Hayattan bana kalan tek şey Pelin. Hayat hiç bu kadar acımasız olmamıştı. Ne annem ne babam yapayanlızım işte...
Bir ay geçti ama halen dün gibi içimdeki acı. Kapıda haciz memurlarına görünce hayat yine bana acımasız yanını gösterdi elimden gelen hiçbirşey yoktu. Tek çarem Ayvalığa gitmekti yani annemin huysuz babasının yanına gitmek. Onun hakkında bildiğim tek şey annemle babama hep karşı çıkmış annem aşkı için savaşmış sırf bu yüzden annemden vazgeçmiş ne kadar kötü, huysuz olmasına rağmen merhametli olmasıymış. Aslında ondan nefret ediyorum ama hayat nefret ettiğin kişiye bile muhtaç bırakıyor. Haciz memurları işleri bitirdikten sonra evin sessizliği beni ürkütmüştü. Arkadaşlarımı, hoşlandığım çocuğu Antalyada bırakmak acıma acı katmaktan başka birşeye yaramadı...
Sabahın ilk saatlerinde Pelinin yanına giderek küçük öpücüklerle uyandırdım ona gülümseyerek
-Günaydın uykucu bugün yapmamız gereken çok iş var.
-Abla yaaa biraz daha uyusam lütfen?
-Tamam 30 dakika uyku 10 dakika kendine gelme al sana 40 dakika
Dünden biraz birikmişimle internetden biletleri ayırtmıştım neyseki geceden bavulları hazırlamıştım.
-Ablaaa(koşarak )
-Hazırmısın Pelin?
-Nereye gidicez abla bu bavullarda ne?
-Tabiki de en çok sevdiğimiz dedemizin yanına
Pelin şaşırarak
-Şakamı bu?
Ona içtenlikle gülümseyerek
-Eminki orayı daha çok seveceksin. Hem oranın denizi daha güzel.
-Gerçekten mi?
-Tabiki
Otobüs saati yaklaştığında içimi korku kapladı. Elimde sadece bir adres vardı. Huysuzun bizi görünce tepkisini merak ediyorum. 7 saatlik bir yolculuktan sonra sağsalim çıkabildik. Bavulları alıp bir taksi çağırdık adresi adama uzaktım
Bana dönerek
-Mustafa babayı nerden tanıyosun?
-Iım şey dedemiz olur kendisi.
-Vayy hiç görmedim bu zamana kadar sizi gördüğüne çok sevinecek.
Diyerek yola devam etti.
-Hanımlar ben sizi burda bırakayım 3 sokak ötede bahçeli ev.
-teşekkürler ücret ne kadar?
-Ayıp ediyosun ama küçük hanım Mustafa babanın torunundan para almak olmaz.
Tekrar teşekkür ederek indik. Şirin bir yerdi beklentilerimi şaşırttı. Yol kenarında oturan 3-4 kisiyi gördüm sarışın olan dikkatimi çekti yanlarına yaklaşarak
-Şey acaba bu adres tam olarak nerede?
-Mustafa amcanın evi bu hayırdır kalıcısınız galiba.
-Evet kendisi dedemiz olur.
-Şimdi tarif etmesi uzun olur ben sizi götüreyim oraya.
Bavulumun birini alarak yürümeye başladık.
-Bu arada sana kendimi tanıtmadım ben Bora.
-Bende Azra tanıştığıma sevindim
Dedikten sonra eve gidene kadar sesizlik oldu.Bora sessizliği bozarak
-İşte burası.
-Teşekkür ederim.
-Ne demek görüşmek üzere.
-Ah görüşürüz...
Vee işte kader anı yüzümdeki tedirginlik Pelini korkuttu.
-Ablaa iyimisin?
-Tabikide iyiyim tatlım
Diyerek kapıyı 2-3 kez vurdum. Biraz beklettikten sonra kapı açıldı. İçimdeki tedirginlik dahada artmıştır. Ayy yandık işte sert bakışlar bir anda cesaretimi toplayıp.
-Merhaba ben Azra buda kardeşim Pelin yani biz senin torunlarınız.
Dedim hem şaşırmış hemde sert bakışlarını koruyarak
-Benim ne kızım var nede torunlarım...