empty || levi ackerman

4 ) 𝗐 𝗂 𝗍 𝗁 𝗆 𝖾 , 𝖿 𝗎 𝖼 𝗄 𝗆 𝖾

livingforteaa:
seninle buluşacağım.

Y/N gelen mesajı sadece üstten okumakla yetinmişti. Bu yazdığına şaşırdığı için ne diyeceği hakkında fikri yoktu. Geçen dakikalardan sonra yazmaya karar verdi.

Y/N:
tanımadığım biriyle buluşamam.

livingforteaa:
nedenmiş o? çobanın mı salmıyor?

Levi ekrana baktığında yazdıklarından gayet memnundu. Kabalık istiyorsa, kabalık. Biraz aklı başına gelmişti.

Y/N ise bu mesaja oldukça sinirlenmişti. Beyninden damarlar patlayacaktı bildiğin, içinde olan bombalar susmuyordu.

Y/N:
doğru düzgün konuş benimle.

livingforteaa:
ha, öyle mi?
dün bana yazdığın mesajları oku derim.
bana burada "seni tanımıyorum" diyorsun fakat daha tanımadığın birine yeteri kadar kaba ve kırıcı olabiliyorsun.
"doğru düzgün konuş" lafları sana hediyem olsun.
belki hediyeyi güzel kullanmayı bilirsin.

Levi'ın yazdıkları hakkında gram fikri yoktu. Konu Y/N olunca daha çok alıngan oluyordu. Alınganlığını da dışarı atamadığı için öfkeye dönüşmüştü.

Y/N:
boş şeyler için tartışamam.

livingforteaa:
sen de haklısın.
dediğin her şey boş düşüncelerden ibaret değil.

Y/N'in daha fazla sabrı kalmamıştı gerçekten. Şu konuştuğu kişinin yüzünü bile görmemişti daha, meraklandı. Hazır ayağına böyle bir teklif geldi geri çeviremezdi.

Y/N:
madem benimle buluşmayı çok istiyorsun.. tamam.
yarın sana bir konum atacağım, gel.

livingforteaa:
cehennemin dibi olsa bile geleceğim.

Y/N:
:)
[görüldü 22.25]

Levi yazdığı her şeyi yeni idrak etmeye başlamıştı. Onunla buluşmaya cesareti kesinlikle yoktu. Her ne kadar Y/N hakkında biraz bilgisi olsa bile tam olarak onu tanımıyordu.

"Galiba bu konuda biraz haklıydı." Kendi kendine konuştuğu sırada aklına yine yaptıkları geldi. Delirecek gibi oldu, cinnet geçirecekti.

Nereye götüreceğini bile bilmiyordu.
"Ya beni kötü yerlere götürürse..?" Levi yaşayacağı şeyler için kesinlikle hazır değildi. Aniden gelen gaz ile yaptığı şeylerden pişman olmuştu.

Y/N oldukça rahattı. Konuştuğu kişi onunla buluşmak istiyordu, kabul etti. Onu nereye götüreceğini çok iyi biliyordu. Ders olsun diye ona çok güzel bir şey yapacaktı. Oturduğu koltukta daha çok yayıldı ve telefonu kenara fırlattı.

Tek yaşadığı için başında bir anne dırdırı, baba dırdırı yoktu. Kedisi White ile birlikte yaşıyordu.

Evet, adı White. Kedi siyahtı. Y/N gayet yaratıcı bir isim bulduğunu düşünüyordu. Ama kediye adıyla seslenmek yerine "Kedi" demek onun hoşuna gidiyordu.

Kabarık tüylü kedinin etrafta değişik hareketler yaptığını görünce hafifçe güldü. "Kedi, gel buraya."

Ayağa kalkıp kedisini hemen kucakladı. Biraz sinirli yapısı vardı ama bu halleri çok daha tatlı oluyordu. Y/N'i ısırmayı ve çizmeyi de bi' hayli seviyordu.

Aklına Levi'ın yazdıkları gelince biraz düşünmüştü. O sırada buz mavisi gözlerin ona baktığını fark etti.

Kedisinde en çok sevdiği şey gözleri olabilirdi. Bazen oturup gözlerini izlemek çok istiyordu ama... White çok hareketli.

Kedisi rahatsızlanınca onu geri bıraktı. Odasına doğru adımladığı sırada hemen camını açtı.

Karşı apartmanda aşağı cama bakınca gördüğü şey ile biraz gözlerini kısmıştı. Dikkatli bakınca birinin olduğunu ve kendini ordan oraya fırlattığını gördü.

Fazlasıyla değişik ve komik duruyordu. Kim bilir nasıl heyecan verici bir haber almıştı.

Aniden odaya sarı saçlı genç girince
Y/N izlemeye devam etti. Sarı saçlı genç diğer erkeğin dudaklarına kapanmıştı.

Y/N gördüğü şeylerden sonra kafasını hemen camdan çekti. "Porno dönüyor." diye konuştu kendi kendine. Onlara tekrar göz atınca devam ettiklerini gördü.

İçine bir öküz oturmuştu bildiğin. "Tahmini ne zaman böyle bir ilişkim olacak? Hayatıma birini alsam..? Vazgeçtim."

Gözünü yine o tarafa çevirince diğer gencin, sarı saçlının boynuyla ilgilendiğini fark etti.

"Of be" diye çıkıştı hemen. Olduğu yerde doğrulup kendini yatağına fırlattı. Yüz üstü şekilde yatmıştı ve derinlere dalarak düşünmeye başladı.

(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)