Güne alarm sesiyle uyandım veya perdeden gelen güneş ısınlarının yüzüme gelmesi sebebiyle uyandım demek isterdim ama maalesef Beril'in o cırtlak sesiyle uyandım. Bir insan sabah sabah nasıl bu kadar enerjik olabilir ki aklım almıyor cidden. Ondaki bu enerji kimsede yokturdur. Size kendimi tanıtmadım. Ben Lina Ateş. Sarı saçlarımla maviş maviş gözlerimle beyaz tenli gayatte güzel bir kadınım yani kendimi övmek gibi olmasında taş gibi kadınım bee ahahhaha. 23 yaşında hayatımda Beril' den başka kimsesi olmayan lina ateş. Biz Beril'le yetimhanede tanıştık. O benim arkdaştan çok olmayan kardeşim oldu. Daha sonra birlikte yasamaya karar verdik. O gün bugündür Beril benim tek ailem oldu. Ailem diyince ben anne ve babamı bir trafik kazasında kaybettim.6.yas günümde kutlama yapılan yere giderken birden önümüze çıkan araç yüzünden kaza yaşandı. Ve ben anne ,babamı orda kaybettim. Aylarca yoğum bakımda tedavi oldum ailemden başka kimsem olmadığı için iyileştikten sonra yetimhaneye götürülmüşüm. Ve benim hikayem orda başladı. Ailemi kaybettikten sonra bir daha dogum günlerimi kutlayamadım. Nasıl kutlayabilirdim ki ailemi benden alan o günü. Beril bana bunun için ne kadar ısrar etsede benim üzüldüğümü bildiği için artık ses cıkarmamaya başladı. Yetimhanede sartların zor olmasından dolayı tabikide üniversite okuyamamıştık. En büyük hayalim olan Okul Öncesi Öğretmenliği benim için sadece hayal olarak kalmıştı. Beril'in sesini tekrardan duyunca hızlıca yatağımı toplayıp. Aşağı mutfağa indim. Benim canım arkadaşım kahvaltıyı hazırlamış. Üstelik benim en sevdiğim böreklerden yapmıştı. Hızlıca gidip ona sarıldım.
'' Teşekkür ederim fıstığım dedim.''Beril'de hemen yalakalık yapma hadi sofraya işe geç kalıcaz diyerek yalancıktan kızdı. İşte biz sürekli böyle anlaşılırdık . O olmasa ne yapardım hiç bilmiyorum. Onun sayesinde bu evde yaşıyorduk. Ailesinden ona kalmıştı. Ailem ölmeden bizde zengindik. Ama nasıl olduysa babamın bir sürü borçları çıkmış. Ve geriye hiçbir şey kalmamış. Bu olanlar bana çok garip gelsede elimden bir şey gelmiyordu.
'' Linaa kime sesleniyorum ben. Nereye daldın yine sen. Boğazım yırtıldı burda.''
'' Kusura bakma fıstığım yaa . Dalmışım öyle boşver. Hadi yemeğimizi yiyelimde bir an önce işe geç kalmayalım . Yoksa kovar bizi o pis patron bozuntusu. ''
Kahvaltımızı yapıp. Sofrayıda topladıktan sonra hazırlanmak için yukarı odalarımıza çıktık. Dolabın karşısına geçip şöyle bir süzdüm. Gerçi boşuna bakıyordum yine bir pantolon ve tişört çıkartıp üzerime geçirdim. Saçlarımıda öyle bir topuz yapıp odadan çıktım.
( Lina temsili )
Aynı anda Berilde karşı odadan çıkmıştı. Ben ne kadar pantolon aşığı bir kız isem oda o kadar elbise ve etek insanıydı. Sarı kızıma ne giyse yakışıyordu tabi. Yine çok güzel olmuştu. Hızlıca evden çıktık. Durağa varınca gelen otobüse bindikten sonra şükür cafeye varmıştık. İkimizde orda garsonluk yapıyorduk. Hemen önlüklerimizi giyip iş başı yaptık. Beril tezgah arkasına ben ise masalara yöneldim. Gelen müşterilerin siparişlerini alıp. hazırlandıgında teslım edıyordum. Tüm gün gelen müşterilerle ilgileniyordum. Benim gibi beş tane daha garson vardı. Cafe öyle küçük bir yer degildi. Bugünde Türkiye'nin sayılı holdinglerinden olan Kara holdingin toplantısı vardı. Masa epey kalabalıktı. Ve herkesin tabikide ciddiyeti olanak dışı degilde. Masaya içeçekleri bırakırken muhtemelen üç yaşlarında olan bir erkek çocuğu dikkatimi çekti. Çokça sıkıldığı belli oluyordu. Dayanamayıp hemen yanına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Bakıcısı
RomanceHayatında tek arkadaşı olan Beril Aksoy dışında kimsesi olmayan Lina Ateş. Yardımsever her zaman duyguları ile hareket eden. Sempatik sevecan bir kız. Karanlığın tek efendisi. İstanbul'un hakimiyeti kendi üzerinde olan, yer altı dünyasının korkulu r...