Son-4

45 7 5
                                    

Sadece gülüşüyle bile beni bulutlara ulaştıran adamın,bundan sonra hayatımda yet alamamasını bilmek acıtıyor çok.Acıtmaya devam ediyor..Her tonuna aşık olduğum adam,beni acıtmaya devam ediyor her saniye.Çok fazla dokunuyor açtığı yaralara.Çok fazla sürtünüyor,çok fazla dokunuyor acıyan yarama."Dokunamadığın birini özlüyorsan,özledigin kalbine dokunmuştur" diyordu genç şair.Yine dokunuyordu Oğuz.Şaşırtmadan beni,yine pürüzlü tenini gezdiriyordu fazla pürüzlü ruhumda.

Şimdi içimde ki şehrimin boş sokaklarında geziyordum.Beyaz duvarlarda,siyah parmak izleri ya da siyah duvarlar.Geçiyordu bir yalnız,ruhunu şeytana bağışlamış olan siyahın tonlarına aşık bir siyahist.Her tonunu severdi siyahın ama sadece yağmur yüklü gri bulutları sevmezdi.

Ying-Yang'ın beden almış haliydi.Ne siyahtı kendi başına,ne de beyaz.Sadece siyahın içinde beyaz,beyazın içinde siyahtı o.

İşte böyleydi harabistan.Böyle yorgun,böyle dertli,böylesine boşluk..

Otobüse bindim ve arındım tüm düşüncelerimden.Etrafta yayılan korna sesleri,valizleri büyük bir bagaja yerleştiren muavinler ve uykusuzluktan ağrıyan göz kapaklarım bana eşlik etmeyi unutmuyordu.Soğuktu otobüsün cam kenarında ki 5 numaralı koltuğu.Bomboştu.Yavaşca sırt çantam ile birlikte ilerledim 5 numaraya.Hayatımı değiştiren 5 numara demeliydim...

Bu sefer giden bendim.Herşeyi ardında bırakan,hiçbir şeyi umursamadan giden bendim.Belki amacıma ulaşarak arkamda acı çekecek biri bırakamamıştım ben fakat bir veda mektubu bırakmıştım.O'na,pencere kenarında unuttuğum soğumuş kahveme,hayallerine,dinmeye hazır fırtınam için yalnızlık demlediğim kadehlerime...

Geride bıraktıklarıma bir veda mektubu bırakmıştım,başı herşeye inat yorgunluk kokan...

Selam..Bölüm çok gecikti farkındayım fakat bir bölümü sildim ve geriye bir kilit bölümü kaldı.Oğuz'un gelmesi..

Bir daha ki bölümü Oğuz'dan okuyacaksınız...

SonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin