30•first i didn't get it , but now I understand

6.5K 545 67
                                    

dark paradise - lana del rey

maps - maroon 5




Kapıdan savsak adımlar ile giren Jungkook ile kafasını ona çevirdi Taehyung. Kuruyan dudaklarını yaladı, "Jungkook, neden açmadın telefonunu?" dedi ve doğruldu. Sesi boğazı kuruduğundan çatlamıştı.

Duvardaki saate baktığında gecenin dördü olduğunu gördü ve kızarmış , acıyan gözlerini Jungkook'a çevirdi yeniden.

"Taehyung, başım çatlıyor. Lütfen, şimdi boşver bunları. Kendin gitmem için ısrar ettin."

"Şimdi ben mi suçlu oldum? Sana abartma demiştim. " dedi düz bir sesle, bir yandan kollarını göğsünde kavuştururken.

"Abartmadım. Lütfen, rahat bırak beni. Sadece sinirlerimi bozdular, oldu mu?"

Sesi biraz yüksek çıkmıştı.

"Bağırma bana. "

"Bağırmıyorum. " diyerek gözlerini ovdu.

Taehyung'un Jungkook'a, en azından yanında durmasına, ona sarılmasına çok ihtiyacı vardı.

"Kook -" diyerek ellerini onun koluna sardı Taehyung, ama lafı Jungkook tarafından bölündü.

"Sabah konuşsak? " dediğinde Taehyung'un koluna sarılı elleri iki yana düştü, Jungkook Jimin'den daha çok kaldığı evin alışık olduğu yolundan ilerlerken Taehyung'un kızarmış, kırgın bakan gözleri ile karşılaştı. Zorlukla yutkunarak anlamaya çalıştı, "Ağladın mı sen?" diyerek elini onun yanağına çıkarttı ama Taehyung yüzünü geri çekti hemen.

"Hayır. Git , uyu sen. " diyerek yüzünü diğer tarafa çevirdi.

"Sen de gel-"

"Uykum yok benim. "

Jungkook'a bakmadan koltuğa uzandı, yan dönerek telefonuna bakmaya başladı. Aslında deli gibi uykusu vardı , gözleri çok acıyordu, telefon ile de ilgilenmiyordu şu an.

"Taehyung, hadi gel."

Taehyung ona bakmadan uzanmaya devam etti.

"Ne yani, cevap da mı vermeyeceksin? Yorgunumun neresini anlamıyorsun?" diye sitemle konuştu.

Taehyung dudaklarını birbirine sıkıca bastırarak yorgun bedenini ağlamamak için sıktı. Yine cevap vermedi.

Jungkook ona bakarak derin bir nefes bırakmış, konuşursa ağzından çıkacakları kestiremediği için susmuş ve kafası öne düşmüş bir halde odaya gitmişti. Kendini yatağa bıraktığı gibi derin bir uykuya geçmişti bile.

Uyandığında saat öğlene yaklaşmıştı. Yanı hâlâ boştu. Baş ağrısı azalsa da çekmeceden bir ağrı kesiciyi komodinin üzerindeki su eşliğinde yutmuştu. Taehyung'un dün gece ona trip attığını düşünerek onun gönlünü almak için bir şeyler düşünüyordu.

Salona döndüğünde onu göremeyince "Taehyung, sevgilim?" diye seslendi. Banyoya ve mutfağa baktı, yoktu. Zorlukla yutkunarak telefonunu çıkardı, şarjı bitmişti. Lanet okuyarak şarja taktı.

Açılır açılmaz gelen bildirimlerle boğazına iri bir yumru oturdu. Hızla mesajlara baktığında Taehyung'un yazdıklarını gördüğünde içini koca bir pişmanlık ve üzüntü hali kapladı.

"Ne kadar aptalım? Bana ihtiyacı varken ona sırtımı dönmüşüm." diye kendine kızarak onu aradı hızla. Açmıyordu, mesajları da görmüyordu.

jungkook-taehyung

kookie

Sevgilim

pretty boy | taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin