𝙳𝚞̈𝚜̧𝚖𝚊𝚗 𝙲̧𝚎𝚝𝚎 [𝑀𝑖𝑘𝑒𝑦 𝑋 𝑅𝑒𝑎𝑑𝑒𝑟]

Yanımda ol lütfen.

Hık.
Mışıl mışıl..
Hok pişş
Hok pişş
(Anlamayan olursa: uyuma sesi bunlar.)

///
Yui'den devam*
Mikey Hık diye gittikten sonra*

Omuzuma düşen bir baş,Mikey uyumuş olmalı.
Onu uyandırmasam iyi olur.

"Mikey'nin burada kalmasından emin misin?"

"Eminim."

"Nerede yatacak peki.. dicem de zaten uyumuş."

Salonda Naomi ile sessizce konuşurken Mikey huysuzlandığını belli eden bir ses çıkarttı.

"Hana'nın yatağına yatırırım onu.. yada orası yüksek benim yatağımda yatar."

"Bırak şuraya zıbarsın işte."

"Naomi kendine gel. O artık benim ortağım. Ona iyi davranmam lazım."

"Hani düşmanındı öldürecektin? Bi kin besliyordun ona."

"Ne alaka ya. Benimde uykum geldi. Şunu yatırayım da ben de uyuyayım."

"Pekala iyi geceler."

"Sana da."

Yan tarafımda ki Mikey'e döndüm, yavaş ve sessiz bir biçim de onu kucağıma aldım.
Ardından ayağıya kalktım ve salondan çıktım.
Odamın kapısı açık olduğunu görünce direkt içeriye girdim.

Mikey'i yatağıma yavaşça bıraktım.
Üzerini de örtüm.

"Yu..i."

Mikey mırıldandığı zaman ona doğru döndüm.

"Efendim?"

"Gitme."

"Bir yere gitmiyorum. Ranzanın üstünde yatacağım."

"Orada yatma.. burada kal."

Uyku sersemi işte aptal aptal konuşuyor.

"Beni yanlız bırakma, korkarım."

Sanırsın evinde Emma ile göt göte yatıyor.

"Aynı odadayız korkmana gerek yok."

"Yanımda ol lütfen."

"Of Mikey, uyku sersemisin şu an yat hadi."

Mutfaktan su içmek için odadan çıkacaktım.
Mikey yataktan kalktı ve bileğimi tuttu.
Açık olan kapıyı hızla kapattı ve bana döndü.

"Gitme dedim."

"İzninle su içeceğim."

"Hayır. Benimle kalacaksın."

"Mikey, yat uyu."

Mikey bileğimi daha sıkı tuttu ve tekrar konuştu.

"Sen de gel."

"Ulan zaten hemen üstteyim. Korkman-"

"Birşeyden korktuğum yok. İlk defa bir gece seninle kalacağım, yanımda yatmanı istiyorum."

"Asla durmayacaksın değil mi?"

Mikey uykulu ve masum gözlerle bana bakarken onu red etmek çok zor!

Mikey kafasını 'hayır' anlamında salladığı zaman derin bir iç çektim.
Ardından konuşmaya başladım.

"Bari su içip geleyim."

"Tamam."

Mikey bileğimi bıraktı ve bende odadan çıktım.
Mutfakta suyumu lıkır lıkır içmek için pıtı pıtı gittim.

Pıtı pıtı.

Suyumu doldurdum.

Lıkır lıkır.

Bardağı makineye koydum ve mutfaktan çıktım.

Tekrar odama gittim ve kapıyı kapattım.
Mikey kedi gibi kıvrılmış bir biçimde yatıyordu.

"Hadi. Uykum çok var."

"Geldim Allah'ın cezası."

...

Bana bu kadar sıkı sarılmak zorunda mıydın Mikey?
Şu an kendimi peluş ayıcık gibi hissediyorum.
9 yaşında ki küçük bir velet tarafından sarıp sarmalanan bir peluş..

Ama Mikey çok yumuşak.
Ortağım hakkın da nasıl düşüncelere kapıldım ya.

O değil de..
Rie..
Bir bıçak darbesi ile ölmez ya..
Değil mi?
Ölmez!
Hem zaten o beni bırakmaz.
Benim için yaşayacağına eminim.
Beni bırakmaz o!
Beni bırakmaz..

Hık.

...

"YUİ KALK HEMEN! YUİ!!"

NE OLUYOR LAN!
SAKİNLİK!

"Ne var?"

"HARİKA HABERLERİM VAR!"

Kız bana da söyle.
Ne haberi ayol.
Herneyse
Poka-Poka (⁠≧⁠▽⁠≦⁠)