1 BÖLÜM { YOLCULUK }

970 95 42
                                        

En sonunda liseyi bitirip hayallerime bir adım daha yaklaşmıştım.bugün okulun son günüydü.bu yüzden her zamankinden biraz daha fazla özen göstermiştim.Aynanın karşısında kendime son kez bakıp koşar adım kahvaltıya indim .Malum mert beyin sağı solu belli olmaz annemin yaptığı bütün krepleri yer maazallah.

-Herkese günaydın

Deyip yerime oturduktan sonra annem şu son haftalarda olduğu gibi yine somurtmuştu .sınav sonuçlarının açıklanmasına daha vardı ama biz mertle istediğimiz yeri tutturacağımıza emindik.Gitmek istediğimiz üniversite İstanbul da olduğu için annem gitmemi istemiyordu.Sınavdan çıktıktan sonra Bursa'daki bütün üniversiteleri araştırmış hatta bir kaç tanesini gidip bakmıştı.Tabi içine en çok sinen bir kaç tane üniversiteyi de bana beğendirmek için baya uğraşmıştı ama çabalarının
sonuç vermeyeceğini en sonunda anladığı için be planı olarak somurtmayı seçmişti.Ama bir şeyi unutuyorsun sedef sultan ben senin kızınım ve hayallerimden bu kadar kolay vazgeçmem......
Mert bugün kahvaltıya gelmemişti Semra teyze bugün bize gelmesine izin vermemişti.Mert hep Semra Teyzenin kahvaltılarından kaçardı.Bende Mert in yokluğunu fırsat bilip bi güzel kahvaltı yapmıştım Annem de :

_Kızım Mert in yokluğunu hiç aratmıyorsun maşallah bu kaçıncı krebin 5 mi ?

diye sorunca ağzımda yemek olduğunu umursamada

-Onno bonom lokmoloromo mo soyoson

deyince babam göbeğiyle birlikte gülmeye başladı bende babama gülmeye başladım az daha mezun olamadan ölecektim....

Mertle okulda buluşacaktık onun için babam beni okula bırakıp işine gidecekti.

-Anne biz çıkıyoruz saat 3 - 4 gibi gelirim eve

-Meyra beni de bekle bende geliyorum

-Hayır anne ya ne o öyle ilk okul çocuğu
gibi alttarafı bi karne alıp gelecem

Annemle bi süre böyle tartıştık gelirsin gelmezsin derken sonunda annem kabul etti ve babamla yola çıktık.Okula geldiğimde hemen hemen herkes gelmişti.Babamın yangından öpüp

-Görüşürüz baba .

deyip arabadan indim.
Okula girer girmez Mert in bi bankta zeynep le konuştuğunu gördüm tam onların yanına gidecektim ki kolundan biri tutup beni geri çekti ve arka mi döndüğümde okulun belalı çocuğu tam karşımda duruyordu CAN benim ex belalımdır.
İlkokuldayken bana aşık olmuş
Karne günü gelip yüzüme söylemişti tabi bünye alışık değil aşk itirafları filan çocuğun bacağına tekme atmıştım o da ağlamıştı.Ama şimdi söyle bi bakıyorum da hala benimle uğraştığına göre iyi bi tekme atamamışım.

-Ne yapıyorsun ya manyak misin

-He sana manyağı m var mı

-var lan var bırak kızın kolunu şerefsiz.

Hadi buyrun cenaze namazına.

- Sana ne oluyo lan gereksiz.

Şurada sevdiceğimizle bir konuşturmadın.
- Ne sevdiceği oğlum sen hayal aleminde
ne yasıyon .Bir daha seni bu kızın yanında görürsem o olmayan beynini dağıtırım hadi şimdi ikile.

İçimden merte saldırmaya başlamıştım bile. Can bizim okulun en serseri ve belalı tipidir. Ve mert Candan anladığınız üzere hiç hoşlanmaz. Bu durum 4 yıl boyunca aralarında çeşitli kavgaları neden olsada bundan iki ay önce
yaşadığımız o olay beni gerçekten korkutmuştu.
Gecenin bir yarısı kapının çalmasıyla uyanmıştım. Kapıcı açtığımda karşımda ağzı yüzü kana bulaşmış yürümekte zorluk çeken bir mert bulmuştum. Tekrar böyle bir olay olmaması için Mert kolundan tutup sürüklemek başladım. Tabi hesaba kalmadığınıza şey canın hala kolunu tutmasıydı. Ben bir anda Mert'i çekince kendi bir anda yerde buldum.Kafamı yukarıya kaldırdığımda üstümde bir adet can buldum.Ben daha olayı idrak edemeden Mert Can'i üzerimden alması ile kafa atması bir olmuştu.olay bir anda büyüsede gün mezuniyetle sona erdi .
....................

Sınavların açıklanacağı gün gelmişti

-anne bi sakin ol simdi dogarcan çocuğu

Sanırım heyecandan ölmek üzereydim Bilgisayarın başında sayfanın açılmasını beklerken
Babam herzamanki rahatlıkla

-Hayırlısı neyse o olsun .

deyip kalktı sayfa tam açılırken kalbim yerinden çıkıyordu ve
Meyra Barlas İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 'ne gitmeye hak kazanmıştır.
Çığlık atarak ani bir hareketle babamın sırtına atladım ve babamla düştük biz babamla yerde yuvarlanırken annem tepkisizliğini korudu . Kapı zili çaldı .

~ Mert ~

Ekranda İSTANBUL TENİK ÜNİVERSİTESİNİ görünce ayağımda terlik üzerimde pijama elimdeki mısırı döke döke Meyragile koşmaya başladım.

~Meyra~

Adım sokaklarda yankılanırken kapı alacaklı gibi çalmaya devam ediyordu
Hemen yerde yuvarlanmayı bırakıp aşağıya indim kapıyı açtığımda

-Moyro kozondooom

diye bağıran ağızından mısır saçan kuduz Mert'i gördüm bu halini daha önce görmemiştim bende içimdeki kuduz Meyrayi çıkararak Mertin sırtına atladım bi anda mahalleyi inleterek koşmaya başladık.

....2 Hafta sonra.......

Bu 2 hafta içinde annemle bozuk olsak da annemde sonradan gideceğimi kabullenmişti hazırlıklar bile başlamıştı valizimde birkaç eksiğim vardı annem hamile olduğu için babamla gidecektik babam bu arada bana ve Merte yurt ayarlıyordu .2 gün sonra yola çıkacaktık Bursa'daki son hafta sonumuzdu

Son iki günüde aile piknikleri vs ile geçti.
Yolculuk günü gelmişti sabah kalktığında içimde buruk bir his vardı ama yinede çok heyecanlıydım
. Herşey tamamdı geriye sadece mert'in yemeğini bitirmesi kalmıştı.
-evet sayın yolcularımız Bursa İstanbul arası seferimiz 5 dk kalkıyor
- Tamam baba geliyorum.

-Mert hadi yemeyi kes artık

Hepimiz arabalara bindik
Salih amca arkada biz önde yolda akşamı ettik hava bulutluydu yağmur yağdı yağacaktı annem biraz bunalmıştı uzun suredir yolculuk yapıyorduk.

Babamda annemi rahtlatmak için camı açıp suyu uzatacaktı ki

O an tek duydugum şey annemin ve babamin çığliklariydi.......

HACKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin