Amnesia Bölüm 1

353 30 9
                                    

 " Heroine, tatlım hadi kalk artık . Sabah oldu . " Off neden bu kadar kısa ki şu geceler . " Sadece 5 dakika daha anne, lütfen . " Tam annemin gittiğini düşünmüştüm ki, kafama yediğim ani darbe ile kendime geldim . "Aynı cümleyi son bir saat içinde onuncu duyuşum küçük hanım . Anlamıyorum ki kan bağınız bile olmamasına rağmen sen ve Alkın birbirinize nasıl bu kadar çok benzersiniz . " Durumdan da anlaşılacağı üzere ben onların gerçek çocukları değilim .

 Ailem üç yıl evvel beni terk etmişler . Suzan Hanım, yani annemden duyduğuma göre; geçirdiğim ağır bir kaza sonucu komaya girmişim . Ve bir yıl kadar bir süre hastahane de mişim, doktorlar benden umudu kesmiş, ailem de hastahane masraflarını daha fazla ödeyemiyorlarmış . Bu yüzden beni o hastahane odasında tek başıma bırakıp kaçmışlar . Doktorlar durumu anlayınca beni beyin ölümü gerçekleşmiş gibi göstermeye çalışmış ve başarılı da olmuşlar . Belki o sıra uyanmamış olsaydım, başka bir sürü hayatı kurtarmış olurdum, ama uyandım ve gerçeklerle yüzleştim .

 Suzan Hanım ile de tanışmama bu olay vesile oldu . Meğer Suzan Hanım benim kaldığım hastahaneye yeni atanan bir doktormuş . Daha sonra ilişkimiz daha da ilerledi ve bana beraber yaşamayı teklif etti .

 Beraber yaşamaya başladıktan bir süre sonra Bilâl Bey ile tanıştılar . Yakın zaman da ikisinin ilişkisi daha da ilerledi ve evlenme kararı aldılar, fakat bunu sürekli erteliyorlardı . O sıralar benim yüzümden olduğunu düşündüm ve gece yarısı gizlice evden ayrıldım . Ama gidecek hiç bir yerim yoktu ve yapayalnızdım .

 Ertesi sabah yağmur sesi ile birlikte uyandım . Dün gece içine girdiğim koli yağmurdan tamamen ermişti ve hafiften başımda dönmeye başlamıştı, tam yerimden kalkmak için bir hamle yapmıştım ki yağmur birden kesildi .

 Başımı kaldırdığımda gördüğüm ilk şey o oldu . İkincisi ise beni yağmurdan koruyan şemsiyesiydi . " Böyle bir yağmurda dışarıda oturmak hiçte iyi bir fikir değil bence, ne dersin ? " O an ne cevap vereceğimi bilememiştim ve ben daha ne olduğunu dahi anlamadan kendimi onun evinde buldum . Bir süre evinde kalabileceğimi söylemesine rağmen ben huzursuzdum . Oradan da gitmeye karar vermiştim . 

 Tam kapıyı açmış, çıkarken holün ışıkları teker teker yandı . Bir anda neye uradığımı şaşırmıştım . " Ne yaptığını sanıyorsun sen ? " O sıra öyle çok korkmuştum ki ağzımdan tek bir sözcük bile çıkmıyordu . Bir süre sonra ona durumu anlatmak zorunda kalmıştım . O da bana kendi hikayesine anlatmaya başladığın da bir şeylerde rahatsız oldum fakat sonuna kadar dinledim . Annesi henüz yeni vefat etmesine rağmen, babası başka bir kadın ile evlenmek istiyormuş .

 Bir süre sonra babasının evlenmek istediği kadının Suzan Hanım, haliyle babasının da Bilâl Bey olduğu ortaya çıktı .

 Evliliklerinden bir kaç ay sonra benide nufuslarına geçirdiler . Bana bir şey söylemiyorlar ama gerçek ailemi bulmuşlar galiba, çünkü onların rızaları olmadan bu işi yapmaları imkansızdı . Ama şimdi benim ailem onlar .

 Alkın ile birbirimize gerçek kardeşlerden bile daha bağlıyız . Benden bir yaş büyük, fakat ikimiz de aynı sınıva gidiyoruz . Söylemesi ayıp, iki yıl üst üste sınıfta kalmış da benim akıllı (!) ağabeyim . 

 ***

 Bir anda beni yanağımdan öptü . " Tatlı cadı daha uyanamamış bakıyorumda . "  Eğer öprek söylemiş olmasıydı ben ona gösterirdim cadı'yı . " Sana da günaydın, bay ukâla 9. sınıf . " Bam teline basmış olmalıyım, kaç kızım kaç, anca allah kurtarır şimdi seni onun elinden . Hahahahaaa . 

 Kahvaltımız herzaman ki gibi eğlenceli ve delidolu geçmişti . Alkına bazen sinir olsam da aslın da çok severim ağabey'imi . Sık sıkta motorsiklet yarışı yaparız . Kazanan sürekli değişir fakat . 

 Okul yolunda da kendimizi böyle bir yarışta bulduk işte . İnşallah polis falan döndürmez, ne diyim . Yeni okulumuz diğerlerine göre daha büyük ve daha tarihsel bir hava veriyordu . Neden'ini bilmiyorum ama bu okul beni huzursuz ediyor . Sınıfa girdiğimizde başlarda kimse bizi takmasa da yavaş yavaş etrafımıza toplandılar . 

 " Selam, istersen yanıma otura bilirsin . " Etrafa bir göz attım, görünüşe göre oraya oturmassam ayakta kalmak zorundayım . " Teşekkürler, ben Heroine . " Bir şey dikkatimi çekti ki o da adımı duyduğunda uzaylı görmüşcesine yüzüme bakmasıydı . " Biliyorum garip bir isim ama bu kadar aşırı bir tepki vermene gerek yoktu . " Birden kendini toparladı ve sırıtmaya başladı . Allah aşkına ne oluyor burada !? " Hayır, aksine çok güzel bir isim bence, sadece senin yabancı olacağını düşünme miştim . Bende Toma . Toma Quadri . " Birden oda dönmeye, gözüm kararmaya başladı .

 Sonra kendimi bir çayırda buldum . Çalıların arasından iki çocuk çıktı . Birisi simsiyah saçları ve biri mavi diğeri kırmızı gözü ile biraz korkunç bir görüntü çizsede çok tatlıydı . Diğeri'nin de kızın aksine sapsarı saçları ve parlak yeşil - turuncu gözleri vardı . İkiside birden durdular . Kız, " Toma gitmeyeceksin değil mi !? Ne olur gittme ! " diye bağırmaya başladı . Nedense beni göremedikleri fikrine kapılmıştım bile ve onlara daha fazla yaklaştım . " Gitmek zorundayım, bu benim elimde olan bir şey değil . Üstelik baban benimle oynadığını duyarsa benim babamdan daha kötü şeyler yapabilir . Olacakları bir düşünsene ? " Kız oğlanın kolunu kavrayarak, " Ama seni bir daha göremeyeceğim değil mi ? Gideceksin ve bir daha asla gelmeyceksin Toma . Lütfen bir daha düşün . " dedi ve ağlamaya başladı . Toma dediği çocuk kıza sarılarak, " Ağlama lütfen, ağlaman beni daha da üzüyor . Hem geri geleceğim ve giderken atımın üstün de sende olacaksın . O yüzden lütfen şimdilik beni bırak ve kaça bildiğin kadar kaç . " dedi .

 Sanki iki küçük çocuğu değilde yetişkinlerin konuşmalarını dinliyor hissine kapılmıştım . Hadi ama onlar en fazla on yaşındalardır . Kız aniden oğlandan ayrıldı ve çalılara doğru koşmaya başladı . Sonra bir an durdu ve arkasını dahi dönmeden " Senden nefret ediyorum Toma Quadri ! " diye ağzı çıktığı kadar bağırdı . O gittikten sonra çocuk konuşmaya devam etti . " Zaten doğal olanda bu değil mi Heroine ? Başından beri benden nefret etmen gerekmez miydi ? " Ne !? Kulaklarım mı beni yanıltıyor yoksa çocuk benim adımı mı söyledi . Yoksa beni görüyorlar mıydı !? Tam çaçuğa doğru bir hamle yapmıştım ki herşey tekrar bulanıklaştı .

 Kendi sıramda oturuyor boş gözlerle Toma'ya bakıyordum . " Heroine iyi misin ? Revire götüreyim mi seni ! " Yaşadığım şokun etkisinden sesim çıkmıyordu . Zorla bir iki kelime gevelemeye çalıştım fakat ağzımdan şunlar çıktı . " Asla gelmedin Toma . " Toma'nın şaşkın bakışları arasında tekrar gözüm kararmaya başladı . Gerisi de pek net değildi zaten ....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 24, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AmnesiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin