Adam geldiği otelin önünde arabanın içinden bir hışımla inmiş asansöre bakmış bekleyememiş ve merdivenlerden koşarak yukarıya çıkmaya başlamış nefes nefese odanın kapısını çaldığında kapı hemen açılmış karşısında duran dostunun yüzü dehşetle bakıyordu bir şey olmuştu ama ne ?
"Ne oluyor lan? Ne bu hal?
Adamın duymaya cesareti yoktu ama sormuştu.
Adam içeriye geçmesini söylemiş ve içeriye geçen adamın yüzüne bakmadan .
"Hawar hastanede kardeşim. Bebeği kaybetmiş. "
Adamın tek nefeste söylediği adamın yüreğini yakmıştı.Göz bebekleri titriyor ellerini sıkıyordu.
"Ne..." dedi inanmak istemez gibi .
"Bebeğiniz kardeşim. Basın sağ olsun ."
Enes'in yakasından tutmuş gerisine fırlatmıstı.Hemen gitmeliydi . Odadan çıkarken Enes'te arkasından gidiyordu .Aklını yitirmiş gibi bakıyordu Kara yanliz bırakamazdı.
Hava alanına giderken arabada Enes özel uçağı hazırlatırken Adamın içi taşıyor dizleri titriyordu .
Uçaktan inmiş aracına binip hastaneye gelirken sadece yolları izliyordu aklı karışık kalbi karışık ruhu çekilmiş gibi .
Hastanenin önünde ani fren yapan arabayla kendine gelmiş arabadan kendini atar gibi indiğinde hastanenin önünde toplanan kalabalık adamın önüne gelmiş herkes elini öpüp baş sağlığı dilemiş kalabalığın içinden hastaneye girdiğinde. Bir köşede bekleyen kalabalık dikkatini çekmişti.
"Aksoylar...!!!"
Adamın yüregi çekilmişti yüreğindeki sönmeyen ateş alevlenmişti. Birini sevmek onu sevmek değildi ona ait olan herseye hatta adının geçtiği her yere gönül vermekti ama bu adamın can düsmanıydı Aksoy'lar.
En önde duran pos bıyıklı göbekli Aksoy asiretinin ağası. Şerwan Aksoy yıllar önce bu adamı öldürmesi hatta kanını içmesi gerekiyordu. Ama o Kara Çebikana torununu bedel vermiş canını kurtarmıştı.
Bu adamı görmeye bile tahammülü yoktu .Karısının dedesi olmasına rağmen o gün bu gündür ilk defa görüyordu Aksoyları evlenirken şart koymuştu o konaktan kimse bu konağa gelmeyecek Hawar istediği zaman gidebilirdi.
Kara Çebikan en büyük aşiretin ağası hemde bütün aşiretlerin lideriydi. Şerwan ağa büyük olsa da gidip elini öpüp baş sağlığı vermeliydi. Yaşlı adam bir adım attığında Kara iri kemikli elini kaldırmış adamı durdurup odaya doğru ilerlediğin de kendi ailesinin olduğu odanın kapısının önünde durduğu oda olduğunu anlayıp odaya yürüdü annesi babası Yaşlı gözlerle.
"Başın sağ olsun Kara ağa. "
Adam kafasını sallamış odaya girdiğinde yatağın içinde uzanan kadınla yerinde durmuştu. Savunmasız, masum kafasını yere eğdi Kara.
Odanın içine ilerlemiş yatağın kenarına oturmuştu.
Yatağın içinde yatan kadının simsiyah saçları yüzüne dağılmış Kara yüzündeki saçları elleriyle aldığında geriye doğru uyuyan kadın gözlerini açmıştı.
Kara'yı görünce şaşırmış kendine çeki düzen verip yatağın içinde doğrulmaya kalktığında. Kara iri elleriyle omuzlarından tutmuş izin vermemişti.
"Nasılsın ?"
Adam kafasını yere eğerek sormuş. Kadın duvara bakarak.
"Bana emanet etmiştin ağam ben amanetine bile sahip çıkamadım. Bana o gece dedin ki sana bir can emanet ediyorum . Bana bebek ver ben dayanamıyorum. Ben emanetine bile sahip çıkamadım. "