36. Ağır Yaralanma[İstek♡]

1.2K 58 74
                                    

Tepki medyada kuzum💗
İstek için teşekkür ederim @Lqrkxst  !!

~İblis keserler~

Tanjirou:
Öleceğinden korktuğu için çok endişelenmişti, sen iyileşene kadar kafasını yastığa bile koymadı her zaman senin uyanmanı bekledi, uyanınca o sevinçle dudaklarına yavaşça bir buse kondurup doğruldu ve sana nazikçe gülümsedi.
" İ-İyiki uyanmışsın Y/N...senide kaybetmek istemiyordum..."

Nezuko: Senin için çok endişelenmişti, yaralanmanı sağlayan şeyi(iblisi veya her neyse) öldürmek için elinden geleni yaptı fakat ikiside iblis olduğu için bir şey değişmedi, yinede senin için elinden geleni yapmak istedi.
Uyanınca mutlulukla bambuyu çıkartıp yanağından hafifçe öptü.

Zenitsu: Senin için o kadar endişelenmişti ki her zaman yanında durdu, senin kendine gelmen için elinden geleni yaptı. O kadar gergindi ki sen iyileşene kadar kimseyle konuşmayıp sessizce içine kapanıp ağlıyordu. Uyanınca mutlulukla acını dikkate almadan sana sıkıca sarıldı*
"SENİ ÇOK SEVİYORUM Y/N!! LÜTFEN BİR DAHA BU ŞEKİLDE YARALANMA!!"

Inosuke: Kimseye belli etmemişti fakat içten içe sövüp seni koruyamadığı için çok sinirliydi, uzun bir süre kendine gelemedi, sen iyileşene kadar sessizce, kimsenin olmadığı bir yerde göz yaşlarına boğuluyordu, yaşama şansının olmasına sevinmişti. Sen uyanınca birden aydınlandı ve senin yanında daha uzun süre durup seninle ilgilendi, alnından heyecanla öpmüştü.

~Hashiralar~

Rengoku: Her daim yanında durdu ve sen komadayken senin yanına oturup yemek yiyordu, kimse yokken seninle konuşmaya çalışıyordu, arada sadece kafasını senin göğsüne yasayarak sessizce duruyordu. Uyandığında onun kafasını göğüsünde olduğu faredip yavaşça saçını okşadın. Birden sıçradı ve gözleri parlayarak heyecanla sana sarılıp yanağından öptü.

Sanemi: Sen ağır yaralandıktan sonra seni kelebek konağına ilk yetiştiren Sanemi oldu, görevlere daha sık çıkıp kafasını dağıtmaya çalışıyordu, güçlü kalmaya çalışıyordu çünkü senin onu üzgün şekilde görmek istemeyeciğini biliyordu, uyandığını farkettiği anda seslice ismini haykırdı ve heyecanla dudağına yapıştı.
"APTAL! KEŞKE BİRLİKTE GİTSEYDİK! SANA KAÇ KERE DEDİM! SENİN İÇİN NE KADAR ENDİŞELENDİĞİMDEN HABERİN VAR MI???"

Uzui: Dışarıya fazla belli etmedi ama insanlardan uzak yerlere oturup sessizce senin hakkında düşünüyordu, görevlerde sanki seni yaralayan o iblislermiş gibi bütün hepsini acımadan katlediyordu.
Uyandığında heyecanla atıldı ve sana yaslandı, içindeki garip duyguyu bastıramıyordu ama ağlamıyorduda, karışık duygular içindeydi, onun başını yavaşça okşadın ve sakinleştirdin, ikinizde istekli şekilde yavaşça birbirinizi öptünüz.

Obanai: Sen komadayken kimsenin olmadığı uzak bir yerlerde ağaca çıkıp senin hakkında kendi kendine konuşuyordu, yılanınada senden bahsediyordu. Sen komadayken sıklıkla yanına uğrayıp seninle konuşuyordu. Uyandığında kendi ağzındaki sarıyı çıkarıp senin tepkine baktı, sen elini onun yanağına yavaşça koyup gülümseyince sessizce dudağından öptü.

Mitsuri: Her zaman seni düşünüp herkese senden bahsetti, acaba ne olucak diye içi içini kemiriyordu. Çok gergindi fakat senin intikamını iblisleri katlederek çıkarttı. Uyandığınızda Mitsuri eskisine göre daha güçlü görünüyordu, yanınızda dizlerini kendine çekmiş sessizce ağlıyordu yinede. Ellerini onun dizine koyarak yavaşça gülümsediniz. Mitsuri bir anda gözleri parlayarak yüzü kızarmıştı, size hızlıca sarılarak seni koruyamadığı için çok kez özür diledi, sen ne kadar önemli değil desen bile özür dilemeye devam etti, boynundan öpmüştü.

Tomioka: Başka kişilerle konuşmuyordu, mutlulukla konuştuğu tek kişi olan seni kaybetmek istemiyordu, bu onu daha çok bunalıma sokmuştu, her gün normalden daha sessiz dolaşıyordu.
Sen uyandığını farkettiği anda gözleri parladı ve sana sorular sormaya başladı, sorular bittikten sonra sessizce gözleriniz birbirine kitlenmişken dudağından öptü.

Shinobu: Sana bakması gereken bir hemşire gibi görüyordu kendini, ki zaten öyleydi, senin yanında durup sana bakıyor, iyileşmen için elinden gelen her şeyi yapıyordu, içten içe çok gergindi, seni ablası gibi kaybetmekten korkuyordu, sizin uyandığınızı fark edince göz bebekleri bir anda büyüdü ve yanına gelip sana yavaşça sarıldı, burnundan öpüp uzun uzun sohbet etti.

Muichirou: Görevlere gidip geliyordu sakince, sıklıkla yanına uğruyor, seninle sessizce konuşuyordu. Sanki bir şey onun konuşmasını engelliyor gibi sadece seninle konuşuyordu kendi kendine, başkalarından uzak duruyor, çıtı çıkmıyordu. Sen ilk uyandığında Yanında uyuya kalmıştı, onun elini kendi avucunun içinde ısıtarak onu uyandırdın, seni gördüğünde gözlerine inanamadı ve heyecanla dudağından öptü, senin uyandığın günden beri biras konuşması normale dönmüştü.

Gyomei: Ağlaması her gün şiddetleniyordu, senin intikamını almak için her gün sıklıkla çalışıyordu. Sen uyanıp yemek yerken senin yanına uğramıştı, yanına oturmuştu, seni göremiyordu, senin sesinle irkildi ve onu yönlendirip sarıldın, ilk öpücüğü sen vermiştin, yavaşça onun dudağından öpüp çekildin. Onun çoktan göz yaşları akmaya başlamıştı bile.



>> Selaam!!
Umarım bu sayfayı beğenmişsindir! İblisleri eklemek hem uzun sürerdi, hemde biraz garip olurdu çünkü seni iyileştirme fırsatları var. Hadi onları da iblis kesici sayalım dicemde üşendim-
Bunlar yeter bence bee-

Neyse tepki veya istek karakterlerin varsa bundan önceki sayfaya yazman daha iyi olur <3

Seviyorum sizi görüşürüüüzzz♡♡

~Demon Slayer Tepki Ve Oneshot~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin