KANSER

8.4K 188 26
                                    

uçurumun dibinde öylece ayaklarımı sallıyordum, bir çocuk gibi çimenlere uzanmış gökyüzünü izliyordum.

Tek arkadaşım olan yıldızlar ve gece kuşları ile onlarda bazen geliyor bazen hiç gelmiyorlardı.

Bazen onlar bile terkediyirdu beni.

Akşam dokuz olmuştu saat ama eve gitmeyi hiç istemiyordum. Kimsenin gelmediği bu ıssız yerde tek başıma mutluydum, kendimi dinliyor ve sorguluyordum.

Neden ?

Bütün hayatın bir sorgu olduğu halde Neden ? Kelimesi ayrı bir şeydi sanki.

Neden bu haldeyim? Neden üzgün? Neden sevilmiyorum?

Nedenlerle dolu bir gün daha bitiyordu.

Ama artık gitmem gerektiğini biliyordum.

Ayaklarımı çektim ve kollarım ile kendimi geriye çekerek ayağa kalktım.

Tabikide ölmek istemiyordum. Uçurumdan düşersem ne olucağını biliyordum. Tabiki beynim patlar ve vücudum parçalanırdı. Belki ölüm hayvanlara yem olurdu kim bilir ne olucağını.

Yıldızlarsa öylece beni kendilerine çeker ve mutlu olmamı söylerdi sanki.

Ayağ kalktım ve eve doğru yürümeye başladım. Evim buraya yarım saat mesafedeydi. Isız bir yerdeydik, evimin karşısı ormana bakıyordu her gün orada yürüyüş yapar gece yarılarına kadar eve dönmezdim.

Annem zaten alkol bağımlısıydı. Babamla da bu yüzden boşandı, o da onun gibiydi alkol bağımlısıydı, içince annemi darp ederdi. Bazen benide ama eskilerde kaldı o günler.

Sadece gece kapımızın önünde sabahlayarak annemi tehtitlere boğmaktan başka birşey yapmazdı.

Aslında biraz ironikti hergün eve gidip aynı şeyleri yaşamak acayip, babamı her gün polislerin götürmesi. komşuların şikayetleri. Elimizde kalan tek şey evimiz onuda elimizden almak isteyen insanlarla savaşmak zorunda olmak acımasızlık.

Yürüyerek yetişemeyeceğimi anlayımca koşmaya başladım.

Saçlarımın rüzgara değmesi beni daha mutlu etmişti. Orman yolunda öylece tek başıma koşuyordum baykuşların sesi ve gece hayvanları yalnız olmadığımı hatırlatıyordu. Bu beni daha fazla rahatlatıyordu.

İnsanlardansa hayvanlarla birlikte olmak daha mutluluk vericiydi.

Çocukluğumdan dır burada yaşıyoruz ve tek bir komşumuzda annemin o evde yaşadığı hiçbir şeyi bilmiyordu.

Annemi severdim ama kendine yaptıklarından dolayı onula çok fazla tartışırdık.

Mutlu olmasını istiyordum sadece. Kendine yeni birini bulup hayata yeniden atılmasını.

Ama pisikoloğumun dediklerini unutmamalıydım.

- başkalarından önce kendini düşün -

Kendini düşün. Acayip bir kelime.

Savrulan saçlarım ve içime çektiğim soğuk hava ciğerlerimin buz kesmesini sağlarken, nefessiz kaldım ve daha ileri gidemedim.

Yere çöktüm ve nefes almaya çalıştım.

Yüzüme vuran buz gibi hava ayılmamı sağlıyordu zaten evin kapısını görebiliyordum. Çok yakındı ama sanki dünya aniden durmuş ve ilerlememi engelleyecek kadar yavaştı.

Kendimi zorlayarak ayağa kalktım ve bir adım attım, bir adım daha. Evet yapabilirsin, bunu diyerek bir adım daha attım.

Tam yirmi üç adım sonra kapıdaydım. Kapıyı açtım ve girdim.

KANSER * AsraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin