BORA'DAN..
Azra depoya gittikten sonra Koray,
"Sahibi yoksa sahiplenirim bilirsin beni bora hem tam benim tipim sert kız "
Diyerek güldü.
"Aklından bile geçirme, o kıza bulaşmayacaksın, artık ver şu siparişinide zıkkımlanda siktir git"
"Hey dostumm, herzamankinden" dedi.
Siparişlerini önüne koyduktan sonra,
"İyi zıkkımlamalar" diyerek yanından ayrıldım.
Depoya yönelecekken bir kaç müşteri seslendi,onlarla ilgilendikten sonra depoya doğru yürüdüm, içerden bağırma sesleri geliyodu.
Noluyo lan orda.. Azra...
Koşturarak deponun kapısına geldim, kapıyı açmaya çalıştım.
"Azraaaaaa ordamısınn azraa?"
Ağlamaklı sesiyle "Yardım edin" dedi.
"Kapının arkasından çekil azra açamıyorum"
Ses çıkarmadı.
"Azraa kapının arkasından çekil "diyerek kapıyı yumrukladım.
Kapının arkasından çekilirçekilmez kapıyı ittirerek açtım. Ve bir anda ayağa kalkarak boynuma sarıldı korkudan titriyodu..
"Bora beni bırakma" dedi.
Ve bi anda benim ellerim onun bellerindeydi, evet evet şuan sarılmıştık
"Şşş sakin ol bırakmam seni"
Diyerek deponun dışındaki bankaya yönelerek cafedeki işçilerden mert e seslenerek,
"Sigara molasındayım idare et "dedim,
O da olur anlamıyla kafasını salladı.
Azrayı banka oturttum, kafasını omzuma koydu, hala titriyodu.
Neden korktu acaba? Karanlıktan mı?
"Bu masum kızın korktuğu şey karanlık mıydı? Ben karanlığa bu kadar aşıkken.."
Saçı yüzünü bi hayli kapatıyordu, saçını kulağının arkasına alarak yüzünü açmıştım, biraz sakinleşmişti. Bir anda kafasını bana doğru yönelterek baktı, gözlerimi ondan ayıramadım.
Noluyor bana? Etkilenmişmiydim bu güzel gözlerden...
Koskoca 2 yıl sonra hissettiğim şey de neyin nesi? Tamam kabul güzel gözleri, gülümsemesiyle çıkan gamzesinden etkilendiğim olabilir.. Ama biraz fazla masum..
Kafasını ellerimle karıştırarak
"Mızmız hadi kalk kovulmak istemiyorsan" diyerek gülümsedim.
Kafasını kaldırıp saçlarını düzeltti bende tekrardan saçlarını bozdum. Gülümsedi..
Ya hayır hayır sen böyle tatlı gülümserken, hoşlanmamak elimde değil ki..
