Güneş ışığı odayı kaplamıştı.Alarm gerek bile kalmadan uyandım.
"Of bugün çok iş var "
Diyerek Peline
"Hadi Pelin kalk bugün okula başlıcaksın ihtiyar bütün işlemleri halletmiş o kalkmadan kahvaltıyı hazırlıyalım"
Mızmızlanarak "Tamam abla ya" dedikten sonra Banyoya yöneldi bende bavullari dolaplara yerleştirdim.Üstüme V yaka bol bir tişört alıp kısa kot tulumunu hemen üzerime geçirdim o sırada Pelin banyodan çıkarak salona yöneldi.
Banyoda rutin işlerimi halletim rimel ve şeftalı rengi rujumu sürerek salona geçtim kahvaltı hazırdı.
İhtiyar masanın baş köşesine oturmuş Pelinde onun sağ tarafına oturmuştu bende Pelini karşısına geçtim.Kahvaltıya başladik ihtiyar
"Pelini sen okula götür masayla ben ilgilenirim çıkışada ben alırım"
Bende "Tamam "dedikten sonra
Pelin sevinerek
"Ben hemen çantama defterimle kalemlerimi koyup geliyorum teşekkürler dedecim "dedi
Bu kadar sevinceğini tahmin etmemiştim bende sofradan kaltım.
"Ben kapıda bekliyorum Pelin" diyerek sokağa çıktım.
O sırada Borayı gördüm yanında uzun boylu yeşil gözlü dalgalı saçlarıyla bir kız vardı birbirlerine bakıp şakalaştılar.
Boranın gözleri o kadar güzeldiki gözlerinin içi gülüyordu.
Bana bakıp sallayarak yanıma geldi. Boraya,
"Günaydın" dedim.
"Günaydın Azra " dedi.
"Ah. Merhaba sen mustafa amcanın torunu değil misin? Can çok bahsetmiştide" kıkırdayarak "ben betül "dedi.
"Ah evet tanıştığıma memnun oldum ,bende Azra "
Bora,
" bugün ne yapıyorsun azra " dedi.
" pelini okula yazdıracağım hı bir de teklifin hala geçerliyse cafede çalışmayı düşünüyorum "
"Gerçekten mi çok sevindim, kısa zamanda alışmanı sağlayacağım "
Diyerek güldü. Betül,
"Aa Sendemi orada çalışacaksın eminim bora sana çok yardımcı olur "dedi.
Bora,
"Saat 2 de bekliyorum kafede ol yardımcım " diyerek güldü.
"Ah tabi patron" dedim, yanımdan uzaklaştılar.
Pelini okula bırakıp cafeye geldim hemen Boraya yöneldim, kafenin müdürüyle konuşup anlaştık.
" hemen başlarsan iyi olur görüyorsun burası hep kalabalık" dedi.
Kafamla onaylayarak önlüğü giydim. Aradan bir saat falan geçmişti herhalde ama sanki bir yıl mış gibiydi
Of hadi ama buarası hep mi boyle kalabalık...
Bora, "hayırdır ne mızmızlanıyorsun?" diyerek saçlarımı elleriyle dağıttı.
Masalardan biri "Garsooooonn"
Bora müşteriye bakar bakmaz suratında sinirli birbakış vardı bana bakıp, "ben bakarım" dedi.
Bende kafamı onaylayarak salladım.
Bora oraya yönelirken müşteri,
"Sen değil garson hanım baksın" dedi.
Boranım yüzündeki kızgın ifadeyle ters ters baktı çocuğa.
Bende bir sorun çıkmasın diye Boranın kolunu tutup,
"Ben bakarım sorun değil" dedim
Yanına gidip menüyü uzatıcakken,
Azracım önerebileceğin bir şey var mı? Dedi.
Pardon da beni nereden tanıyorsunuz?
O sırada alaycı kahkahasıyla "sen çok safsın yeni yetme kız "dedi
İlk defa birisi isimimin anlamıyla seslenmişti, şaşırdım..
Bozuntuya vermeden, ona yönelerek menüyü masaya sert bir şekilde koyarak,
'Yeni yetme değil sadece AZRA" dedim.
Bora yanımıza doğru gelirken o sırada b
Boranın duyacağı şekilde "Uv sert kız sevdim" dedi.
Bora yanıma geldiğinde "Koray beyin siparişlerini aldınmı?"
Tam konuşacakken Koray lafa girdi,
"Arkadaşsınız galiba beni bu güzelle tanıştırmayacak mısın?"
Bora bana bakarak sert bir şekilde
"Sen depoya git, ben burayla ilgilenirim" dedi.
Sözünü dinleyerek depoya yöneldim.Telefonumun flaşını, açarak etrafa gözgezdirdim.
O sırada bir el beni sertçe içeriye iteklemesiyle kapıyı kapatması bir oldu. Telefonum yere düşerek parçalara ayrıldı.
Ahh kahretsin tam sırasıydı
Depo karanlıktı sadece buzdolabının küçük ışığı yanıyodu ellerim titremeye başladı.Nefes almakta zorlandım.
Kapalı alan umrumda bile degildi, ama tek sorun karanlık olmasıydı iyice korkmaya başladım sırtımı kapıya yaslayıp dizlerimi karnıma çekip ellerimi üstüne koydum
Nefesimi düzene sokmaya çalıştım kapıdan ufak bir çıtırdı duydum ve bir fısıltı
Sevdiklerini kaybetmeye hazırmısın...
Yanlış kişiye bulaştın YETME!!!
