Bölüm 6

73 21 2
                                    

Yakında ne göreceğim hiç birşey anlamadım of noluyo yaa.

Hala Rüzgar'ın evinde kalıyorum. Beni eve göndermedi beyfendi. Niye hem ayağımı burktum hemde bana annemi hatırlattığı için üzgünmüş. Vıdı vıdı vıdı..


Sabah kalktığımda saat 11'e geliyordu. Bugün okul olmadığı için biraz daha uyuyabilirdim. Tam gözümü kapattım ki odaya rüzgar daldı. OHA!

"Napıyon lan sen öküz!!"

"DÜZGÜN KONUŞ BENİMLE!"

"Konuşmassam naparsın?!"

"İşte bunu yaparım." dedi birden üstüme atlayıp gıdıklamaya başladı. Ben kahkaha atarken o da gülüyordu.

"Ya ahaha d-dur ahaha"

"Bana bidaha bağırcan mı"

"H-Hayırr ahahah" Bırakması için tabekedeee. Bağırmıcamdan değil..

"Demek bırakmam için " Hayy ben beynime dışardan mı düşündüm.


*Olmayan beynine lütfen laf etme cnms.


Kes sesini iç ses please!

"Yaaaa ahahaha bırak ahah"

"Tamam tamam hadi kalk hazırlan dışarı çıkıcaz"

"Bana böyle davranmayı kes artık"

"Nasıl davranıyım toprak illa seni itip kakmam mı gerekiyo"

"Imm hayır ama böyle davranma"

"Tamam kalk o zamn kahvaltı hazırla açım ben"

"Oha bu kadar da demedik"

"Şaka yaptım hadi kalk" Tam arkasını dönüp gidiyordu ki "Sana neden böyle davrandığımı söylediğim gibi zamanı gelince öğreneceksin" göz kırpıp odadan çıktı.



Beni bir cafe'ye getirdi. Minik ama çok güzel bir cafeydi. Arabadan inip cafeye girdik. Cam kenarında boş bir masa vardı oraya geçip oturdum. Rüzgar da karşıma oturunca yiyecekleri sipariş ettik. Yiyecek dediysem kahvaltı tabağı..

Yemekleri getiren garsondan gözümü alamıyordum. Bir insan bu kadar mı taş olur. Tabi Rüzgarında hakkını yemeyelim şimdik. Çocukta bir kas var off..

Kahvaltımı yaparken hala da çocuğu kesiyordum. Rüzgar geriye yaslanıp bana bakmaya başladı. 'Ne bakıyon' bakışı atıyon konuşmaya başladı.

"Doydun mu?"

"Evet"

"O zaman şu çocuğa yiyecekmiş gibi bakmayı kesermisin?"

"Ne alaka bee"

"Geldiğimizden beri bakıp duruyosun "

"Gözüm dalmış olmaz mı?"

"He he kalkalım mı yoksa kendime hakim olamayabilirim"

"Tamam dur şunu da yiyim" Son parçamı da alıp cafe'den çıkarken garson çocuk bana göz kırptı. Salak salak sırıtıyordum. "Ne gülüyon komik bişey mi var"

"Saçmalama be ne gülmesi" Sırıttığımın farkında bile değilim. Allah'tan çocugun göz kırptığını görmedi. "Ne o çocuk sana göz mü kırptı" Kendime bir kere daha küfür ettim. Bir çeneme sahip çıkamıyom ya..

Rüzgar tam arkasını dönüp cafe'ye girerken kolundan tuttum ve "Ya bi bekle yok öyle bişey"

"Niye öyle dedin o zamn"

"Iıı ş-şey kıskancan mı diye merak ettim" Alkış yok mu bana hiç mi hm neyse taam. "Niye seni kıskanıyım kii"

"Off saçma bişeydi kabul, gidelim mi artık?" Arabaya bindik. Beni evime bırakmasını söyledim. Tamam dedi ama burası benim evimin yolu değilki.. Nereye götürüyor bu beni. "Nereye gidiyoruz?" "Evee" "iyide burası benim evime gitmiyo ki bir önceki caddeden dönmen gerekiyordu."

"Off dalmışım kusura bakma dönerim şimdi"

"Aşıkmısın olm sen ne dalıp duruyon." Birden arabanın frenine bastı ve bana döndü şuan da o kadar yakındık ki "Evet lan aşığım napcan" Nefesi yüzüme çarpıyordu. "iyi be napıyım aşıksan evime götür beni" Sanki bunu dememi beklemiyormuş gibi gözlerini devirdi ve beni eve bıraktı.




BİZ OLMAK MI?[ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin