Yaz aşkım(GXG)

saftirik selinim

Bi anda eve bir sürü arkadaşım geldi.
Bi baktım ki reyhan ve  ceyda bile var.
Somurta somurta yürüyorlar. Eceyi görünce şaşırdılar. Ecenin yanına oturdular. Diğerleri de doğum günümü kutlayıp sarılıp oturdu. Ev zaten küçücüktü. Gelenler  de yaklaşık 20 kişi falan vardı.

Selini kolundan tutup mutfağa götürdüm.

"Nasıl ve nerden buldun hepsini"

"Ya ben instagram hesabından takip ettiğin herkesin tanıdığın olduğunu düşünüp doğum gününe gelmelerini istedim. Sen instagramı açık hesap yapmışsın ve hiç girmiyosun hani. Zaten çok az insanı takip ediyomuşsun"

"Selin saçmalık değil mi bu yaptığın.  Eski sevgilim bile var ya. Kız gelmiş içerde oturuyor resmen. "

"Sen niye eski sevginle takipleşiyosun o zaman. Hem kim o söyle koviyim "

"Saçmalama sen demedin mi kullanmıyorsun diye. Kullanmadığım için ekli kalmışlar. Hem ben ceydayla küstüm. Kankamdı o da ekli  kalmış"

Sinirden ne diyeceğimi bilemiyordum. Partilerden nefret ederdim. Doğum günümü hayatım boyunca annem babam önemsemedi diye doğum günlerinden  de nefret  ederdim.  Selin nerden bilebilirdi ki nefretimi. Elinden geldiğince mutfağa falan da süs koymuş.  İçimden ona kızmamalıyım diye geçirdim ve sarıldım.

Sarılmayı kestikten sonra konuştum.

"Selin şimdi içeri gidip sadie çok yorgun. Doğum gününü başka zaman büyük bi evde kutlarız diyo  falan der misin. Çünkü şimdi içeri gitsem onlarla muhatap olmak zorunda kalıcam. Eceyi de gönder.  Lütfen "
Gözlerine masumca bakış attım. Önce itiraz edecek gibi  olsa da tamam diyip gitti. Az sonra da ceyda reyhan ece yanıma geldi. Diğerleri çıkmış sanırım.

Siktir ya. Bu ne lan. Bana bakıyo 4ü de.
Reyhan konuştu.

"İyi misin. Neden yorgunsun "

"Ben babamın otelinde çalıştım da ondan yorgunum. "

"Hâlâ orda mı  çalışıyorsun. Yazık değil mi sana  "
Sanki çok umrundaydı. Sabır.

"İşi bıraktım. Hem başım ağrıyo zaten. Siz gidince uyicam." Dedim gitmelerini istercesine konuştum. Umarım giderler.

Ceyda geldiğinden beri hiç konuşmamıştı. Ece de susuyordu. Reyhan susmuyordu. Hiç değişmemişti. Kıvırcık turuncu saçları ela gözleri hep aynıydı. Ne kadar güzel olsa da tipim değildi.

Göz ucuyla seline baktım. Ne kadar da masum ve tatlıydı.

Ece ceyda reyhanın gitmeye niyetleri  yok diye oturttum.

"İçecek getiriyim size"

Hep bir  ağızdan iyi olur dediler.
Ben içki getirdim. Selin içki içsin istemedim ona şeftalili meyve suyu getirdim.
En sevdiği şeftaliliydi. Bi ara konuşurken kısacık bahsetmişti ama ben unutmadım.
4 bardak hafif bira doldurdum. 1 bardak meyve suyu.  Reyhan bana ciddi misin dercesine bakış attı.

"Ne"

"Sen meyve suyu mu içiceksin gerçekten. Benden ayrıldıktan sonra çok değişmişsin."

"Hayır selin içicek.  Meyve suyu sever o."

"Yaa işte benim bebeğim tanıyor beni"
Dedi . Evet bunu selin dedi. Ben de çok şaşkınım.

Göz ucuyla seline baktığımda reyhanla daha önce çıktığımı anladığı için göz göze geldiğimizde  somurtmaya başladı . İnsan somurturken bu kadar tatlı olur  mu. Bi köşeye çekip öpesim geldi. Ben de göz kırptım. Göz devirdi.
Ceyda sonunda susma yeminini  bozdu ve konuştu.