1.Bölüm

104 7 4
                                    

Multide Nazlı. İyi Okumalar.

Tam bir zombi beni ısıracakken Hüsamettinin sesiyle uyandım. Bu saat her gün neden çalıyordu böyle? Kapatmıştım ben bunu ama neyse. Sonuçta uyandım ve asla uyuyamam. Saat 10.00'du. Bir duş alsam iyi olacaktı. Çamaşırlarımı alıp banyoya geçtim.

Kısa bir süre sonra çıktım. Üstümu giyinip saçlarımı kuruttum. Siyah kot şortla siyah V yakalı t-shirt giydim. Nazlı ve Nur'dan hiç ses çıkmamıştı. Şimdiye kadar odaya gelmeleri gerekti. Gidip bir baksam iyi olacaktı.

Giderken halıya takıldığımda sessizce bir küfür mırıldandım. Gittiğimde ikisi de odasında değildi. İşte şimdi telaşlanmaya başlıyordum. Içeriden sesler geliyordu. Hızlı adımlarla içeri girdim. Televizyon açıktı ve ikiside boylu boyunca yatıyordu. Derin bir 'oh' çektim.

Onlara kahvaltı hazırlamayı düşündüm. Bir annem olmadığı için mutfak işlerinde pekte iyi değildim. Zamanla kendim bişeyler yapmayı öğrenmiştim. Üşengeçliğimden bir tabak bile kaldırmazdım ama bugün mutlu hissediyordum. Dolabı açıp kahvaltılıkları çıkardım. Masaya sofra bezini serip kahvaltılıkları koydum. Patates çıkarıp, soydum. Tavaya yağı koyup patatesleri attım. Kısa süre sonra mükemmel bir görüntü ortaya çıkmıştı. Kendimim diye demiyorum, valla çok becerikli bir kızım. Neyse şimdi övünme vakti değil Burçin.

Gidip kızlara seslendim " Nazlı, Nur! Hemen kalkın bu neyin uykusu böyle? Hadi ama kalkın."

Nur gözlerini araladı kafasını kaldırıp çevreye bakıldı. Sonra kafasını yastığa gömdü. Bişeyler söyledi ama kafası yastıkla bütünleşiyorken dedikleri anlaşılmadı.

"Ne diyosun mal düzgün konuş. " dedim.

Sonra tekrar kafasını kaldırıp "Bu güzel kokular nereden geliyor diyorum? " Ben de cool smile yaparak "Tabiki de ben hazırladım. " dedim. Nur şaşkınlıkla bana bakarken "Ciddi misin sen? " dedi. Onaylar anlamında kafamı salladım. Sonunda kalkabilmisti. Sırada Nazlı vardı. "Nazlı! Hemen kalkıyorsun." Dediğim gibi kalktı. "Oha! Ben patates kokusu alıyorum." Gülümsedim. "Eğer hemen kalkmazsan tabağın dibinde ki yağları yiyor olacaksın." Hemen ayağa fırladı. Serdikleri çarşafları toplarken homurdanıyordum. Topluyordum yani. Cidden bugün ben neydim böyle?

Daha sonra kahvaltı masasına oturduk. Sessizlik korunuyor gibiydi. Bu sessizliği bozan ben oldum "Neden odalarda yatılmadı?" Anne gibi oldu sanki asdjsh. Nur'un ağzı doluydu. Konuşmaya çalıştı ama yemek boğazında kaldı. Suyu uzattım. " Yavaş gerizekalı boğulacaksın." dedi Nazlı. Sonra hep birlikte kıkırdadık. "Dün odamızda Yatmadık çünkü Teen Wolf'un tekrarları veriliyor. 1727262 kere izleyeceğimizi biliyorsun. " Uzaylı görmüş gibi Nazlı'ya bakıyordum. "O sayıyı tekrar etsene bi daha? " Nur kahkaha atmaya başladı. "Vallahi salladım bidaha ömrüm boyunca söyleyemem. Bilmem kaç milyon bilmem kaç zilyon." Nur'un attığı kahkaha bulaşıcıymış gibi bizde kahkaha atmaya başladık.

Neyse ki biraz sonra susabilmistik. Kahvaltı bittikten sonra 'kim toplamalı' adlı tartışmaya girdik.
'Bence kuran toplamalı' 'Aynen kuran toplasn.' Dediklerinde "Aman , iyi be." Dedim. Aynı zamanda da homurdanıyordum. Şükürler olsun ki toplama işi bitmişti. Oturup 'hoh' gibisinden bir ses çıkardım. Nazlı , " O değilde okulların açılmasına 2 hafta falan kaldı ya." Dediğinde keyfimizi kaçırdı. "Olsun okulumuz belli zaten. 'Biricik Lisesi.'" Bence boş yere telaş yapıyorduk. Ama bir konuda da telaşlanmakta haklıydık. Seneye üniversite sınavları vardı. Çok sıkı çalışmamız gerekecekti. "Ama sınavlar konusunda telaşlanabiliriz." Dedi Nur aklımı okurcasına. "Ben biraz okulu araştırdım. Giyim tam bize göre. Gül kurusu renginde t-shirt ve krem rengi pantolon ama isteyen etek giyebiliyor. Ayrıca bir o kadar da disiplinli." diye devam ettirdi Nazlı. "Siyah olsa daha iyi olurdu. " dedim omuz silkerken. "Bari okul için renkli giyin, ölmezsin." "T-shirt konusunda söz vermem ama pantolon konusunu deneyeceğim."dedim. "İşte buna sevindim."

*****

Sabahtan beri evde oturup Teen Wolf'u izliyorduk. Neredeyse akşam olmuştu. Saat 18.00'dı. Dayanamayıp laptopun düğmesine basıp kapattığımda ikiside bana öldürecekmis gibi bakıyordu. "Sabahtan beri aynı sahneyi izliyoruz. Bakmayın bana öyle." Dedim. Nur sesini ciddi çıkarmaya çalışarak "İşte bunu sen istedin." Dedi. Sanırım beni gıdıklama krizine sokacaklar diye düşünürken uygulamaya başlamışlardı bile. "Tamam -ahhahah- Lan -ahaahah- Durun-ahahah-Lan! Diye Bağırdığımda zor durmuşlardı. "Yordun bizi Burçin." dedi esneyerek Nazlı. "Yuh! Öğlen kalktın lan." dediğimde sırıtarak "24 saat bile Uyuyabilirim." dedi. Karnım guruldadığında acıktığımı hatırladım. "Hmm. Peki pizza varken uyuyabilir misin?" Dediğimde gözleri irilesti. "Pizza mı?" (Forever PiSe.) Kafamı Onaylar anlamında salladığımda "Burçiinciim. Canım ark.." diye devam ederken sözünü böldüm "Tamam yağcılık yapma." dedim. Domino's u aradım. "Merhaba 3 büyük boy pizza ve kola. ... adresine , evet sağolun." Yorom soot ocondo koponozdo. Biraz geç kalsanız bedava pizza yiyeceğiz.

Yarım saat boyunca herkes telefonuyla ilgilendi. Kapı çalınca Nur , Usain Bolt misali kapıya koştu. "Parayı alsanaa!" diye bağırdım arkasından. "Tamam be unuttum." diyip parayı alıp tekrar kapıya yöneldi.

Pizza bittiğinde yine 'kim toplamalı' adlı tartışmaya giriş yaptık. Yine benim üzerime kalacaktı ama ben sabah topladım diyince ofladılar tabi bende pic smile yaptım. Sonra aralarında karar verdiler. İkiside topladı. Bende oturup onları izledim. Geldiklerin de 'şükür lan ne yemekmiş' gibisinden söylendiler kısa süre sonra Nur, " Fena çöp var biriniz hemen atın. " dedi. Nazlı ya baktığımda 'ltfn sn at .s.s' Gibi bakıyordu. "Tamam ben atarım. " diyip mutfağa yöneldim. Çöpü görünce ağzımn 'o' şeklini aldığına emindim. "Bu ne lan?! Kaç senedir dökmediniz çöpü?" Diye söylendiğimde kahkaha attılar. Bende daha sonra evden çıktım. Belki abur cubur alırım bahanesiyle para da almıştım. Konteyner'a çöpü attıktan sonra ilerlerken parayı yokladım. Yoktu. "Lanet olasıca para neden düşüyorsun ki?!" dedim. Konteyner'ın orada düştüğünü düşünüp oraya Dönecekken bir ağaca çarptım. Lan bu ağaç değil ki! Gövde la bu. Oha lan kafam yarıldı. "Önüne baksana kızım!" Benim yaşlarımda bir çocuktu herhalde. "Bana diyene bak!" Diye homurdandım. Sonra yüzünü incelemeye başladım.

Bu çocuğun ağzı yüzü kaşı gözü siyah lan. Tamam abartmış olabilirim ama kaşı ve gözü siyahtı. "Ne o dikkatini mi çektim? " dedi alayla bir sırıtışla. Ben bu lafın altında kalır mıyım? Kalmam. "İnsanlar maymundan gelir dediğinde inanmamıştım sanırım buna inanmaya başlıyorum. " diyip gittiğimde arkamda sinirle soluyan bir taş bıraktım. Ne? Ama yakışıklı çocuk yani. Tamam, sustum. Parayı alıp eve girdiğimde sinirle kapıyı çarptım. Nazlı ve Nur ne oldu gibi bakıyordu. "Yok birsey." dedim. "Aptala benziyor muyuz sence? " dedi Nur. Pes edip söyledim. "Çöpü attım şimdi geliyorum bi baktım para cebimde değil. Çöpün oraya gidiyodum bir tane malın taş gibi sert gövdesine çarptım. Kafam yarıldı. " dediğimde 'Hmm.' Gibi sesler çıkardılar. "Yolarım bak daha yolda karşı karşıya geldiğim bir çocukla aşık mısın demeyin. Gerçi her konuştuğum kişiye aşık diyorsunuz. Bakkalcı Murat abiyle konuşamıyorum korkudan lan." dediğimde güldüler. Çok yorgundum nedense bir an önce uyumak istiyordum. "Neyse ben uyuyorum iyi geceler. " dedim ve yukarı çıktım. "Tamam. Bizde uyuyoruz şimdii." Diye bağırdı Nazlı. Yatağa uzandığım gibi gözlerim kapandı ve hemen uykuya daldım.

İlk bölüm nasıl buldunuz? Bu arada oyuncuları da yazayım.

Burçin Yılmazer - Ariana Grande
Nazlı Aydın - Avril Lavigne
Nur Işıldak - Demet Özdemir
Mert Taşçı - Vini Uehara
Baran Demirci - Dylan O'Brien
Kaan Bulut - Ekin Koç
Tuğçe Şimşek - Taylor Swift

Son Umudum.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin