3 ) 𝖾 𝗋 𝖾 𝗇 𝗀 𝖺 𝗒 𝗀 𝖾 𝗋

697 55 98
                                    


Kuchel ve Carla yakınlarında olan bir kafeye adımlamışlardı. Carla'nın bir sorunu vardı ve yakın arkadaşı bunu anlamıştı.

Bir yerde oturup konuşurlarsa iyi olabilirdi. Kuchel'in vereceği destek iyi gelebilirdi. Carla'nın ne zaman bir sorunu olsa yakın arkadaşına giderdi. Kuchel destek konusunda oldukça başarılı bir kadındı.

Pek insanın olmadığı kafede köşe bir yere oturdular. Garsondan sadece kahve istemişlerdi. Carla'nın da pek keyfi olmadığı için canı da bir şey istemiyordu.

"Sorun ne?" ilk konuşan Kuchel olmuştu. Bu bozuk morale bürünmüş suratın gülmesini istiyordu.

Carla derin bir nefes aldı çünkü söze nasıl başlayacağını bilmiyordu. "Eren ile ilgili." Kuchel kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Eren, Levi'dan 2 yaş küçüktü ve onun sorunları daha çok olabilirdi.

Eren yaşıtlarına göre de biraz fazla asabi bir çocuktu. İlk ergenliğe girdiği zamanlar Carla çok sıkıntılar çekmişti. Melek gibi sakin oğlunun bu ani değişimi onu üzmüştü.

Ama Eren'in de elinde değildi. Annesini üzdüğü aklına gelince çok üzülüyordu, kendini bitiriyordu. Fakat ilerleyen zamanlarda sonuç yine aynı oluyordu.

"Eren bugün benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi. Sonunda kendini bana açacak diye çok sevindim. Bana geldi, anne ben eşçinselim, dedi."

Kuchel duyduğu şey ile biraz şok olmuştu. Kendi oğlundan bile beklemişti ama Eren'i böyle düşünmezdi. Carla ise biraz üzgündü.

"Pekâlâ, anlıyorum. Mutsuz olma sebebin bu mu?" Eğer sebebi bu ise Kuchel yargılayıcı duvarları kırmaya hazırdı.

"Hayır. Eren sonunda bana bir şeyler söyledi diye çok mutlu oldum. Ama Grisha fazlasıyla sorun yarattı. Bana bunu söylerken duydu ve sinirlendi."

Carla'nın mutsuzluğunun sebebi şimdi belirlenmişti. Arkadaşının eşi olduğu için Kuchel söyleyeceği şeyleri düzgün seçmeliydi.

"Aslında Grisha'yı da anlamalıyız. Tek bir oğlunuz, tek bir çocuğunuz var. Aniden böyle bir şeyi öğrenmesi onu şok etkisinde yaratmış olabilir. Bu durumu ilk başta hep birlikte ona kabullendirmeye ve sevginin cinsiyeti olmadığını öğretelim ona. Eğer öğrenmemekte inatçılık yaparsa elimizden bir şey gelmez."

Kuchel uzunca konuşunca derin nefes aldı, devam etti. "Zamanla da kabul edeceğini düşünüyorum. Grisha, Eren'i çok seviyor ve bence ona kıyamaz."

Carla arkadaşını dinlerken başını olumlu anlamda sallıyordu. Gözleri biraz dolmuştu. Her durumda Kuchel ona yardım ediyordu. Böyle bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslı bir kadındı.

İki kadının da arkadaşlığı sonsuza kadar sürecekti.

Birbirlerine en büyük desteği onlar çıkıyordu.

livingforteaa:
basgaza basgaza
bas gaza askim bas gazaa
kim tutar seni bas gaza

Y/N:
adam ol.

livingforteaa:
tamam

livingforteaa:
bas gaza aşkım, bas gaza.
kim tutar seni? bas gaza.
yollar senin hiç durma.
hadi uçur beni burdan.

Y/N:
sen aptal mısın?
yeni kalktım bak
uğraşamam seninle

livingforteaa:
lan saat
13.07
oga ayi
pardon yani
askim*

Y/N:
sen kimsin?

livingforteaa:
would u do anything for me
buy a big diamond ring for me

Y/N:
devamını getirme.

livingforteaa:
would you get down on
your knees for me
pop that pretty question
right now "mommy"

Y/N:
hayır.

livingforteaa:
ayip o kadar sarki ezberledik
yine kaybettik.
simsitah bir gecenin
ofkesiydi sozlerin
hayat kirmadan anlat isterim

[görüldü 13.12]

livingforteaa:
yarim kalan sigara
bos siseyle yan yana
onlar arkadaas
simdi banaaaa

Y/N:
içim şişti.

livingforteaa:
bu ben hamileyim demek
nasiya

Y/N:
şu zekan..
harika.

livingforteaa:
sen de benim olsan ben daha
harika olacağım da.. neyse.

Y/N:
niye ciddi yazdın şimdi?
birbirimizi tanımıyoruz bile.
senin cinsiyetini bile bilmiyorum.
saçma sapan işler.

livingforteaa:
üzüyob.

Y/N:
hayatımda birini istemiyorum.

livingforteaa:
ben sana bu lafi pasa pasa yedirtmexsem bana da cayi seviyor demesinler aq

Y/N:
örnek verirken daha adını bile kullanmıyorsun.
sana mı bakacağım ben?
"hayallerinden vazgeç ve öl."

livingforteaa:
ne diyosun ya
dedigin seyin vr bir insanin kaşbini ne kadar kirdiginin farkinda misin su an?
orosbccy

[görüldü 13.34]

Levi, ekrana düşen yaşlarını silip, telefonu kenara bıraktı. Hayatında hiç olmadığı kadar kırılmıştı. Üstüne üstlük görüldü bile yemişti.

Levi'ı umursamıyordu bile. Sevdiği kişinin karakterini yeni kavrıyordu. Aşırı kızgındı ama kalbine kızgındı. Bir kere de beynini dinlese kıyamet kopardı zaten.

Aşık olunca Levi başka oluyordu. Normal Levi değil, güçsüz Levi oluyordu. En çok duyguları konusunda çok güçsüzdü.

Yatakta hiçbir şey yapmadan uzanıyordu. Kollarını ve bacaklarını iki yana açmıştı.

"Azrail gel de al şu canı." diye söyleniyordu. Ama aklına ileride Y/N ile sevgili olacağı zamanlar gelince ani değişime uğramıştı.

"Şaka yaptım." Levi o an farkında değildi ama yine kalbini dinlemişti. Bu bataklığın içine gittikçe gömülüyordu.

Galiba bu bataklıktan zevk alıyordu.

"Y/N bana başka türlü acı çektirse daha çok zevk alabilirim."

(yazım yanlışı veyahut noktalama işareti sorunu olabilir. kontrol edilmemiştir.)

empty || levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin