4; ben çok uzun zamandır yokum.

306 28 37
                                    

back to black.

'beraber yürüdüğümüz yoldan çok uzaklara gittin. ve bende belalı bir yol izliyorum.'

Bu bölüm leslacier'e ithaf edildi.

"Yoongi, gel hadi hazır herşey! Yoongiii!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yoongi, gel hadi hazır herşey! Yoongiii!"

Evet bu sesler tam olarak 'minik' diye tanımladığım sevgilimden geliyordu ve yaklaşık 5 dakikadır asla pes etmeden ısrarla banyodan bana seslenmeye devam ediyordu. "Yoongi eğer gelmezsen güzel olmaz. Kutusunda diyor ki boyayı açtıktan sonra uzun süre bekletmeyin."

Jimin'in bağırışları giderek artarken toka aramayı bırakıp banyoya doğru yürümeye başladım, zaten boşa arıyordum hiçbir yerde bulamamıştım çünkü. Banyoda küvete yaslanmış bir halde beni bekleyen sevgilimi gördüğümde hâlâ kutunun üzerindeki yazıları gözlerini kısmış dikkatle okuyordu. "Toka bulamadım, boyayı sürdükten sonra toplamasam bir şey olur mu? Tişörtümü çıkartırım zaten."

Büyük bir dikkatle kutudaki yazıları okumaya devam ederken elini rastgele havada sallayarak bir şey olmaz gibisinden bir cevap verdi bana ve okuması biter bitmez kutuyu kenara bıraktı. "Saçın zaten açık renk, o yüzden hemen tutar boya. Çok bekletmeyelim de yanmasın saçın."

Ardından usta bir kuaför edasıyla beni banyodaki küçük sandalyeye oturttu. Önce elleriyle saçımı kabartarak garip hareketler yaptı, kendi kendine şekil verdi ve bende sesimi çıkartmadan onu izledim. Saçım en sonunda karışık bir hâl aldığında ona olmadığını söyleyesim geldi ama hevesini kırmak istemedim, isterse saçımı sıfıra bile vurabilirdi. Boyaları açarak arkasını kesti ve tüm gücüyle üflemeye başladı ama boya katı kremsi bir kıvamda olduğu için akmadı. Jimin tekrar aynı güçle üflemesine rağmen boyanın bir miktarı ağızıyla temas etti sanırım çünkü kaşlarını çatarak yüzünü ekşitti.

"Güzelim, yardım istemediğine emin misin? Üflemek yerine sıksak daha kolay olabilir."

Hiçbir şey demeden beni başıyla reddetti ve hırsla üflemeye devam etti. Fakat bu inadı birkaç dakika içinde son buldu ve benim dediğime gelerek boyayı sıkmaya başladı. Dudaklarımdan mırıltı gibi çıkan histerik bir gülüşle bende saçlarımı ayırmaya başladım, böylece daha rahat sürebilirdi.  O sırada Jimin çoktan elini eldivenlere geçirmiş, mat siyah saç boyasını zıt bir parlaklıkta olan beyaz kapa boşaltmış karıştırıyordu. Gözlerim kabı tutan ellerine kaydığında bu sefer yüzüme samimi bir gülümseme yerleşti, zira minik parmaklarına fazlasıyla bol gelen eldivenler ellerinden çıkıp duruyor, arada bir dişlerini sıkarak kaşlarını çatmasına sebep oluyor, sonrasında kendini toparlayarak yeniden boyayı karıştırmaya kaldığı yerden devam ediyordu. Pislik ve küfle dolu bu iç karartıcı banyoda, gözlerim onun üzerindeyken içerisi aydınlık ve huzurla doluyordu, işte küçüğüm diye sevdiğim bu çocuk benim yaşam kaynağımdı, tarif edilemez bir güzelliğe sahipti ve ona bakarken büyülendiğimi her bir zerreme değin hissediyordum. Bu loş banyodaki ışık bir yanıp bir sönüyor, etraf kısa süreliğine kararıp tekrar aydınlanıyordu ama onun bu ışığı karşısında hiç önemli değildi bütün bunlar, benim nezlimde o, tüm dünyayı aydınlatabilirdi. Ve bu durum, benim yanımda duran bu güzel çocuk karşısında daha da gülümsememi sağlıyordu lakin o, benim ona hayranlıkla bakan gözlerimi fark etmeden eldivenlerini büyük bir sabır çekerek yeniden düzeltirken çatık kaşları ve büzmüş olduğu dudaklarıyla işine devam ediyordu.

Capella : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin