Yaz aşkım(GXG)

Selin

Songül'den

Kapıya geldiğimde partide olanları unutamıyordum. Sadie beni öpmüştü. Üstelik ben de karşılık verdim. Evli olduğumu bile bile bunu nasıl yaptı. Acaba inanmıyor mu bana. Selin değilim diye yüzlerce kez dedim. Kapıyı açıp içeri geçtiğimde Fırat televizyon izlerken oturuyordu.

"Ooo Songül hanım sonunda evine teşrif edebildi."

"Boş yapma Fırat. Parti geç bitti."

"Parti mi geç bitti yoksa Sadie'yle olan aşkınız mı?"

"Sen kimsin bana hesap sorucaksın. Hayırdır. Bu karı koca rolüne çok adapte olma istersen?"

Derin bi nefes alıp sakinleşmeye çalıştığını belli etti.

"Bak ben geriliyorum. Mafya çökertmek için buraya geldik biliyorum ama Sadie'nin dibinden ayrılmıyorsun. Biz onun için gelmedik. Biz Esra'nın kimliğini ortaya çıkarmaya geldik. Bu işin sonucunda ölüm de olabilir."

"Fırat bakıyorum da zekiliğinden eser kalmamış. Korkaklığın zekanın önüne geçiyorsa zekân boşuna var demektir. Esra hiç bir şey yapamaz bize. O babasına özenen bir aptal. "

"O aptal olmasa senin Selin olduğunu çözerdi zaten. Sadie'nin dibinden ayrılmayarak çok belli ediyorsun"

"Aslında hayır. O kadar profesyonelce bir yalan uydurdum ki. Selin ve Songül diye gerçekten bir ikiz var. O muhtemelen araştırdı ve gerçek olduğumu buldu. Neyse ki hileli planlarım işe yaradı ve şuan ben Selin'im desem bile inanmaz. Bu benim profesyonelliğim. Bu benim başarım"

"Çok fazla egoistsin."

"Fırat sen de birşeyler başar. Sen de övün. Aptal gibi evde beklemekten başka birşey yaptığın yok. Bi de bana artistleniyorsun. Bak ayağını denk al. Ben kimsenin beni ezmesine izin verecek biri değilim. Şu aptalca karı koca oyununa fazla adapte olursan seni kendi ellerimle Esra'nın eline atarım. Kaşınma."

Yüzüne baktığımda korkmuştu. Bunu yapacağımı biliyordu. Benden korktuğunu anladığımda rahatça gülümsedim. Fırat sinirle ayağa kalkıp odasına geçti. Bense televizyonu açıp izlemeye başladım. Benden hoşlanıp aklı sıra beni Sadie'den uzak tutmaya çalışıyordu. Sen kimsin Pipili ibne. Sadie'yi özlemiştim. Beni öpüşleri aklımdan çıkmıyordu. Ona karşılık vermemem imkânsızdı. Çok özledim. Eskiler aklıma geldiğinde onsuz olan hayatıma dönüp baktığımda gözümden yaş geldi. Onu gerçekten çok seviyodum ama şuan Esra'yla birlikte yatıp kalkması onunla sevişiyor olması canımı yakıyordu. Kalbimi acıtıyordu. Birini çok seviyorsun ama o başkasına ait. Bu acının, sancının tarifi yok.
Televizyonu kapatıp telefonuma bakmaya başladım. Sadie'nin goggle'de olan fotolarına bakarak öpmeye başladım. Bir süre sonra gözlerim kapanmaya başladı. Koltukta uyuyakalıyordum.

Gözlerim kapalıyken Fırat'ın seslenmesini duydum.
"Pişt. Hadi yatağa geç."

"Bırak burda uyicam ben." Peki dercesine mırıldandı.

Üstüme battaniye örtmüştü.

"Aptal aşık."
Tek gözümü açıp baktım. Telefonumda açık kalan Sadie'yi görmüştü. Umursamayıp gözlerimi kapattım. En azından Sadie'ye aşık olduğumu bilip bana yürümezdi. Göt herif tanışırken beni görür görmez gözleri ışıldamıştı. Şuanda en azından yürümeyi bırakıp benim aşkımı anlaması ve saygı duyması gerekiyordu. Bunları düşünürken rüyamda Sadie'yi görme umuduyla gülümseyerek uykuya daldım.