Sonun Başlangıcı

87 1 0
                                    

"Biricik kızımın son zamanlarda düşünceli görünmesi beni rahatsız etmişti. Ona nasıl olduğunu sorduğumda ise her seferinde iyi
olduğunu söyleyip geçiştiriyor. Nesi var anlamıyorum. Geçen salıya kadar her şey normaldi. Sabah o okula gider akşam geldiğinde ise beraber televizyon izlerdik. Ancak geçen salı okuldan çok geç geldi ve ben de endişelendim. Nedenini söylemedi ve söylemiyor da. "
"Anlıyorum Bayan Storm. Bence zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var. Daha fazla bu konuyu düşünmeyin. Siz gidin kahve için dinlenin. Ben sizin için konuyu inceleyeceğim."dedi Maria'nın psikoloğu. Çok hoş bir bayandı. Her zaman ceket giyer ve yakasına taşlı bir arma takardı. İncecik gözlüklerinin ardındaki soğuk bakışları ise çok anlamlıydı. Annemin beni de yanında götürmesine anlam vermemiştim. Bu bayanla neden sadece kendisi konuşmuyordu ?
Eve geldiğimizde kendimi hemen yatağıma attım. Çok yorulmuştum. Zihnimde ise çok karışık sorular vardı. O an tek hedefim tüm sorularımı cevaplandırmaktı. Belki de yaşadıklarımı gözden geçirmeliyim.
Her şey geçen salı okul çıkışında başladı. Planım eve gidip bir yığın ödevimi bitirmekti. Sonuçta ben okulun en çalışkanıydım ve sınav notlarımı düşürmem gerekiyordu. Herkesin hayal etti lise mezuniyeti yerine ben gideceğim üniversiteyi planlıyordum.
Okulun siyah gövdeli kocaman ağacının hemen yanındaki yansımamı görecek kadar parlak okul kapısını açtığımda gözüme ilk uzun boylu sarışın iri baykuş gözlerini andıran simsiyah gözlü bir erkeği -erkek olduğundan emin değildim- gördüm. Gözlerini bana dikmiş anlamdıramadığım şekilde bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamamıştım ama merak vücudumun en küçük hücresine kadar işlemişti. Karar vermiştim bu sarışın baykuşu takip edecektim.
Ben de ona dik dik baktığımda gözlerini kaçırmasını beklerken inatla gözlerini gözlerime sabitlemişti. Kafam karışmıştı. Ne olup bittiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Telefonuma baktım. Okul çıkış saatinden yarım saat geçmişti. Tanrım yarım saattir bakışıyor muyduk ? Sonunda arkasında birden gözlerimi kamaştıracak parlaklıkta beyaz renkte tanımlayamadığım bir varlık belirdi ve sarışın baykuşu da alıp kayboldu. Çevreye baktım. Bir tek ben mi gördüm o parıltıyı. Çevredekiler hiçbir şey olmamış gibi yürüyorlardı. Hiçbiri etrafına bakmıyor muydu? O erkek de kimdi ve o parıltı... Anlam veremiyordum. Eve doğru yürümeye devam ettim. Evin kapısına geldiğimde içime kuşku düşmüştü. Neden bir tek ben görmüştüm? Evin kapısını açtım ve burnuma mis gibi kokan annemin ünlü patatesli çöreklerinin kokusu gelmişti. Annem bu işi iyi yapıyordu. Annemle beraber tüm çörekleri yedik. Bu olayın peşini bırakmayacaktım.

Kötü CadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin