SAHTE

213 15 1
                                    

Başımı cama yasladım ve öylece oturmaya devam ettim.
Yağmurlu havaları hep sevmişimdir.Boğazın hırçın sularının esen rüzgârla nasıl daha da hırçınlaştığına tanıklık ederek kafamdan geçen onlarca cümleyi anlamlandırmaya çalıştım.
O gün geldi aklıma, hayatimin bir nevi dönüm noktası oldugunu varsaydığım gün.
Onunla tanıştığın gün de hava boyleydi dedi kafamın içindeki seslerden biri.
Odağımı Boğaz'ın hırçın dalgalarından ve uzerinde ucusan martilardan, cama vuran minik yagmur damlalarina cevirdim.
Yagmur damlalarini hep insanlara benzetmisimdir.
Minicik bir damla yuvarlanarak diger damlalara karışıp onlari da kendi yoluna katıp kocaman bir damla haline geliyo ve yoluna devam ediyo, en buyuk en haybetli halini alıp sonra dağılıyor.
İnsanlar da boyle degil mi? Minicik bir çocuk büyüyüp bir cok zorluktan geçip seviyor,seviliyor hayatina bir suru insan katarak iyi kotu onlarla yoluna devam ediyor. Ve bumm.. Bi bakmış hayat bitivermiş.
Uzun zaman once ben de hayatima birini katmak, onunla birlikte yurumek istedim..
Olmadı, kabul etmedi hayatima girmeyi zaten ondan sonra da hayatima birini dahil etme girisiminde bulunmadım
Simdilerde ise birinin hayatina nasil dahil olunur bilmiyorum..
Birden aklimdaki seslerden biri dillendiriverdi beni "Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum" ağzımdan dökülen bu sarki sozunu kendi sesimden duymayali neredeyse 2 yıl olmuştu ve bu sarkiyi ancak Yağız'ı özledigim, yalnizligimi en cok hissettigim zamanlarda soylerdim.
Ne bu simdi ben hayatima gayette guzel devam ediyodum ne oldu da aklima geldi ki?
Ah ben yine içimle savasa daldım kendimi size tanitmayi unuttum ben Bilge Tandoğan 19 yasindayim yazmayi ve okumayi cok severim, okul dergisinde bana verilen köşede yazilarimi paylasiyorum ara sira, bunun disinda psikoloji 1.sinif ogrencisiyim.
Insanlarla iliskilerim hep iyi olmustur insanlarin hayatlarina dokunmayi cok seviyorum.
Pera'nın "Bilgee kahvalti hazir yine nerelere daldın, seni bekliyorum" cıvıltısıyla irkildim.
Amma çok düşündüm yaa diyerek isteksizce de olsa yerimden kalktim
"Geliyorum balımm"
diye yanit verdim.
Bu arada Pera, en bi sevdiğim dostum
8.sinifta tanıştık, hemen her dostluk gibi bizimki de birbirimizden hic hoslanmayarak basladi sonradan ortak arkadaslarimiz sayesinde yakinlastik, o gun bugun hep birlikteyiz.
Uzun bal rengi saclari kocaman ela gozleri ve çilleriyle dünya tatlısı bir insan
Sallana sallana yanina gittim yanagina koccaaman bir opucuk kondurup masaya oturdum
Bakıyorum yine harikalar yaratmışsın Pera hanım

Tabi kızım ne sandın pazar kahvaltisi bu öyle gecistirmek olmaz

Haklısın aslinda ne demiş Cemal Süreya?
diyerek konuya girdim
kocaman siritarak ve yine ne demis bakışını atarak dinledigini belli etti
"Yemek yemek hakkinda ne düşünürsünüz bilmem ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı"
Demis.
Sözümü bitirir bitirdigimde suratima dikkatli dikkatli bakip

"Bilge hanim böyle diyorsunuz ama suratiniz sirke satıyo hayirdir?" diye soylenmeye basladi.
, bir yandan da salatalik ve maydanozlari agzina tıkıştırırken diger yandan benden cevap bekledigini belli eden o meshur bakışını attı

Allahim bu kizdan hic mi bsiey saklanmaz?

En ufak ruh hali degisimimi radar gibi algılıyor..
Kısa cumleler ve zoraki gulumsemelerle gecistirmeye calistim.Her ne kadar inanmamis oldugunu belli etse de cok ustunde durmadi
Ne yani yine aklima Yağız'ın geldigini soyleseydim de nutuk mu dinleseydim, yıllardır Yağız diyosun, artik birak su cocugu önüne bak diye soylenmeye baslarsa asla susmaz, bunu bildigimden en kisa sekilde gecistirdim.
Uzun bir kahvaltidan sonra
Bilgee arkadaslarla plan yaptik Kaan'larda film gunu yapıcaz sen de gelsene modun degisir
diyerek o neseli sesiyle planlarindan bahsetti
Ama kafam susmayan seslerden dolayi kazan gibi oldu hic kalabalik ortama giresim de yok hem zaten izledigim filmden de bisey anlamam diye
"Yok canımın içi ya ben gelmiyim, bir sürü isim var , dergiye yazi yetistirmem lazim" diyerek ve ısrar etmemesini dileyerek cumlemi tamamladım, hayret hic ustelemeden
"Tamam sen bilirsin bitanem o zaman ben ustumu degistirip çıkıyorum iyi calismalar"
diyerek odasina gecti.
Pera hazirlanip cikti ve ben yine kaldim kafamdaki seslerle bas basaa.
Kara kaplı defterimi alıp salondaki köşeme cekildim.
Dergiye yazi yetistirmem gerekiyor bu haftaki konumu belirlemeye koyuldum
"Aşk"olsun dedim bir anda.
Aşk Olsun...
Camın önünde kaç saat oturdum bilmiyorum
Ama yok bir türlü kelimeleri bir araya getirip de cümle kuramiyorum kafamdaki sesler susmuyo,resmen kendimle savaşıyorum.
Sonra o seslerden biri galip geldi onca zamandir kendime soramadigim erteledigim o soruyu soruverdi korkusuzca.
Sahi ne yapiyo acaba simdi? Nerde,kimle, mutlu mu, iyi mi?
Bir zamanlar yanagindaki gamzelerini dahil sevdigin, "beni ölünce şuranda oluşan iki çukura gömsünler " dedigin insan
Ne yapiyor şimdi?
Hic aklina geldim mi,merak etti mi?
Benim onu her insanda aradigim gibi o da beni aradi mi?
Yağız'ın nasil bu kadar katı olduguna yillardir akıl sır erdiremedim nasil olur da ici adeta pamuk olan bir insan dis gorunusunden davranislarindan asla taviz vermez
Tek bir an bile izin vermedi, onu sevmeme, hayatina dahil olmama izin vermedi..
Hep sebebini sordum kendime yillarca
Ona soramadim cunku sormama da izin vermedi
Ben de bir yerden sonra biraktim
Onu, kendimi, sorular sormayi hatta yasadigim sehri bile...

Birden sinirlenerek yerimden firladim,
Kalk Bilge kalk, dusun dusun nereye kadar, adamin umrunda bile degilsin, yillardir bi kurtulamadin şundan
Diger ses ise susturdu.
"Sen boyle diyosun da kiz unutmak istiyo mu hic sordun mu?"
Ve araya ben girdim. HAYIR ISTEMIYORUM.
Git gide sizofrene bagladigimi farkederek uzerimi giyinip kendimi sahile attim
Pera ile hep geldigimiz banklara geldim
Hazir oturmusken size Yağız'dan bahsetmek istiyorum
Yakisikliligini ove ove bitiremedikleri Yağız Taşkıran -oysa ilk gordugumde nefret etmistim-
9.sinifta tanistim kendisiyle, o zamanlar bilmiyodum tabi benim icin ne denli degerli olabilecegini
Hazan diye bi arkadasim var, cocukluk arkadasimdir Yağız da onun kuzeni.
Hazan capkinliklarini yaptiklarini her seyini takip eder surekli Yağızdan bahsederdi uzunca bi sure sadece adini duymustum.
Ayni okuldaydik, sonra bir gun Hazan bana gosterdi
Allahim
dedim...
"Bu nasil bisey ya hiç de anlatıldığı gibi degil, ay pabucumun playboyu"

Amann beni ne ilgilendirir diyerekten kendi hayatima döndüm.
Gel zaman git zaman Hazan,Fulya ve bir kac kiz daha toplandik film günü yaptik
Filmden sonra kendimize kahve yaptik laf lafi açtı Hazan ve Fulya

Bilge biz cok eglenceli bisey bulduk mutlaka sen de katilmalisin

diyerek dikkatleri ustlerine topladilar

Neydi acaba cok eglenceli bulduklari sey
Merakimi gidermek icin onlarla ayni heyecanda
"neymis bakalim o eglenceli sey" diyerek verecekleri cevaplari bekledim acaba yine hangi ütopik seylerle karşıma gelicekler
Tam da bekledigim gibi yeni ütopik fikirlerle karsima dikildiler
" Biz facebookta sahte hesaplar actik bir arkadas grubu kurduk, nolur sana da acalim sen de katıl bak çok egleniyoruz"
diyerek agzimin bi karis acik kalmasini sağladılar.
Ben direk "yok olmaz ben yapamam" desem de ağzımdan girip burnumdan çıkarak ikna etmeyi basardilar- çocukluk iste düşünüyorum da şimdi olsa asla kabul etmezdim-
Çıktık bir yola sonumuz hayır olsun...
Hesabı açtık, bir guzel düzenledi Fulya ve Hazan ama sahte oldugunu bilmesem ben bile gercek zannedicem o derece inandırıcı oldu.
Bir sürü de fotograf bulmuslar, nerden buldularsa.
Hesabi olusturduktan sonra benim telefonumdan giris yaptilar, tanidik, çevremizde kim var kim yoksa arkadaslik istegi gonderdiler.
Bir yandan da icimden diyorum ki

"aman simdi dursun eve gidince kapatirim, kim ugrascak bununla sıkılırım ben hem"

Sen misin böyle diyen...

Evlere dağıldık bi sure sonra ve eve gittikten sonra dedigim gibi de yaptim, hesaptan ciktim, kendi hesabima girdim.
Nerden bilebilirdim ki 1 hafta sonra Yağız'ın o sahte hesaba yazacak olduğunu....
Ve hayatima boyle bodoslama girip tam merkezine yerlesecegini.

BAŞKA BİR ADLA BAŞKA BİR ZAMANDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin