Ben Amerika'ya gidebilmek için havaalanına gittim biletimi Alıp kontrol ettikten sonra uçağa binmeye gidiyordum güzeldi çok heyecanlıyım Uçağın içine girdim koltuğumu arıyordum ve ortalarda olduğumu gördüm hemen yerime oturup kemerimi takmaya başladım Camın kenarındaydım hostes gerekli bilgileri verdikten sonra. Uçağımız yavaş yavaş kalkmaya başladı havada bulutların arasından gidiyorduk bende yukardan aşağıya bakıyordum çok büyük daireler bile o kadar küçüktü ki iğne gibiydi havadaydık ve yolculuğun tanıdını çıkarıyordum hostes geldi ne içeceğimizi ve yiyeceğimizi sordu bende Çay ve hamburger Olmasını söyledim bana dediklerimi verdi hem çayımı yudumluyor hemde hamburgerimi yiyordum yolculuk gayet güzel ve rahattı .Ama uçak aniden dengesini kaybetti ben ve tüm yolcular çok telaşlandık bağıran hatta Ağlayanlar bile vardı çok korkutucuydu bağrışmalar ağlamalar bayılmalar insanlar çok korkmuştu herkes kemerini kontrol ediyordu ve uçak birden dengesini kaybetti uçak yer düştü.Kendime geldiğimde uçağın parçalanmış OLDUĞUNU gördüm benden başka kimse sağ kalmamıştı.Dünyanın neresinde olduğumu bilmiyordum her halde kuş uçmaz kervan Geçmez Issız bir adaya düşmüş olmalıydım. Ayağa kalkarak ellerimi yukarıya kaldırdım ve bütün içneliğim'le Allah'tan beni burdan kurtarması için yalvardım.Hemen uçaktan arta kalan eşyaları karıştırdım gözüme siyah bir çanta irişti,Çantayı alıp içine baktım bir parça ekmek bir parça tavuk birde iki parça kek gördüm .Hemen bunları yiyip karnımı doyurdum.Yerde birde çakmak gördüm çakmağı gördüğüm için çok sevinçliydim çünkü ateş yakıp kendimi ısıtabilirdim.Hava kararıyor ve akşam vakti yaklaşıyordu.kendime kalacak güvenli bir yer bulmam gerekiyordu.Adayı dolaşmaya başladım Adanın yüksek tepesinde ön tarafı çalılarla kaplı bir mağara gördüm. Mağaranın içine girdim.Etrafı iyice bir kontrol ettim.Mağarada kimse yoktu:buranın benim için güvenli olduğu kanaatine vardım.Hemen dışardan çalı çırpı topladım ve mağarada güzel bir ateş yaktım.ateşin yanına uzanıp güzel bir uyku çektim.sabah kalktığımda kendimi dinlenmiş gördüm.Dışarıya çıktım, etraf günlük güneşlikti.hemen adayı dolaşmaya başladım.Adanın aşağı taraflarına giderken gözüme bir akıntı bastı.Hemen akıntının olduğu tarafa gittim.Oraya vardığımda karşımda küçük bir şelale gördüm Şelalede kana kana su içtim:sonra yiyecek bir şeyler aramaya başladım.Şelalenin sol tarafında bir meyve bahçesine rastladım .Bahçe son derece güzel bir şekilde düzenlenmişti.İçinde hemen hemen her türlü meyve vardı.Karnımı doyuruncaya kadar yedim.Sonra akşamleyin yemek için biraz meyve topladım.Ardından sahile doğru yürümeye başladım.Sahilde bol bol balık olduğunu gördüm elimde bir volta olsa balık yakalayabileceğimi düşündüm.Hemen bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı.Bende mağarama döndüm.Biraz çalı çırpı toplayıp atşe yaktım.Yarın uçağın düştüğü yer gitme kararı aldım.Belki şans eseri bir volta bulabilirdim.O zaman denizden balık tutu karnımı doyurabilirdim.O gün çok yorulmuştum.Hemen uzanıp yattım.Sabah kaltığımda kendimi daha dinç hissettim :Dün getirmiş olduğum meyvelerden bir kaç tane yedim.Hemen uçağın yanına gittim.Uçağın parçalanmış parçalarını karıştırdım .İçinde bir kaç tane konserve bir bıçak uzun bir halat ,balık voltası olan dağcıların kullandığı bir çanta buldum.Öyle bir sevindim ki anlatamam.hemen sahile doğru gittim.Balık tutmaya başladım.Epey balık tuttuktan sonra mağarama gittim:Güzel bir ziyafet çektim.O gece büyük bir fırtına koptu.rüzgar şiddetiyle esiyor ve yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu.Kurtların ulma sesleri kulağıma kadar geliyor Vahşi hayvanların sesleri adeta kıyametin habercisi gibiydi.Ben ise mağaramda ateşin yanında uzanmış Allah'tan beni kurtarması için dua ediyordum.Hemen aklıma meyve bahçesi geldi bu ıssız adada güzel düzenli bir meyve bahçesinin bulunması tesadüf olamazdı:Mutlaka o bahçenin bir sahibi'de vardı belkide bu adada bir köy vardır Burada yaşayan birileri vardır.Bu düşünce beni o kadar sevindirdi ki sanki kurtulmam için bir umut doğmuştu.Ertesi sabah yağmur durmuş fırtına dinmişti .Ortalık günlük güneşlik olmuştu,Hemen meyve bahçesine gittim:Bahçede iki yaşlı adamla karşılaştım beni görünce telaşlandılar.Kim olduğumu ve buraya nasıl geldiğimi sordular.Bende onlara başımdan geçenleri hepsini anlattım.Onlarda bu adada bir köy olduğunu ve buraya üç günde bir gemilerin geldiğini söylediler.Beni evlerinde üç gün misafir ettiler.Nihayet üç gün sonra beklediğim gün geldi:Türkiye'ye gelen ticaret gemisi geldi bende onlarla vedalaştıktan sonra gemiye binip ülkeme döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sene 2025
FanfictionÜnlü bir iş adamısınız gezmek için amerikaya gideceksiniz bunun için bilet Alıp havaalanındasınız uçağa biniyorsunuz ve uçak sallanıyor herkes Telaş içinde ne yapayacağını bilmiyor.