Hersey benim yüzümden olmuştu. Ben eğer İstanbula gitmek istemeseydim kaza olmayacak kardeşim yaşıyo olucaktı. Anneme bebeğinizi kaybettiniz denmiyecekti.
Yine annemin yanına gidiyordum
Annem uyanalı 5 gün olmuştu.Hergün annemi gormeye gidiyordum ama hiç cevap vermiyordu.Bu durumuna kahroluyordum.Kendimi daha kötü hissetmeme sebeb oluyordu.Ve bugün de tekrar annemi görmek için odasına yöneldim.Tam koridoru dönmüstüm ki ilerde bişeyler oluyordu.Bağırış çağrışlar geliyordu.Anneme bişey olduğunu düşünüp hızla odaya koşmaya başladım. Annemin yoğun bakımdan sonra alındığı oda biraz uzaktı.Koridorun sondan bi önceki odaydı ben daha koridorun ortasında gelmiştim ve nefes nefeseydim.Ama koşmya devam ediyordum.Sesler giddikçe netleşiyor bağrışlar yükseliyordu. Kalın ama farklı bir sesi olan adam-Ben Uras Derenim eğer babama bişey olucak olursa hastanenizi başınıza yıkarım.
Annemim odasının kapısının önüne geldiğimde önümden sedye de bi adam geçti. Neyseki anneme bisey olmamıştı.Rahatlamıştım ama adını yeni öğrendiğim çocuğun yanında perişan olmuş bi adam gördüm . Uras kadar boyu uzundu ama ağlamaktan gözleri kızarmış ve uykusuzluktan bitkin düşmüş gibiydi.Uras ise daha güçlü görünmeye çalışanlardı.Aslında güçlü olmaya çalışırken ne kadar güçsüzlestiğini biliyor muydu.
Uras kumral göze batmayacak kadar kaslı bal rengi gözleri az da olsa sakalı olan ve kesinlikle egoist biriydi.Dış görünüşünden yargılamak doğru değildi belki ama herzaman insanları kendin içimde değerlendiririm.Uras da bana egoist bi tip gibi gelmişti.Yanındaki ismini bilmediğim adam ise Urasa çok benziyordu içimden ikiz olsa bu kadar benzerler ama ikisi de bi o kadar zıtlarmış gibi geliyordu.İsmini henüz bilmediğim adam Uras gibiydi ama daha farklıydı.
Uraś ın aksine yıkılmış gibiydi.İkiside çarprazımda olan banklara oturdular. Uras yanındaki adama tesselli veriyordu. Bi an kafasını kaldırıp göz göze geldik.
Ben önüme dönüp annemin odasına girdim.Arkamdan da Mert gelmişti biseye ihtiyacım var mı diye sormuştu.Var dı aslında tüm yaşananları keşke geriye alabilseydin Mert "kardeşimi kaybetmeseydim".Onu daha doğmadan sevmiştik.Bunları düsunürken gözlerimden bi kaç damla yaş düştü.Artık gözyaşlarım istemsiz olarak akıyodu.Sanki düşünce rahatlıyodum ama akıyodu işte annemi her gorüşümde her düsünüşümde.
Mert hemen yanıma geldi.
-Meyra noldu bisi mi istiyorsun ağrın mı var ?
-Mert.Kardeşimi istiyorum.
Dedim ve yine hıçkırıyordum.Mert bana sarılarak teselli vermeye çalıştı.
-Meyram geçecek bunlar geçecek.Artık ağlama hic birsey senin yüzünden olmadı.Bi suçlu varsa o da kader olacağı varsa oluyo işte istesende istemesende.
Mert benim her zaman yanımdaydı. İyiki onunla arkadaş olmuşum iyiki .
Mert benim kardeşim sayılırdı.Hatta kardeşimdi.-Meyra hava almak ister misin seni dışarı cıkarıyım mı hem biraz hava almış oluruz.
Kafa salladım belkide biraz hava almam gerekiyordu.
Yavaş adımlarla bahçeye doğru giderken kapıda bekleyen gazetecileri gördük . O kadar kalabalıklardı ki aralarından geçemeyeceğimizi anlayarak geri dönmeye karar verdik.
Odama doğru giderken mertin telefonu çalmaya başladı.
- Efendim anne.
-...............
-Tamam o zaman 5 dk geliyorum.
Anlaşılan Sema teyze Merti çağırıyordu .
-Meyra sen Cengiz amcamın yanına git kantinde seni bekliyor.Benim okul işlerini halletmem gerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKER
Genç KurguTanıtım - Çekingen akıllı sadık utangaç bir hacker MEYRA BARLAS Katı sert umursamaz ailesine bağlı ama bir okadar da merhametli veliaht URAS DEREN ******* Gözyaşlarını kimseye göstermediğinde, büyürsün.Kimsenin dediğiyle hareket etmediğin zaman özg...