1

8 0 0
                                    

"Masumiyet karinesi neydi arkadaşlar?"

Dedi Özgür hoca, hafif bilgisayarın ekranını eğip görüntünün netleşmesini sağladım.

Kameralarımız açıktı, sessizce Özgür hocanın anlattığı Vatandaşlık dersini dinliyorduk.

Ev arkadaşım, Aleyna henüz uyanmamıştı.

En azından canlı dersim başlarken uyuyordu.

Kameraların bulunduğu alana baktım, arkadaşlarım sabah olması nedeniyle oldukça uykululardi.

Özgür Hocaya baktım, kamera da gözgöze geldik. Hafif şaşkınlıkla bakmaya devam ettim.

Bakışlarımı çekersem dikkat çekeceğimi düşünerek bakmaya devam ettim.

"Defne?" Dedi Özgür Hoca ekrandan bakmaya devam ederek.

Bilgisayara uzanıp Tab tuşuna bastım.

"Hocam?"

Özgür Hoca hafif tebessüm etti.

"Soruya cevap vermek istiyorsun sanki"

Kafamı hafif iki yana salladım.

"Cevabı biliyorsun,"

Elimde tuttuğum kurşun kalemi daha da  sıktım.

"Yanlış olabilir"

Özgür Hoca kafasını salladı.

"Tamam, yanlış olsun korkma yanlış yapmaktan"

Yutkundum.

"Suc ispat edilene kadar herkes suçsuzdur" dedim hafif çatlak bir sesle,

Kimseden ses çıkmıyordu.

"Evet," dedi Özgür Hoca
"Doğru"

Derin bir nefes verdim.

"Peki, Sert hak mı Yumuşak hak mı?"

Hafif gözlerimi kıstım.

"Biraz açar mısınız?" Hafif kafasını salladı.

Anlayışlı ve sabırlı bir hocaydı.
Özellikle bu hocadan almıştım özel dersi, yine olsa yine alırdım.

"Herhangi bir olağanüstü durumda bu hak elimizden alınabilir mi?" Dedi detaylarına inerek

"Hayır,"dedim tek nefeste

"Peki o zaman nasıl bir hak oluyor bu?"

"Sert"

"Çok doğru"

Hafif gülümsedim.

Kendimle gurur duymustum.

Özgür Hoca, anlık sınıfın diğer öğrencilerine göz gezdirdi.

Ekranda dolaştı gözleri, sonra tekrar bana baktı.

Ama tam olarak bana bakmıyordu.

"Defne?" Dedi sorgular bir şekilde

Tekrar parmağımı Tab tuşunun üzerine bastırdım.

"Efendim hocam"

Kafası ile omzumun üzerini işaret etti.

Hafif kafamı çevirip arkaya baktım.

Odada tektim ama odanın kapısı açıktı. Evin koridoru kameraya yansıyordu.

"Evde kiminle kalıyorsun?"

"Aleyna ile hocam, matematik bölümünden"

Kafasını salladı.

"Biliyorum, bilmez miyim?"

Tekrar dönüp koridora baktım.

"Uyuyordu sanırım uyandı"

"Evet, geçerken gördüm"

Kafamı salladım.

Özgür Hoca, dersi anlatmaya sorular sormaya ve cevabı zorla almaya devam etti.

Uzun bir süre ders işledik.

"Evet arkadaşlar, yarın görüşmek üzere bu konu ile ilgili bol bol sorular çözün pratiklestirelim ben telegram grubundan denemeler atacağım herkese iyi günler"

Ve canlı yayını sonlandirdi.

Defteri kapatarak oturduğum sandalyeden kalktım.

Öğlen olmuştu, ve henüz kahvaltı bile yapamamıştım.

Normalde evde kahvaltı yapmazdım. Okulda ders başlamadan kantinci Murat abiden tost alırdım.

Tostları mükemmel...

Odadan çıkıp Aleynaya bakmak için yöneldim.

"Aley?"

Yürüdüm mutfağa, orada yoktu.

"Neredesin?"

Kahvaltıyıda hazirlamamisti.

Balkona çıkıp baktım.

Orada da yoktu.

"Açım ya! Neredesin?"

Sessizlikten gelen bir hımırtı duydum.

Balkondan içeri girip Aleynanin odasına yöneldim.

Kapısını açıp içeri baktım.

Yatağında yatıyordu.

Arkası dönük.

"Aleyna!" Dedim sinirle,

Kafasının altında ki yastığı çekip kafasının üstüne bastırdı.

"Defne nolur sus!"

Hızla kafasına bastırdığı yastığı çekip aldım.

Kucağımda sarmaladım.

"Ya sen delirdin mi?"

Gözlerini tam açamadan, eli yüzüne gitti.

"Ne oluyor ya?"

"Uyanıp geri uyumak nedir söyler misin bana?"

Kafamla mutfağın bulunduğu yönü işaret ettim.

"Açım kalk"

Yattığı yerden hafif doğruldu.

"Ne kalkması kızım ya?" Dedi isyan eder gibi

"Uyanmış gibi halim mı var?"

Kucağımda ki yastığı daha da sıktım.

"Beni yeme Aley, Özgür Hoca kameradan gördü"

Aleyna yüzüme ciddi ciddi baktı.

"Defne, gerçekten ben değildim. Tuvalete bile gitmedim. Yeni uyanıyorum ya"

Ciddi bir şekilde baktım yüzüne,

"Nasıl ya?"

Aleyna kalktı.

Odama yürüdü, bilgisayardan canlı ders odasına girip kayıtlı dersi açtı.

"Bakalım," dedi bilmiş bir şekilde

Arkasına geçip bilgisayara bakmaya başladım.

Özgür Hoca dikkatli bakmaya başlamıştı.

"Şimdi bak, birazdan bana diyor ki evde kim var"

"Tamam dur"

Aleyna kaydı yavaşlattı.

Benim odadan geçip, koridorda ilerleyen siyah bir gölge gördük.

"Gölge" dedi sakince

"Ben değilim, benim olmam imkansız"

Iri gözlerle yüzüme döndü.

Tepkisiz bir şekilde ekrana bakıyordum.

"Imkansız"

DEFNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin