give me a chance [bakudeku]

4

Parmaklarıyla kavradığı kalemi tutmuş, ilk dersten olan matematik yüzünden içi daralmıştı. Tırnaklarında ki siyah ojeler yüzünden gergindi, dün gece geç yatmış ve silmeyi unutmuştu. Senseilerin kızmasından korkuyordu. Matematik hocası özellikle fazla disiplinliydi. O sırada üstünde hissetiği gözlerle kafasını yanında oturan bedene çevirdi. Yüzünde aptal bir sırıtışla onu izleyen yakutları görmesiyle derin bir nefes verdi.

Sadece yanındakinin duyabileceği bir ses tonuyla konuştu, "biraz daha öküzün trene baktığı gibi bana bakmaya devam edersen senin canını okurum" kaşlarını çatmış, yakutlara bakıyordu.

Sarışının bacağının üstüne elini koyup sıkmasıyla nefesi kesilmişti, "sikeyim rahat dur!" Katsuki umursamazca kafasını izukunun omzuna yaslamış, dersi dinlemeye devam etmişti. "Titriyorsun." Dedi sarışın, bunu duyan Yeşilli bezgin bir şekilde çocuğu omzundan itti.

Aklına gelen fikirle aydınlanmış bir şekilde elini kaldırdı. Yüzünü biraz düşürdü, elini karnına koyup kambur durdu. Hocanın arkasını dönüp ona söz vermesi gerekiyordu. Hocanın onu görmesiyle gözleri parladı gencin. "Midoriya tatlım bir sorun mu var?" Sesine biraz yorgunluk ekledi. "Hocam midem bulamıyordu, şimdi de başım dönmeye başladı iznizle lavobaya gidebilir miyim?"

Matematikçi kaşlarını çatmış, genç çocuğu süzmüş ardından sakince konuşmuştu. "Hemen git gel." Duyduğu sözlerde kurtulduğunu sanan izuku, bakugounun önünden geçerek sıradan çıktı. Ayağının katsukinin ayağına yakılmasıyla sertçe yüz üstü yere düştü. Dizlerinin üstüne çöktü ve zonklayan burnunun üstüne elini bastırdı, elini hafifçe geri çektiğinde akan kanı görmesiyle donakaldı. Katsukinin onu kolundan tutup kaldırmasıyla kendine geldi. Tüm sınıf onlara bakıyordu normalde bu onu rahatsız ederdi fakat şu an acıyan ve kanayan bir burnu vardı.

"Sensei ben midoriyayı revire götürürüm."

Sarışın, çocuğu yakalamış kolundan tutarak çekiştirmeye başlamıştı. Kafasını hafifçe arkaya çevirince melezin ona öldürecekmiş gibi bakan gözlerini görmesiyle gülmüş, izukunun sırtında olan eliyle senseinin görmeyeceği şekilde orta parmak çekmişti. Ardından izukuyu da alıp revire götürmek üzere sınıftan çıkmıştı.

...

"ELLERİNİ ÜZERİMDEN ÇEK PİÇ"

Genç çocuğun burnundaki kanamayı durdurmak için izukunun burun kemiğine bastırıyordu sarışın, "BANA BAK YERDEN BİTME BROKOLİ RAHAT DUR SİKERİM".

"AĞZINA SIÇTIĞIMIN VELETLERİ SUSUN."

Revirde yatan diğer iki çocuktan birinden gelmişti bu ses, Katsuki hafiçe kafasını çevirmesiyle sedyede ölü gibi yatan beyaz saçlı çocuğu görmesiyle gözlerini devirdi. Bu adam melezin abisiydi, neden inatla todorokilerden kurtulamıyordu. Derince ofladı ve burnu kanayan çocuğun burnuna bastırmaya devam etti.

"Tanrım yavaş ol acıtıyorsun." Önündeki yeşillinin acı içinde inlemesiyle elini biraz gevşetmiş, gözlerini yere çevirmiş ona bakmıştı.

"Eh Üzgünüm hedefim senin canını yakmak değildi, sadece.. ne bilim tuvalette sıkıştırmak istemiştim. Hey bunu sana almıştım."

Cebinden çıkardığı çikolatayı yeşilli gence uzattı. Karşısındaki beden ilk gözlerini devirmiş, ardından mahçup bir şekilde sarışına bakmıştı.

"Sen şerefsizin önde gidenisin.. ama çikolataya hayır diyebilecek biri değilim." 

Diyip sarışının elinden çikolatayı almış kanayan burnundan kanlı pamuğu çekmişti. Paketi açıp ufak bir ısırık almıştı gülerek, ardından onu hayranlıkla izleyen gözlere bakmış utançla kafasını çevirmişti.

"Çok güzelsin göt lalesi.."

Sarışın lafının ardından genç çocuğun çenesini kavramış çikolata bulaşan dudaklara yaklaşmıştı. İkili yavaşca anın etkisiyle birbirine yaklaşırken, nefesleri birbirlerinin yüzüne çarpıyordu.

Teneffüs zilinin çaldığını işittiler, tepki vermediler. Katsuki elini izukunun beline koyarken revirin kapısı sertçe açılmış, giren kişi katsukiyi yakasından tutup izukudan uzaklaştırmıştı.

"İZUKUĞ"

Saçları çift renkli çocuk, izukuya sarılmış iyi olup olmadığını sormuştu.

"Bak bu piç sana bişi yapmadı di mi? Yaptıysa söyle döveyim."

Yeşilli gülümsemiş, arkadaşına bakmıştı. Ardından bakışlarını sarışına çevirip pis bir şekilde gülmüş shotoya iyice sarılmıştı.

Bunu gören sarışın yumruklarını sıkarak ve kaşlarını çatarak revirden çıktı. Shoto ve izuku birbirlerine bakıp gülüyorlardı.

Sarışın, melezi kıskanıyordu fakat bilmediği şeyler vardı...

Bu kitaba uzun bölüm yazmayı düşünümüyorum kısa kısa çok bölüm olur gibi