"KAÇIRIN ONLARI"
"Ne!?" Diye bağırdı taehyung.
"Sağır mısın Taehyung?".
"Değilim de neden onları kaçırıyoruz ki?".
"Keyfim ve kahyası öyle istedi çünkü" diyerek bilardo masasına ayaklarını uzatarak konuştu yoongi.
"İyi peki" dedi taehyung umursamaz bir tavırla.
"Bir de bana onların hakkındaki en ufak bilgiyi dahi hazırlatıp getirt".
"Tamam" dedi oflayarak taehyung.
"Şimdi siktir olup gidebilirsin" diyerek kapıyı işaret etti yoongi.
"Aman be sanki çok meraklıydım sana sevgilimin yanına gidiyorum ben".
"Sevgilin de seni bekliyordu zaten" dedi yoongi alay edercesine.
"Kıskanma kıskanma hadi kaçtım ben" dedi ve odadan çıktı taehyung.
"Gerizekalı o sürtüğün kendisiyle sırf parası için sevgili olduğunu anlamıyor" dedi yerinden kalkarak yoongi.
Ertesi gün sabaha doğru evin önünde beklemeye koyulmuşlardı Taehyung adamlara talimatları bir bir vermişti sonuçta star bir grubu kaçıracaklardı. jungkook'un bu saatlerde koşuya çıktığını öğrenmişlerdi bu yüzden koşuya çıktığı vakit ilk onu enseleyeceklerdi ardından diğerini ve jungkook çok geçmeden evden dışarıya çıktı. Taehyung kafasıyla jungkook'u işaret etti arkasına yaslanarak bir sigara yaktı ve beklemeye başladı. Adamlar arabadan indikleri gibi jungkook daha ne olduğunu anlayamadan onu kollarından tutup arabaya getirdiler.
"Hey napıyorsunuz!? Bırakın beni! Sizde kimsiniz!" Diye ciyakladı jungkook.
"Hoşgeldin." dedi taehyung sigarasını söndürürken.
"Sen kimsin? Ne istiyorsunuz benden?"
Dedi jungkook kollarını adamlardan kurtarmaya çalışırken."Ben istemiyorum abim,keyfi ve onun kahyası istiyor."
"Ne diyorsun sen?Bırakın beni piçler!"
Dedi jungkook sağa sola saldırarak."Öf yeter be! Sabahın köründe kafamı siktin." dedi taehyung bıkkın bir sesle.
Korumaya jungkookun ağzını işaret etti, adam jungkookun ağzına yöneldiğinde jungkook anladı ve sert bir yumruk savurdu korumanın yüzüne."Bir haltıda becerin be! Ver şu bantı!" Taehyung bantı korumanın elinden alıp jungkook'un ağzına yapıştırdı. Koruma jungkook'un kafasına silah dayadığında jungkook yapacak birşeyinin kalmadığını anlamıştı, kaçırılıyordu.
"Gidin diğerinide alıp gelin!" Taehyung böyle dediğinde jungkook jimini kastettiklerini anladı ayağa kalkacakken kafasındakı silahı hatırlayıp geri yerine oturdu.
"Tamam efendim." diyerek araçtan çıktılar ve eve yöneldiler. Taehyung yerine tekrardan geçmişti ve jungkook ona öldürecek dereceden bakışlarını yolluyordu. Tam bu sırada bağrışma, tabak ve bardak kırılma, ağlama sesleri arabaya kadar geliyordu. Jungkook anlamıştı, jimin'in sesiydi bunlar. Ses gittikçe daha da yaklaşıyordu. Arabanın kapısı açıldı ve içeri korumalarla birlikte ağlayan jimin girdi. Jungkook'u görünce ona sarılmaya kalktı ama korumalar buna engel oldu. Jimin gözyaşlarına hakim olamamakla beraber korumaları göstererek
"Jungkook-ah bunlar benim düzleştiricimi kırdı." Korumalar jimini jungkook'un yanına oturttular jimininde başına silahlı koruma dikilince jimin sustu ve taehyung "Gidiyoruz!" Dedi ardından araba hareket etti. Yol boyunca kimseden çıt çıkmadı. Jimin ağlamaktan jungkook'un omuzunda uyuyakalmıştı. Araba durdu jimin ağlamaktan kızarmış gözlerini araladı ve jungkook'a sorarcasına baktı. Neredelerdi?.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHAT THE FUCK!?
Novela Juvenil"Yoongi şirket borçları ödemeyecekmiş ne yapacağız?" "Şu bahsettiğin çok ünlü gruplarının adı neydi?" "Ha şu iki genç çocuğun olduğu grup mu?" "Hmhm evet" "BTS BTS'i diyorsun" "Hmhm işte onlar" "Neden sordun ki?" "KAÇIRIN ONLARI"