elektrik

3 gun

3 gün geçti ve aylin tevfik paşa'yı gerçekten sevdi, çok yakışıklıydı ve neredeyse tamamen iyileştiğini biliyordu, yakında ayrılacağı için kalbinin kırılacağını biliyordu.  Ona gücünü söyleme zamanının geldiğine karar verdi, onu sonsuza kadar kaybetmekten korktuğunu söylememenin yanlış olduğunu biliyordu.  bu gece ona söylemeye karar verdi.  atları gütmeye gitti ama onun çoktan onlarla ilgilendiğini gördü.  ne kadar nazik olduğunu hayranlıkla izledi.  "Onlara karşı çok naziksin!  hafifçe sıçradı.  "Özür dilerim seni korkutmak istemedim.  "Tamam şimdi burada olduğuna göre iyiyim.  ona gülümsedi o kızardı ama gülümseyerek karşılık verdi.  "Kahvaltıda bana katılmak ister misin?  diye sordu.  " kulağa hoş geliyor dedi.  onu eve kadar takip etti ve onun masayı hazırladığını gördü, meyve, sebze ve kahve gördü.  kahve gördüğüne sevindi gülümsedi ve yanına oturdu masaya oturdu onun için tabağına biraz yumurta ve meyve koydu kahve tenekesine uzandı ve elleri dokundu birbirlerine baktılar.  eldivenli elini tuttu ve öptü.  yine kızardı.  "Bu akşam tevfik paşa sana söyleyeceğim bir şey var.  "Tamam o zaman biraz sonra ateş yakar konuşuruz.  başını salladı.  sessizce kahvaltı ettiler.  daha sonra akşam tevfik paşa ateş yakmak üzereyken onu durdurdu.  "Bunu yapmadan önce sana bir şey göstermem gerek ama bana kaçmayacağına söz ver.  "Senden neden kaçayım ki sen iyi bir insansın.  "birkaç ay önce seninle tanışmadan önce donmuşken nehre düştüm yağmur yağıyordu gök gürültüsü ve şimşek havayı dolduruyordu neredeyse boğuluyordum ama dışarı çıktım nehir kıyısında yattığımı hatırlıyorum aldığım her nefesin tadını çıkarıyordum sonra aniden  Yıldırım çarptığında vücudum yanıyormuş gibi hissettim kesinlikle öleceğimi düşündüm ama canlı uyandım ve hayatıma devam ederken bir at seni buraya getirdi gangsterler tarafından kovalandın sanırım seni bıçakladılar.  "Ona önemli bilgiler veren başka bir paşa ile buradaydım.  "Öyle düşündüm ama sonra seni evime aldım ve bazı adamlar içeri girmek istediler, içeri daldılar ama onları çok korkuttum.  "bunu nasıl yaptın?  "Böyle dedi eldivenlerini çıkararak ellerinden akan elektriği ona gösterdi.  ateşi elleriyle yaktı.  İlk başta şaşırdı, ayağa kalktı ve ona yürüdü, ondan korkmadı, bileklerini ellerine aldı ve ellerine dokundu, enerjiyi hissetti ama canını acıtmadı, ellerini okşarken, gücü anında sakinleşti.  .  "Senden korkmuyorum aylin özelin farklı ve çok güzel.  kızardı ve aşağı baktı, elini yüzüne koydu, ona baktı, onu kendine çekti ve ona sarıldı.  onun kollarında rahatladı.  ne kadar güzel olduğunu görünce tekrar ona baktı yavaş yavaş eğildi ve evinin yandığını görünce neredeyse onu öpecekti ki içeri koştuğunu düşünmeden annesinin ve babasının resmini ve annesinin gelinliğini ve babasının sahip olduğu kolyeyi kaptı.  ona verildi.  koşarak tevfik paşaya çarptı.  "Beni korkuttun Aylin, nasıl ateşe düşersin, ölebilirdin!  "Ama ben iyi değilim, neden bu kadar kızgınsın?  "çünkü sana bir şey olursa bu beni incitecek çünkü ben ...... onunla konuşmayı bitiremeden bir silah sesi havayı doldurdu ve sırtına vurdu, düşmeye başladı ama onu yerden kaldırdı ve at ahırına koştu.  atıcıların dikkatini dağıtmak için diğer atları dışarı çıkarın.  onu aldı ve ata bindirdi ve onunla bindi ve kaçtılar.