empty || levi ackerman

2 ) 𝗌 𝖺 𝗒 𝗌 𝗆 𝗈 𝗆 𝗆 𝗒 𝖺 𝗀 𝖺 𝗂 𝗇

Y/N'in kafası biraz dağınıktı. Saçma sapan biri ona yazmıştı, ailesiyle sorunları vardı, yeme problemi başlamıştı. Son ikisi birkaç haftadır zaten vardı ama bu kişi kimdi?

Telefonunu eline aldı ve onunla sohbetine girdi. Eh, başka yerden yazmamış. "Hani her şey Wattpad kitabında olduğu gibiydi..? Çabası bile yok."

"Kesinlikle arkadaşlarıyla oyun oynuyordu." bunu söylediğinde üzülmüştü biraz. Bir yabancının onu düşündüğünü sanmıştı. Yine koca bir yanılgı, hüsran.

Y/N belki yazar umuduyla engeli kaldırmıştı. Yazarsa onun için daha iyi olurdu. Şu an diğer günlerden fazlasıyla duygusal boşlukta hissediyordu. Gerçi yabancı biriyle konuşmak ne kadar doğru?

Odasına doğru ilerledi, çizim yapacaktı. Ufaktan şarkı da açardı. Biraz düşüncelerinden böyle sıyrılırdı belki. Odasına ilk adım attığında camını açtı. Hava biraz esiyordu, öğlen saatleri olmasına rağmen pek aydınlık değildi. Bulutlar bile onun gibi kara günündeydi.

Y/N bu havaları çok seviyordu. Denk geldiği için mutlu olmuştu. Her zaman bu mükemmel hava durumu olsa ona her gün bayram.

Levi odasındaydı, telefonunu hiç eline almamıştı. Telefon bağımlısı bile değildi. Onun için telefon önemli bir şey bile değildi. Ani hava değişimi yüzünden o biraz grip olmuştu.

Elinde çay ile yatağında oturuyordu. Bir yandan da Vadideki Zambak kitabını okuyordu. Yeni başlamıştı ve ilerleyişini sevmişti. Kafasını bir süre kaldırıp etrafında gezdirince sevdiği kızın camının açık olduğunu gördü.

Kitabı hemen bıraktı ve çayı bırakmak için ayağa kalktı. Şimdi çay dökülürse uzun bir süre temizliğiyle uğraşacaktı, istemedi.

Camın önüne geldi ve dikkat çekmemek için eğildi, ne yaptığına baktı. Çalışma masasında bir şeyler yaptığını gördü. Levi sadece sırtını, saçlarını görüyordu. Yüzün ona dönük değildi.

"Bana dönük bir yerde masan olsa şaşıracağım." diye söylendi. Levi yere oturdu ve biraz seni düşünmeye başladı. "Uzun boylu, dominant biri, benden 4 yaş büyük.. Çok iyi."

Levi'ı gören bir erkeği düşünür sanabilirdi ama o bir kızı düşünüyordu. Bu düşüncelerini sesli söylemişti, sesli düşünmek ona iyi geliyordu fakat şu an onun büyük bir yanlışı vardı.

Kuchel kapının oradaydı. Oğlunun dediklerini duyunca az kalsın kal gelecekti kadına. Zar zor odanın kapısını açtı, oğluna baktı.

"Levi..?" diyebildi sadece. Levi anlamaz bakışlarla ona baktı. Yerde oturduğuna mı kızmıştı? "Anne ben 19 yaşındayım ve yerde otursam bir şey olmaz." bunu derken ufak siniri vardı çünkü Levi'a hâlâ bebek gibi davrandığı zamanlar çoktu.

"Levi sen gay misin?" Kuchel tek nefeste söylemişti bunu. Levi o an sesli düşünmenin ne kadar yanlış olduğunu anlamıştı. Gözleri büyümüş, şaşkınlık içerisinde annesine bakıyordu. Kuchel oğluna yaklaştı ve yanına eğildi.

"Bak annene karşı dürüst ol. Ben senin annenim ve her zaman senin yanında olurum. Biri bir şey derse seni korurum bile. Annen olarak en büyük destekçin ben olurum, sana değişmem. Sevgi bu, normaldir." Levi aldığı tepkiye biraz şaşırmıştı. Gay olsa mükemmel bir anneye sahip olacağını anladı.

Tam konuşacaktı ama Kuchel onu susturdu ve yine devam etti. "Bak ben de bir öküz sevdim, baban. Kimse bana "Hayvana aşık olunur mu?" demedi. O yüzden ben yanındayım."

Levi bu dediğine ufaktan gülmüştü. "Anne ben gay değilim." değildi, doğruyu söylemişti. "Hange... Hange birinden hoşlanıyormuş, bana anlattı. O anlatınca öyle dediklerini sesli söyledim." Aklına gelen ilk bahaneyi hemen annesine sunmuştu.