Utkuları hep aşağılıyordu. Tabii onlar da bu nedenle aynısını Saffetlere yapmışlardı. Ama hiçbir zaman birbilerine girmemişler, hep laf dalaşında kalmışlardı.
"Benle de giriyorsun laf dalaşına."
"Sen farklısın canım." dedi cilveyle ve uzanıp Saffet'in yanağından öptü. Saffet bu öpücükle jöle kıvamına gelmişti. Kendini gülümserken buldu.
"Bence bizimkilerle tanışırsan onları seversin."
"Tanışmamızı istiyor musun ki?" diye sordu Utku merakla. Yani aynı ortama girmek biraz garip ve riskli olmaz mıydı? Tabii Saffet'in bir şeyden çekincesi yoksa o bunu umursamazdı.
"Nolcak ki sanki?" diyen Saffet'in umursamazlığı barizdi. "Arkadaşım değil misin?" Bu ikisini de güldürdü.
"Emre'yle birlikte tanıştır o zaman, tek başıma garip olur. Hem Cihan'la ikisi müthiş anlaşır bence."
"Neden?" dedi Saffet anlamayarak.
"Arada atarlanıyorlar ya birbirlerine. Cihan Emre'ye cuma mesajı falan atıyordu bir ara sürekli. Küfürleşip bitiriyorlardı sohbeti hep. Bu aralar durgunlar gerçi Emre hiç bahsetmedi."
"Hım." dedi Saffet sadece. Cihan ona bundan hiç bahsetmemişti. "Cihan sever öyle uğraşmayı."
"Komik birine benziyor."
"Öyle." diye mırıldandıktan sonra Utku'ya merakla baktı. "Sen de mi Emre gibi inanmıyorsun?"
"Allah'a mı?" dedi Utku tam olarak anlamayarak. Saffet onu onayladı. "Yani kendime müslümanım diyorum ama pek bir şey yapmıyorum bunun için. Kalben bağlıyım sadece."
"Öyle de olur." dedi Saffet rahatlamış biçimde.
"Niye, ateist olsam olmaz mıydı?"
"Bilmem, düşünmedim. Sadece aynı şeye inanıyor olmamız güzel bir şey."
"Böyle düşünmek saçma bence." dedi Utku dürüst bir şekilde.
"Ne saçma?"
"Kimin neye inandığıyla ilgilenmek saçma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA (GAY)
Teen FictionHornette karşılaşan aynı okuldaki seküler temsilci ve ülkücüler reisi.