Bölüm 4

78 20 2
                                    

Bara gelmiştik. Rüzgar arabadan indi ve başımda dikilmeye başladı kaş göz işaretleriyle 'İnsene neyi bekliyon' gibi ifadeler vardı. Ah, ne kadar da öküzsün. Kapımı açsaydın bari. Kapıyı açıp indiğimde elimi tuttu. 'He o benim elimimi tuttu daha bir arabanın kapısını açmayan çocuk elimi tuttu oha' Elimi çekmeye çalışdım kısmetimi kapatıyon hayvan. Daha fazla sıkmaya başladı. Ona 'Ne yapıyosun' bakışı attım. " Barda o kadar erkek var bide senin sapıklarınla uğraşamam. Elimi bırakma" dedi kısık bir sesle. Bende mecbur kabul ettim. Barın önünde duran iki adam Rüzgara kafalarıyla selam verdiler. Rüzgarda onlara selam verdikten sonra içeriye girdik. Bir tarafta kafayı bulmuş salak salak dans edenler bir tarafta kızlara laf atmaya çalışan ibneler .. Sen beni nasıl bir yere getirdin ya.. Rüzgarla birlikte barmenin önündeki bar sandalyelerine oturduk. Kendine bir viski söyledi bana da meyve suyu.


-Bu ne ya ben çocukmuyum bende viski içicem!

+Kızım dur şurda ya bide senle uğraşmayım iç işte meyve suyunu.

-Alla alla al sen iç. dedim ve meyve suyumu ona uzattım ve elindeki viski bardağını alıp bir kerede kafama diktim. Beni ağzı açık izliyordu. Bir yanda da çok sinirliydi. "Salak şey ne halin varsa gör" dedi ve beni orda bırakıp gitti. Güya bırakmıcaktı pehh.


RÜZGAR'IN AĞZINDAN


Toprak'ı orda bıraktım ama gözüm hep üstündeydi. Bana inat olsun diye viski içiyo salak ya. Bizimkileri gördüğümde yanına gittim.

Aras tabi durur mu hemen

-Abi bu fıstık kim?

+Ne alaka olm. Biri işte karıştırmayın oraları.

-Oo . diye araya girdi yağız. Gerzek bu çocuk ya.

Berk durur mu hemen o da lafa daldı.

-Abi kız güzelmiş hani işin yoksa ben alsam bugün.

+O senin bildiğin kızlardan değil. Uzak dur ondan elimde kalırsın.


TOPRAK'IN AĞZINDAN


Bilmem kaçıncı bardağımı içerken bir çocuk yanıma geldi.

-Naber güzellik

+Sanane beee

-Aaa olmaz ki böyle ama

+Of bi git be diye bağırdım herkes bize dönmüş bakıyordu ama biri vardı ki sinirli sinirli yanıma geliyordu. Biraz daha yaklaşınca rüzgar olduğunu anladım. Yanıma geldi ve elini belime koydu. Noluyo lan!

-Aşkım bu çocuk seni rahatsız mı ediyor.

Ne! ne dedi o "aşkım" mı? Anlamsız anlamsız suratına bakarken çocuk konuşmaya başladı.

+Ahh pardon ya bişi sormuştum da kusura bakmayın. dedi ve yanımızdan koşarak gitti. Noluyo yaa.. Omuz silkim tam barmene dönmüştüm ki biri elimden tutup dışarı çıkardı. Bu kişi tabiki de başbelam Rüzgardı. Of off ne çektim ben senden yaa. Kolumu çekiştirip

-Ne yapıyorsun sen ya bırak beni diye bağırdım.

+Kes sesini lan getirdiğime pişman ettin zaten sus ve bin şu arabaya.

-Ben mi dedim sana buraya getir beni bırakıp git diye ben ne güzel arkadaşımın evinde ki partiye gidicektim. Sanki ben zorladım. dedim ve arkamı dönüp gitmeye başladım. Arkamdan geldiğine eminim çünkü "Ya tamam benim suçum özür dilerim bırakmamalıydım seni hadi gel ben bırakırım evine" diye bağırıyordu. Başım dönüyordu. Gözlerim karardı birden tam yere düşecektim ki biri beni kucağına aldı. Gözlerimi hafiften araladım Rüzgarı görünce kafamı gögsüne gömdüm ve uyudum.

BİZ OLMAK MI?[ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin