Berke'den
Acaba gerçekten kafasını mı çarptı?
Yok be kesin yine beni kandırıyordur.
Saçmalama! Niye kandırsın ki beni?İç seslerim Beste kemiklerimi kırarcasına sıktığında susmak zorunda kaldılar.
-Beste. Ölüyorum. Kemiklerim kırıldı. Yeter.
-Aa! Ne bu Beste Beste. Yeter artık. Sarılmıyorum ben de. Sen git Beste'ne sarıl.
Şaşkınca ona bakıyordum. Kollarını göğsünde birleştirip arkasını döndü.
Bir tane şaplatacaktım ki Burcu'nun gözlerini ovuşturarak kalkmaya çalıştığını gördüm. Hızlı bir şekilde kalkarak Beste'ye doğru yaklaştı ve tam olarak yapmayı düşündüğüm şeyi yaptı. ŞAPLATTI. BURCU BESTE'YE ŞAPLATTI.Beste şok olmuş gibiydi. Ben de hemen daha fazla vurmasını engellemek için Burcu'yu belinden kavrayıp kendi yatağına doğru götürmeye çalışırken Burcu
-Geri zekalılar uyuyamıyorum sizin yüzünüzden. Sessiz olun ya!
diye bağırıp Beste'ye vurmaya çalışıyordu. Böyle olmayacağını anlayınca kucağıma alıp hızlı bir şekilde yan odaya girdim. Bu sefer de
-Berkeeee! Napıyorsun sen? İndir beni!
diye kulağımın dibinde bağırıyordu.Yatağa yatırıp yumuşak bir sesle
-Hadi uyu bakalım güzellik.
diyerek saçlarını okşamamla sakinleşmesi bir olmuştu.Zaten uykusu olduğu için çabucak uykuya daldı. Ben de üstüne bir örtü örtüp odadan çıktım.
Beste kanepenin birine bağdaş kurmuş sessizce oturuyordu. Kapının kapanma sesini duyunca bana doğru döndü ve gülmeye başladı. Ona yaklaştıkça daha da çok gülüyordu. Hatta öyle gülüyordu ki bir an delirdiğini düşünmedim değil.
- Bes-pardon Tuğçe iyi misin?
Deyip yanına oturup elimi omzuna koydum. Gözlerinden yaşlar geliyordu ve kıpkırmızı olmuştu. Bana bakıp-Ssenahahahahahssizahahahbbenniahahhahsalakahahahahasınızahahahahasizhahaha
Önce ne söylemeye çalıştığını anlamadım. Sadece kahkaha atıyordu. Birden kafama dank etti. Kanepedeki yastığı alıp kafasına fırlatınca hâlâ gülmeye devam ederek kaçmaya başladı.
-Ya sen nasıl bir insan oldun be. İnsanları kandırmak hoşuna mı gidiyor senin?
diye koşarak evin içinde kovaladım onu biraz. En sonunda ikimiz de nefes nefese ve gülerek salondaki koltuğa yığıldık. Bizim patırtımıza tekrardan uyanan Burcu bize saydırarak banyoya geçti.
Çoğu zaman sinir olsam da ben bu ikisini çok seviyorum.
Beste yattığı yerden zorla kendini kaldırdı.-Su içmem lazım. Sen de istersen gelip kendin al.
Dedi ve kapıya yöneldi.
Klasik Beste. Ben de yine kafasına yastık fırlattım. Hiç umursamadı. Onun peşinden mutfağa gittim. Bana hiç aldırış etmeden suyunu doldurup kafasına dikti. Ben de dolaptan soğuk bir şişe su aldım ve sandalyeye oturdum.Beste ayağıyla ritim tutarak bir şeyler mırıldanmaya başladı. Ona gözlerimi kısarak baktım.
-Yine hangi konserdesiniz Beste Hanım diye sordum.