Gün Işığı

3

Yine bir sabah erkenden kalkıp okula gitmiştin. Tuvalete girdiğinde iki kızın konuşmalarını duydun.

kız 1: Iy birden cidden o hediyeyi Oikawa'nın beğeneceğini mı düşündü?

Kız 2: Ay evet. Oikawa kim o kız kim ya.

Sinirle karşılarına çıktın. Ve aralarından birinin suratına tokat attın.
Sinirden deliye dönmek üzereydin.

Y/N: Bunu Tooru ikinizin yaptığını öğrenince sence nasıl bir tepki verecek?

Kız tam sana elini kaldıracakken Tooru dışarıdakilerden olayı duyunca önüne geçti ve kızın elini tuttu.

Tooru: Sakın deneme bile. İğrençisiniz.

Kızlar koşarak kaçtılar. Sen ise hâlâ hediye derdindeydin. Yere çökmüş bir şekilde ağlıyordun (sinirden). Tooru yanına çöktü.

Tooru: Yanındayım Y/N-chan. Bana ne olduğunu anlatır mısın?

Y/N: Sana hediye almıştım. O gün açmadığını fark ettim. Kutuyu ve hediyeleri mahvetmişler. Aptallar...

Tooru sana sarıldı ve:

Tooru: Tamam ağlama artık. Sorun yok Y/N-chan.

Elini yüzünü yıkadıktan sonra Tooru elinden tuttu ve koridorda yürümeye başladınız. Herkes size bakıyordu.

Y/N: Tooru-san nereye gidiyoruz?

Tooru: Bundan sonra seni asla yanımdan ayırmayacağım. Kimse sana dokunamaz.

Bunu söyledikten sonra her zaman ki gibi sıcak bir gülümseme ile yüzüne baktı. Kızarmıştın. Sanki aşkın daha çok artıyor gibiydi.

Y/N: Ama hediye...

Tooru: Önemi yok. Beni ne kadar sevdiğini biliyorum.

Sıkıca elinden tuttun ve göz yaşlarını dökmemeye çalıştın. Elinin tersi ile sildin ve Tooru seni sınıfa bıraktı.

Tooru: Okul çıkışı antremanımı izlemeye gelir misin? Bugün biraz daha geç kapatıcaz eğlenme şansımız var.

Y/N: Tabi kii.

- Timeskip -

Okul çıkış saati gelmişti. Yine spor salonunun önündeydin ama kapıyı açmaya korkuyordun. Yine kafana top yemek istemiyordun. Kapıyı yavaşça açmıştın ve hiçbir top gelmemişti. Koca bir oh çekmiştin. Içeri girdikten sonra herkese selam verdin ve oturdun.

Antrenman bittikten sonra hâlâ zamanınız vardı.

Akira: Y/N.

Y/N: Huh? Efendim Akira-kun.

Akira: Sende bizimle oynasana.

Y/N: Bilemiyorum. Size ayak bağı olabilirim. Ama Iwa-san bana smaçlarından öğretirse neden olmasın.

Herkes gülmeye başlamıştı.

Iwaizumi: Gel öğreteyim.

Y/N: Ama ben bu üstlerle oynayamam. Napacağım?

Shinji: Ben biliyorum!

Shinji koşarak depoya gitti ve ordan bir forma, şort ve bir çift çorap getirdi.

Y/N: Çok teşekkür ederimm!

Shinji: Her zaman.

Üstünü değiştin ve Iwaizumi'nin öğrettiklerini yapmaya çalışıyordun. Tooru sana pas kaldırıyordu ve vurmaya başladın. Ama vuruşların düzgün olmuyordu. En sonda Tooru sana mükemmel bir pas kaldırdı ve sende tüm gücünle topa vurdun. Vurduktan sonra gözlerin parlıyordu. Herkes bunu gördükten sonra üstüne koşmaya ve zıplamaya başladılar topluca yere düşünce gülmeye başladınız. Toparlandıktan sonra koç sahaya girdi ve konuşma yapmaya başladı.

Koç: Evet yarından itibaren bir geziye gidiyoruz çünkü antrenman maçlarınız var. Yarın saat 6 da yola çıkacağız. Herkes iyi hazırlansın. Ve Y/N sende geliyorsun.

Y/N: Ha?! Ben mi? Ben neden koç?

Koç: Belki oynama şansın olur ve izlemeni istiyorum.

Y/N: Pekala...

_________________________________________

5 te alarmın çalmıştı ve pijamalarını çıkarıp üstüne rahat bir şeyler giydin hava soğuk olduğu için üzerine kapşonlu geçirdin. Evden çıktın ve okula doğru yol almaya başladın. Takımdakileri görünce yanlarına gittin ve herkesin gözünden uyku akıyordu. Sende farklı değildin. Tooru'ya baktığında gözlerinin altı çok morarmıştı. Sanki gece boyu uyumamıştı. Ama çok enerjik gözüküyordu. Otobüse bindiniz sen ve Tooru en arkada oturuyordunuz. Cam kenarındaydın ve Tooru da yanındaydı. Uzun bir yolculuk olacaktı. Ve yağmur yağmaya başladı. Herkes uyuyordu koç bile ayakta zor duruyordu. Tooru ve sen uyanıktın. Ama yarı uykulu gibi bir şeydin. Yandan Tooru'ya bakıyordun. Telefonla uğraşıyordu. Sana bakıp yüzüne yaklaştı. Ama vazgeçip geri çekildi.

Y/N: Yap...

Tooru: Ne?

Y/N: Öpücüğü...

Tooru yüzüne yaklaştı ve seni öptü. Karşılık verdin ve bir kaç saniye boyu öyle kaldınız. Dudaklarınız ayrıldığında acayip uykuluydun ve direkt uyuya kaldın. Tooru başından okşamaya başladı ve yola devam ettiniz.