elektrik

rüya

Tevfik Paşa mışıl mışıl uyuyordu ve rüya görmeye başladı, yaralandığı geceyi rüyasında gördü ve Aylin'in nazik ellerinin onu iyileştirmeye nasıl özen gösterdiğini, onun usulca şarkı söylediğini işittiğini yatağına fırlattı. bu güzel kadına delicesine aşık olduğunu biliyordu, kadın onu kurtardı ve kalbini iyileştirdi. tek düşündüğü oydu, daha fazla dayanamadı, onunla hemen evlenmek istedi.

Bu arada Ahmed Paşa, padişahının onu araştırmak için gönderdiği yere, oradan afyon yapıldığını duyduğu körfezdeki küçük depoya ağır ağır ve sessizce yürüdü.  içeri sızdı ve hemen arkadan saldırıya uğradı.  bir adam onu ​​boğmaya çalıştı ama o buna izin vermedi, adamı tuttu ve odanın diğer ucuna fırlattı.  adam acı dolu bir kadın sesi çıkardı ama çabucak ayağa kalktı ve ikisi kavga etmeye başladı, ona darbe darbe vurdu.  aman allah yardımcım olsun bu kadın benim dengimdir diye düşündü.  sonunda onu yere yatırdı ve maskesini çıkardı ve Aylin'in kendisine baktığını gördü.  "Sen dedi şaşkınlıkla.  "evet ben bir hanımefendiyim benim için epey sorun oldun ama tanıştığımıza göre bana alara de.  "Zaten birkaç kez görüştük.  "Garip, beni başka biriyle karıştırdığın zamanları hatırlamıyorum, şimdi bırak gideyim yoksa seni kızarana kadar kızartırım.  "Artık sana sahip olduğumu düşünmüyorum Alara!  "Ben pek yakışıklı düşünmüyorum paşam.  üstüne çıkana kadar onları ters çevirdi.  Birdenbire ellerinden çıkan ateş bütün depoyu yakmaya başladı.  Ellerinden ateş güçleri fırlatan güçlere sahip olmasına şaşırdı.  eğildi ve kulağına fısıldadı.  "Söylemeliyim ki bu çok ateşli sen gerçekten bir savaşçısın yakışıklı paşa eğlenceliydi ama ben gidiyorum ama sana beni hatırlaman için bir şey bırakacağım.  ne demek istediği konusunda kafası karışmış görünüyordu, ta ki aniden dudakları onunkilere değene kadar onu durdurması gerektiğini biliyordu ama aslında bu kadının nasıl öpüleceğini bilmesinden hoşlanıyordu.  "Tekrar görüşene kadar sevgilim" dedi sırıtarak.  onu durduramadan ayağa fırladı ve yangında kaybolarak kaçtı.  kalkıp binadan çıktı.  etrafına baktı gitti Aylin'i sorgulamak için saraya gitti gardiyanları gönderdi ve odasına zorla girdi gece kıyafetleriyle uyuyordu gözlerini açtı ve onu gördü ve battaniyeye sarınarak yatağa fırladı  onu çekip aldı, yanık veya ateş izi aradı, hiçbir şey görmedi.  onu tuttu ve kendine doğru çekti, bir çığlık attı.  duman kokmuyordu sadece yaban gülü kokuyordu.  yüzünü tuttu ve onu öptü, elinden kurtulmaya çalışırken onunla savaştı ama o iri bir adamdı, durdu ve bir isim mırıldandı "alara.  yüzü solgunlaştı, vücudu gevşedi ve yüzü dehşetle doldu.  diye bağırdı ve tevfik paşa silahını çekerek koşarak içeri girdi.  Ahmed paşa nişanlımı hemen bırak yoksa vururum.  onu serbest bıraktı ve Ahmed Paşa'ya sert bir tokat attı, bu onun yüzüne statik gibi vurdu.  koşarak nişanlısına sarıldı ve onu kucakladı.  "tamam tevfik paşa kusura bakma ben onu başkası sandım" dedi ve onlara kendisini savaşta yenen kadını ve onun ateş gücüne sahip olduğunu anlattı.  "Ahmed paşa alara benim ikiz kardeşim çocukken bazı haydutlar tarafından kaçırıldı, babam toprağımızdan kovaladılar onu çaldılar ve biz onu asla bulamadık sanırım benim başıma gelen onun da başına sadece ateşle geldi.  "Bekle senin de güçlerin var mı?  ellerini uzattı ve elektrikle oynamaya başladı.  Ahmed Paşa bunu büyüleyici buldu.  "Tamam özür dilerim Aylin seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim.  ayrılırken dudağına biraz kırmızı ruj bulaşmış olduğunu fark etti Aylin onun olmadığını biliyordu onu neden öptüğünü şimdi anladı ablasıyla öpüşüyordu.  kıkırdadı.  "Aynaya bakabiliyorsan Ahmed paşa, yüzünde bir şey var.  başını salladı ve kapıyı kapatarak çıktı.  "Aşkım neden kıkırdıyorsun?  "Ahmed paşa ikiz kardeşimle öpüşürken dudağının kenarında kırmızı ruj gördüm onu ​​ben sandı o yüzden beni öptü.  "o seni öptü neden ben öyle yapmalıyım..." "hayır aşkım bu sadece büyük bir yanlış anlaşılmaydı ama şimdi düzelteceğim dudaklarını onunkilere bastırdı o hafif sarsıntıyı dudaklarının üzerinde hissetti ve onu geri öptü.  "Gitmeliyim, bu saatte burada olmam uygun değil ama madem buradayım, zaten nişanlıydın ve seninle hemen evlenmek istiyorum, hayat çok kısa ve her şey olabilir.  Beni kabul edersen yarın seninle kaçmak isterim.  "tabiki yapacağım.  gülümsedi ve onu havaya kaldırdı ve tekrar öptü birkaç dakika sarıldılar sonra ayrıldı ve odasına geri döndü, o tekrar yatağına gitti.

Ertesi gün ikisi de sarayda kaçmışlar, ertesi sabah hayatlarının en mutlu günü olmuşlar, yatakta birbirlerine sarılmışlar.  kolları birbirine yakın dururken beline dolandı.  1 hafta sonra Aylin kocasının ofisinde onunla oturuyordu ikisine de kahve ısmarlamıştı kokusunu alır almaz midesi bulandı ve başı döndü onu görünce ayağa kalktı o da ayağa kalktı ve dengesini kaybetti her yeri karardı bayıldı  ve onu yakaladı.  "Aylin!  aşkım!  gözlerini aç !  lütfen!  uyandırmadı hemen saray doktoruna götürdü hemşirelerle muayene etti bir haber bekleyip yanından ayrılmadı.  Sonunda doktor ona söylemeye geldi.  "Eşiniz gayet iyi paşam ama bu durumda dinlenmeye ve hafif yiyeceklere ihtiyacı var.  "Hangi koşullarda?  "Hamile, sabah bulantısı geçiriyor.  "Ama daha bir hafta oldu, sadece bir hafta sonra nasıl kendini kötü hissedebilir.  "Bu sadece ikiz gebeliklerde sık görülür.  "Tamam teşekkür ederim doktor bir süre yanında oturacağım.  uyurken gülümsedi ve onu öptü.

🙏😇